Mustafa Karaalioğlu
Türkiye, Afrin harekatı üzerinden YPG/PKK ile savaş halinde ama diplomatik ve politik sahada daha geniş çaplı bir mücadele ABD ile yürütülmektedir. Hem de tarihte olmadığı kadar sert ve gergin bir mücadele hali yaşanmaktadır. Durumu anlamak için Başbakan Yıldırım’ın -müttefik ülke- Almanya’nın devlet kanalına verdiği mülakattaki sözlere bakmak yeterlidir:
“Bizim ABD’ye yönelik bir tehdidimiz yok. Biz şunu söylüyoruz: Türkiye, ABD, Almanya NATO üyesi. ABD Suriye’de terör örgütüyle birlikte IŞİD’e karşı mücadele etme kararı aldı. Biz de diyoruz ki, NATO üyesi bir ülke olan ve NATO’nun sınırlarını koruyan Türkiye’ye karşı terör faaliyetleri içinde olan terör örgütleriyle birlikte çalışma… Bizim YPG ile bir sorunumuz var. Ancak ABD YPG’nin yanında bize karşı savaşa girerse, onlarla da savaşırız.”
***
ABD ile savaşmak muhtemelen hiç gerçekleşmeyecek ama bu ve benzeri sözlerden anlaşılan o ki Türkiye’nin itirazlarını anlatmak için bu ihtimali dile getirmekten başka çaresi kalmadı. Durum bu kadar tatsız….
Peki, biz aylardır içeride sabah akşam aralıksız şekilde ABD’yi kritik ederken, bu ülkenin yetkilileri durumdan ne kadar etkileniyor? Kısaca, bizi ne kadar anlıyorlar?
Bu sorulara verilecek cevaptan iyimser sonuçlar çıkmıyor.
Nitekim, önceki gün Brüksel’de Türkiye ve ABD savunma bakanları arasında yapılan görüşme, hayal kırıklığı yaratacak kadar ABD’nin soruna odaklanmadığını gösteriyor. ABD Savunma Bakanı Mattis, “PYD’yi PKK’dan ayırabileceklerini ve hatta PKK’ya karşı savaştırabileceklerini” söylüyor. Gerçekleşmesi imkansız ve fazla hayalci bir cümle… Böyle bir öneri, Ankara’nın endişeleri, hedefleri ve tartışmasız güvenlik kaygılarının yanında lüzumsuz bir beyin fırtınasından başka bir anlam ifade etmiyor.
Belli ki ABD’li Bakan görüşmeye ya hazırlıksız geldi ya da hiçbir şey yapmamaya karar vererek... Bu hayali önerinin sebebi hazırlıksızlık ya da dikkat dağınıklığı ise yine de iyi ama ciddi bir düşüncenin ürünüyse durum sandığımızdan daha vahim demektir.
Ne var ki her durumda tablo Türkiye için can sıkıcıdır. İlişkilerin nereye doğru istikamet alacağı belirsizdir zira, iki ülke arasında tarihte hiç olmadığı kadar büyük bir makas açıklığı oluşmuştur. ABD, YPG desteğini kesmeyerek hatta artırarak, Türkiye de en yetkili ağızlardan söylediği sözlerle geri dönüşü olmayan bir noktada bulunmaktadır. Bir anlamda Ankara son geleceği noktaya baştan gelerek pozisyonunda ne kadar ısrarlı olduğunu göstermektedir. ABD, Afrin harekatına olumlu yaklaşarak durumu geçiştirebileceğini umuyor. Sıra Menbiç’e gelene kadar da geçecek süreyi değerlendirme eğilimi sergiliyor.
***
Yönetilmesi çok zor bir sinir harbi… Türkiye’nin istediği kadar olur veya olmaz ama ABD, YPG konusunda bir adım atmadığı müddetçe bu sinir harbinin sevk ve idaresi zorlaşacaktır.
Bu açıdan, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Ankara tarafından “ya hep ya hiç” olarak tanımlanacak kadar önemsenen ve bugün devam edecek ziyareti anahtar değer arzediyor. Şüphesiz bir ziyaret herşeyi çözecek veya zaten yeterince bozuk ilişkileri daha da bozacak değildir ama iki ülke arasındaki ittifakın kıymetinin bilinip bilinmeyeceğini anlatmaya yetecektir.
Umarız Tillerson masaya, Mattis’ten daha yaratıcı fikirler getirir…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025