Murat BELGE

Murat BELGE
Murat BELGE
Tüm Yazıları
Biden taktiği mi?
23.10.2023
308
Biden, sırtı sıvazlanan bir Netanyahu’nun daha “laf dinler” bir Netanyahu olacağı hesabını yapmış olabilir

İki gün önce T24’e verdiğim yazıya başlık diye “Biden Esrarı” demiştim. Obama’nın yardımcısı olan Biden’ın İsrail karşısında şu son günlerde gösterdiği politik tavırın şaşırtıcılığını belirtmeye çalışıyordum. Ama aklımdaki “esrar” yalnızca bu tavırdan ibaret değildi. Şimdi, o tavrın gerisinde yatan bir başka ihtimalden söz edeceğim.

Bunun için Biden’ın konuştuklarının aklından geçenlerin tamamı olmayabileceği varsayımı çerçevesinde konuşacağım. Böyle bir şey olabilir mi? Bence olabilir. Bunun olması, Biden’ın böyle bir düşünsel dönüşüm geçirmesinden daha şaşırtıcı değil.

Şu ihtimali düşünüyorum: Biden, Netanyahu’yu ve onun iktidarını birlikte paylaştığı kesimi kendi düşüncesine ikna edebilmek için önce kendisi onların söylediklerine ikna olmuş gibi   görünmeyi bir taktik olarak benimsemiş olabilir mi? İsrail bildiğimiz gibi sürekli bir tehdit altında yaşayan bir toplum. Bunu abartıyor olabilir; bunu bir “mağduriyet” politikası için kullanıyor da olabilir. Ama bu tehdidi yoktan var etmiyor. Özellikle İsrail’in bulunduğu bölgede bir kesimin İsrail’den ölümüne nefret ettiğini biliyoruz. Bu kesimin özlediği güce sahip olabilse gözünü kırpmadan bu ülkeyi yeryüzünden kaldıracağı bir sır değil.  Bu koşulların varlığını çok iyi bilen İsrail yalnız düşmanları değil, dostları karşısında da işkilli.  Dolayısıyla sözgelişi Obama tavrını aynı açıklıkla devam ettiren bir ABD ve ABD Başkanı “Bu adamlar bizim güvenliğimizi gereken titizlikle korumuyorlar” değerlendirmesine yol açar. Böyle bir ruh hali de iyiden iyiye “laf dinlemez” bir İsrail oluşmasına götürecektir.

Biden, sırtı sıvazlanan bir Netanyahu’nun daha “laf dinler” bir Netanyahu olacağı hesabını yapmış olabilir. Ona kabadayılık edeceği bir alan vermek üstüne oturan bir politik yaklaşım imkanı sunmayı tercih etmiş olabilir. Bunun kendi çerçevesi içinde (yani Netanyahu’yu ve iktidarını denetim altında tutma) daha gerçekçi bir politika olduğunu da söyleyebiliriz.  Ama geniş perspektif içinde baktığımda doğru bulduğumu söyleyemem. Çünkü İsrail’in “Benim her yaptığım doğrudur” der gibi bir tavırla asıp kesmesine göz yuman, izin veren bir “dostlar” halkasıyla kuşatılmış (ve korunuyor) olmasının bu bölgede kurulmasını istediğimiz barış atmosferinin, hoşgörü ortamının gerçekleşmesine katkıda bulunacağını düşünmüyorum. Öte yandan Biden’ın da önlerinde bu kadar kapı açtıktan sonra, İsrail’e “Haydi artık, bundan fazlasını beklemeyin” demesi de bir hayli zor olur sanıyorum. 

Bu konuda şimdiye kadar yazdıklarımda hep söylediğim gibi, şu aşamada (epeydir “geçerli” olan aşama), İsrail’in dostu olmanın İsrail’i ciddi bir şekilde uyarmaktan geçtiğine inanıyorum.  İsrail için en tehlikeli gidiş, Netanyahu zihniyetinin yaygınlaşması ve kökleşmesidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar