Murat Sevinç
Hiçbir toprağın ve devletin dertsiz bir tarihi yok. Birörnek tarih okuması da mümkün değil. Büyük insanlardan, büyük olaylardan ibaret bir olgu değil tarih. Büyük insanlar, büyük siyasetler ve tarihsel dönüm noktaları, sayısız insanın kendi hikâyelerinde yer alarak yaşam sürdüğü bir yerlerde yaşanıyor. İşin o kısmını toplumsal tarih çalışmalarında, anı kitaplarında, söyleşilerde, sanatta, edebiyatta, ismiyle cismiyle dönüşen şehirlerde vs. görebiliyoruz. Ve bu nedenle, tarihinin her ânından hoşnut olmayanlar, olup biten tüm boyutlarıyla anlaşılmasın diye canhıraş çaba harcıyor.
1915 Ermeni Tehciri ve sonrasında yaşananlar, onca insanın uğradığı kıyım, demografik dönüşüm, mülkiyetin el değiştirmesi. Cumhuriyet, aynı zamanda Sünni-Türk mülk sahibi-sermayedar yaratma çabasının da tarihi. Yoksa, Müslüman ahalinin ‘toprağında’ kiliselerin ne işi var, öyle ya!
Her yıl derslerde yeri gelince öğrenciye, terminoloji üzerine kavga edip öfkelenmektense, daha basit, anlaması kolay bazı somut gerçekler üzerinde kafa yormalarını önerdim. Örneğin, ülke genelinde, ama özellikle İstanbul’da azınlıkların yoğun yaşadığı muhitlerde, sokak ve caddelere, okullara verilen isimler üzerinde düşünebilirlerdi. Diyelim, Şişli ilçesinde, Kurtuluş-Feriköy civarındaki. Hrant Dink’in vurulduğu kaldırımın olduğu caddeye açılan sokaklardaki. Yalnızca bu küçük araştırmanın dahi kendilerine çok şey kazandıracağını varsaydım, sonucu bilmiyorum, belki de hiç ilgi çekici bulmamışlardır. Buna mukabil, eğer anayasa dersinin konularından biri yurttaşlık ise ve eşit yurttaşlık sorunu bunun bir parçasıysa, herhalde Müslüman olmayan yurttaşın durumu da hatırlatılmalı; neden hemen hiçbir yerde görünmedikleri, neden çoğu zaman ‘renk’ sözcüğüyle anıldıkları bilinmeli. Toprağın kültürü, tüccarı, işçisi, siyasetçisi, sanatkârı… ne yaşandı da zaman içinde yalnızca bir ‘renk’ oluverdi.
Bugün önereceğim kitabı Aytek Soner Alpan kaleme almış: ‘1929 Tatavla Yangını ve Tatavla’nın ‘Kurtuluş’u’ (2024, İstos Yayın). Birbirini tamamlayan iki kapsamlı makaleden oluşuyor. İlki, 1929’daki Tatavla yangını ve neden olduğu dönüşüm hakkında. İkincisi, yangından birkaç ay sonra İkdam gazetesinde tefrika edilen, ‘Tatavla Dilberi Sokrati’ başlıklı yazı-öykü dizisi.
İlk bölümde Alpan, İstanbul’un yangın tarihini özetlemiş. Refik Halid Karay’ın sözcükleriyle, ‘medeni bir şehir değil‘, ‘her itibarla kocaman bir orman’ olan ve ‘bir yerinden bir kıvılcımdır sıçradı mı rüzgârın önüne katılıp günlerce yanan…‘ İstanbul’un yangın yılları. Her yangın yalnızca bir yangın değil kuşkusuz, yazara göre bazı yangınlar (örneğin, Yunan kimliğinin kurucu gelişmelerinden biri olan 1922 İzmir yangını), ‘kentsel ve ulusal mekânın yeniden kurgulanması, devletin egemenliğin sembolik ve fiili tesisi ve ulusal kimliğin inşası başlıklarında araçsallaşan…‘ niteliğe sahip.
21 Ocak 1929 tarihinde çıkan Tatavla Yangını, “…1923 Nüfus Mübadelesi’nden bakiye sorunlar nedeniyle Türk-Yunan diplomatik ilişkilerinin kopma noktasına geldiği, ufukta bir savaşın dahi göründüğü ve siyasal alanın Türk milliyetçiliği tarafından üst belirlendiği bir atmosferde vuku bulmuştur.”

Zamanında Cenevizlilerin ahırlarının bulunduğu ve yerleşimcileri nedeniyle ‘Gâvur Tatavla’, ‘Küçük Atina’ gibi ifadelerle adlandırılan, asıl olarak Rum mahallesi hüviyetine sahip Tatavla, 21 Ocak gecesi yanmaya başlar ve büyük ölçüde (500’e yakın ev) kül olur. Yangının gerekçesi haberlerde yer alır, sorumlu olduğu iddia edilenler (Terkos Su Şirketi Müdürü Mösyö Kastelno, gibi) tutuklanır, 24 Ocak’tan itibaren ise Türk ve Yunan gazetelerinde sert yorumlar yayınlanmaya başlar. İşin rengi değişir. Yunan basını, kimlikleri bakımından çok önemli olan semtteki yangını kuşkuyla karşılar. Yunan basınındaki yorumlar ve yangın yerine yapılan bazı ‘yabancı’ ziyaretler Türk basınını harekete geçirir; tahmin edilebileceği üzere, hayli milliyetçi ve zaman zaman aşağılayıcı bir üslup giderek hâkim olur. Bu arada Yunan basınında arka arkaya ‘suçlayıcı’ tepki yazıları çıkar. Alpan’ın ifadesiyle, Yunan basınının bu ilgisi Türkiye’deki gerilimi daha da tırmandırır ve gazetelerde, gerilimin tırmandırılmasının ‘politik nedenleri’ olduğuna vurgu yapılmaya başlanır. Her yazıda milliyetçi tonun biraz daha koyulaştığını hatırlatmakta yarar var. Yazarın özenle aktardığı köşe yazıları son derece çarpıcı.
Tatavla’nın ‘Kurtuluş’ oluşu, mart ayında. Akşam gazetesi 24 Mart tarihinde özel bir haber yayınlar. Başlık, ‘Canileri hatırlatan bir isim… Emanet Tatavlanın ismini değiştirmeye karar verdi – Bundan sonra Tatavla caddesinin ismi Kurtuluş caddesi olacak.‘ Haberin devamından yalnızca birkaç satır: “Vilayetçe icap eden muamele yapıldıktan sonra Tatavlanın ismi ‘Kurtuluş’ olacaktır. Bir zamanlar canilerin, Hrisantos gibi şerirlerin ilticagâhı olan Tatavla şimdi birçok Türk ailelerinin oturduğu tertemiz bir semt olmuştur. Bu itibarla eski çirkin isminin kaldırılması ve ‘Kurtuluş’ tevsimi çok muvafıktır.”
Makedonia gazetesi başyazarı Nikos Fardis’in 11 Kasım 1930 tarihli yazısı: “Ama Tatavla unutulmaz. Sembolümüz, ulusun yıllara meydan okuyan sığınağı olarak daima ruhlarımızın derinliklerinde yaşayacak. Geçtiğimiz yıl meçhul bir elin çıkardığı yangınla 700’den fazla ev yandı. Ama istedikleri kadar ismini ve yer yer sakinlerini değiştirsinler, istedikleri kadar zulmetsinler, Konstantinupolis Ellenizmi’nin Akropolisi olarak kalmaya devam edecek Tatavla. Türklerin ne Kemal’in kadir-i mutlak olduğu sistemde, ne de Hamit döneminde yerleşmeye cesaret edebildiği bu tek el değmemiş semt olarak…”
Tatavla’nın Yunan-Rum kimliği için bu denli hayatî önemde bir semt ve isminin değiştirilmesinin büyük bir travma olduğunu, Alpan’ın çalışmasıyla öğrenmiş oldum. Yazar’ın sözcükleriyle: “Yunanların ve Rumların bir bölümü için ise nostaljik bir boyut taşımakla birlikte bireysel hafızaların ve özlemlerin ötesine geçen, giderek milliyetçi bir söyleme eklemlenen kolektif bir aidiyet vesilesidir ‘Tatavla.’”
Kitabın ikinci kısmı, ‘Bir cemaatin seksüel olarak tahayyülü: Tatavla Dilberi Sokrati‘ başlığını taşıyor.
Yazarın, literatüre atıflarla milliyetçilik, cinsellik ve erkeklik ilişkisi hakkındaki özet değerlendirmelerle başladığı yazı, İkdam gazetesinde tefrika edilen ‘Tatavla Dilberi Sokrati’ yazı dizisinin her bir nüshası üzerine dikkatli değerlendirmelerle devam ediyor. Uzun uzadıya anlatıp tadını kaçırmak istemiyorum. Memleket edebiyatına âşina olanların tahmin edeceği, mahcubiyet veren bir zihniyet. Açık söyleyişle, iffet sahibi olmayan gâvurun marifetleri! 26 Nisan 1929 tarihli tanıtım yazısından: “Çok şükür milletimiz bu hastalıklara, bu ruh düşkünlüğüne tutulmadı. Fakat, milleti bundan korumak farzdır. İşte, mahza (tam da) bu maksatla pek yakında, Beyoğlunu, Tatavlayı, şeklen cazip, lâkin tereddi (yozlaşma, soysuzlaşma) kokan o semtlerin gizli hayatını bir fotoğraf sadakati ile nazarlarınızda teressüm ettireceğiz…”
‘Kadınları kadın erkekleri erkek olmayan’ Tatavla ve civarında temsil edilen ahlaksızlık ve haz düşkünlüğünü anlatalım ki, onların yozluğuna karşı nefret ve tiksinme uyansın ve zaten her şeyin farkında olan milletimizin ‘millî ve ahlaki teyakkuz hali’ canlı tutulabilsin.
Peki, onca çabanın sonunda Kurtuluş Tatavla’dan tam manasıyla kurtulabilmiş mi?
Aytek Soner Alpan sağolsun, çok yararlı bir çalışma yapmış. Tavsiye ederim.

Kitap adı: 1929 Tatavla Yangını ve Tatavla’nın Kurtuluş’u
Yazar adı: Aytek Soner Alpan
Yayınevi: İstos Yayınları
Sayfa sayısı: 509
Baskı tarihi: 2024
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları




























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.12.2025
23.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
30.10.2025
26.10.2025
12.10.2025
3.10.2025
14.09.2025
11.09.2025