Nadi ÖZTÜFEKÇİ
12 Eylül Faşist darbesinden sonraki ilk seçimlerde üç parti seçime katılmıştı. Seçim sonuçları açıklandığında Necdet Calp'ın başkanı olduğu Halkçı Parti beklenenin çok üzerinde oy almıştı.
Seçimin hemen sonrası çıkan GırGır dergisinin kapağını hatırlıyorum.
Google'da aradım ama ne yazık ki bulamadım.
Hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışayım. Necdet Calp ve parti kurmayları büyük bir tehlikeyi atlatmış insanların yüz ifadeleri ile, kan ter içinde, ellerinde mendil, alınlarını falan siliyorlar.
Necdet Calp; "Öfff..!! Az kaldı kazanacaktık" diyor.
Evet, o dönemde 12 Eylül cuntası partileri kapatmıştı. İlk seçimlerde de kendi dizayn ettiği üç partinin seçimlere girmesine izin vermişti.
Cunta Turgut Sunalp'ın MDP'sini destekledi. Ama Küresel Sermaye Turgut Özal'ın ANAP'ını tercih etti. Halkçı Parti ise konu mankeni olarak düşünülmüştü.
Necdet Calp İzmir Valisi iken üniversitelerde artan şiddet olayları nedeni ile çeşitli gruplarla görüşmeler yapmıştı. E.Ü. Bornova kampusu İGD’lileri adına görüşme yapan grup içerisinde ben de vardım. Yani bir şekilde tanımıştım. Sonraki iki yıl içersinde çeşitli vasilerle karşılaştık. Ölen insanın arakasından konuşmak olacak -olursa olsun- ama o zamanlar 20 yaşlarında bir genç olarak ben de bıraktığı izlenim hiç de bir parti başkanı olacak kadar bir vizyona sahip olmadığı yönündeydi.
Nitekim seçim çalışmaları esnasında bu görüldü. Hafızalarda kalan tek aksiyonu; seçim öncesi TRT'de yayınlanan üç partinin katıldığı programda, Turgut Özal'la Boğaz Köprüsünün satışı gonusunda girdiği bir polemikte masaya vurup "Sattırmam efendim!!" diye bağırmasıydı.
Paşalar tarafından o gün için "solu" mümkün olduğunca kötü temsil edebilsin diye özellikle aranıp bulunmuştu. Bu, herkes tarafından biliniyordu aslında. Ama medyanın ustaca taktiklerle Turgut Özal'ı desteklemesine rağmen, o göstermelik tepki bile işe yaramış, hesaplanandan ve Necdet Calp’in istediğinden fazla oy almıştı.
Yukarıda tanımlamaya çalıştığım GırGır’ın kapağındaki o karikatür bu durumu çok iyi tanımlamıştı.
Günümüze gelince; Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi ve yapılan seçim çalışmalarını, Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını falan izleyince 31 yıl önceki seçimleri hatırladım.
Tıpkı o zamanlar olduğu gibi bugün de her şey Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin iktidarının sekteye uğramaması yönünde ayarlanmış gibi. Erdoğan ve AKP iktidarına karşı tepki ustalıkla kadükleştirilip etkisizleştiriliyor.
Bence İhsanoğlu’nu ve CHP’yi en fazla eleştirenler aslında en fazla teşekkür etmesi gerekenler... Bu kadar eleştiriye açık(!) ve uygun bir rakip bulunamaz çünkü.
Seçim sonuçlandığında; GırGır’ın 31 yıl önceki kapak karikatürü, İhsanoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’na uyarlanıp çizilirse bence cuk oturur. Tabii aynı telaşı yaşayan başka birileri de karikatüre ilave edilebilir.
GırGır'ın o kapak karikatürünü bulamadım.
Onun yerine hemen aynı anlama gelecek bir uyarlamamı koyuyorum.
http://nadioztufekciyazilari.blogspot.com.tr/2014/07/otuzbir-yil-onceki-girgir-kapagi.html
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2018
18.04.2018
7.02.2018
9.02.2017
15.02.2017
27.01.2017
22.01.2017
4.02.2016
11.03.2016
20.11.2015