Yıldıray OĞUR
Tam adı “Işık Tarikatı (Fetullahçılık) Raporu’’. 1999 yılı nisan ayında Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın talimatıyla İstihbarat Şube Müdürü Osman Ak’ın koordinasyonundaki bir ekip tarafından hazırlanan rapor, devlet içindeki en erken FETÖ uyarılarından biri kabul ediliyor.
Ama “Işık Tarikatı” adındaki gibi resmî cehaletler bir tarafa bu raporda Emniyet içindeki Fetullahçılar olarak fişlenen isimler arasına cemaatle ilgisi olmayan pek çok isim de girmişti.
O isimlerden Hanefi Avcı, Adil Serdar Saçan gazetelere de düşen listeleri İçişleri Bakanlığı’na şikayet ettiler. İdari soruşturma kısmı görevden el çektirme cezalarıyla sonuçlandı.
Saral ve Ak’la birlikte soruşturulanlardan biri Emniyetteki Fetullahçılar listesini hazırlayanlardan komiser Z.G.ydi. İdari soruşturmadan ceza almadan kurtuldu.
Z.G. ardından Ankara Emniyet İstihbarat Şube Müdürü ve sonrasında Bolu Emniyet Müdür yardımcısı oldu.
Ve 1999’da Fetullahçı polis listeleri yapan ekip içinde yer alan R.G., 17/25 Aralık sonrası meslekten ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararı çıkarıldı, mahkeme tarafından serbest bırakıldı ve izini kaybettirdi. Halen Ankara Emniyeti’nde 2008-12 arasındaki bir dinleme skandalı davasının sanığı…
Saral, Ak ve raporu hazırlayan emniyetçiler, sadece idari bir soruşturmaya da uğramadılar, kısa bir süre sonra ortaya çıkan bütün gazetelerin manşetlerine çıkan bir Telekulak skandalının da sanığı oldular. Ankara’da pek çok ünlü ismi dinledikleri iddia edilen emniyetçilere Ankara Emniyeti’ndeki çalıştıkları kattan hareketle “8. Kat çetesi” adı bile takıldı. Ancak 2003 yılında hepsi davadan beraat ettiler. O davanın sanıklarından biri komiser S.Ö.’ydü. O da Emniyet’teki Fetullahçılar listelerini hazırlayanlardan biriydi.
Ardından Ankara Emniyet İstihbarat Dairesi başkan yardımcılığı, Teknik Büro Müdürlüğü, Mardin Emniyeti İstihbarat Dairesi Başkanlığı yapmıştı. Ve o da 17/25 Aralık’tan sonra görevden alındı. 2015 yılında Ankara merkezli paralel yapılanma davasında tutuklandı.
1999’daki listede Fetullahçı emniyetçi olarak ismi yer alan Adil Serdar Saçan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapıp emekli olduktan sonra 2008’de, Emin Arslan, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı iken 200’da ve Hanefi Avcı Eskişehir Emniyet Müdürü iken 2010 yılında cemaatçi polis ve savcıların kumpas operasyonlarında tutuklandılar.
1999’daki listede adı Fetullahçı polisler arasında 12. Sırada geçen B.A. ise o sırada Emniyet İstihbarat Dairesi Teknik Şube Müdürü’ydü. Uzun yıllar burada çalıştıktan sonra Türkiye İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kuruluşunda yer aldı. 2011 yılında MİT’in Elektronik ve Teknik Hizmetler Başkanı oldu. 29-30 Aralık 2o11 günleri Başbakan Erdoğan’ın çalışma ofislerinde Başbakan’ın koruma ekibindeki cemaatçi polislerin prizlere yerleştirdiği böcekleri o buldu. 17/25 Aralık’tan bir ay önce MİT’te pasif göreve alındı. 15 Temmuz’dan sonra FETÖ soruşturmasında tutuklandı. Örgütün üyesi olmadığını, onlardan ayrıldığını iddia ediyor.
12 Haziran 2009’da Taraf gazetesinde yayınlanan İrticai Mücadele Eylem Planı, dört gün sonra Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından bir askerî bilirkişiye inceletilmişti. Piyade Kurmay Albay Mehmet Partigöç başkanlığındaki bilirkişi, “irtica ile mücadele eylem planının askeri yazışma usullerine uymadığı”na yani gerçek olmadığına hükmetti. Rapor üzerine, planın altında imzası olan Dursun Çiçek hakkında askerî yargıdan “soruşturmaya gerek yok” kararı çıktı. Çiçek, daha sonra ortaya çıkan “vatansever bir subayın” sivil savcılığa gönderdiği ıslak imzalı olduğu söylenen plan nedeniyle tutuklandı.
O tutukluyken 2013 yılının ağustos ayında Cumhuriyet gazetesinde Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla ilgili şöyle bir haber çıktı:
“Ergenekon Davası’nda yargılanan Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen bir belgenin, askerî yazışma usullerine uygun olmadığı yönünde bilirkişi raporu hazırlayan Albay Mehmet Partigöç de terfi ederek, Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanlığı’na atandı.”
17/25 Aralık 2013’ten sonra TSK içindeki paralel temizliği ve YAŞ’ta atanacak terfi edilecekler listesi Mehmet Partigöç’ün başkanlığındaki dairenin sorumluğundaydı.
2014 yılında Akşam gazetesinde çıkan “Karargâhta 40 Paralel Paşa” manşeti için Genelkurmay, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık’tan tekzip yayınlanmasında etkisi olup olmadığını bilmiyoruz.
2015 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye olan Dursun Çiçek, 1 Kasım seçimlerinde CHP’den Meclis’e girdi.
2004 yılından 2009’a kadar Genelkurmay Başkanlığı’nın en kritik dairelerinden Bilgi Destek Dairesi’nde çalışmış Çiçek,
31 Mart 2016 günü Meclis’te düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi: “FETÖ denen, paralel devlet yapılanması denen örgütün Silahlı Kuvvetlerde darbe yapacak, onu ele geçirecek gücü yoktur. Ancak özellikle istihbarat, bilgisayar ve insan kaynakları yönetiminde etkin olduğu noktalar vardır. Oralardan da temizlenmesi ve bir an önce Silahlı Kuvvetlerin millî ordu, cumhuriyetin ordusu vasfına yüzde yüz kavuşturulması esastır."
4 ay sonra ordu içindeki FETÖ darbe girişimi yaptı. Darbe bildirisi ve atama listesinin altında imzası olan darbenin liderlerinden biri Genelkurmay Personel ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç’tü. Partigöç, darbe ve FETÖ üyeliğinden tutuklandı.
Onunla aynı dönemde Genelkurmay karargahında görev yapan Mehmet Dişli, 2012 yılında Genelkurmay Proje Yönetimi başkanlığına atandı. 2014 ve 2015 yılında MİT’in Milli Savunma Bakanlığı’na verdiği paralel subaylarda listesinde onun da adının geçtiği iddia edildi. Buna rağmen 2015 yılındaki Yüksek Askerî Şûra’da tümgeneralliğe terfi ettirildi. Başında olduğu birimin adını Stratejik Dönüşüm Dairesi olarak değiştirdi. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın 15 yıl birlikte görev yaptığı yakın bir arkadaşıydı. 15 Temmuz gecesi AK Partili bazı vekiller onu arayıp ne olduğunu öğrenmeye çalışmışlardı. Darbe sabahı Hulusi Akar’ı Akıncı Üssü’nden Çankaya Köşkü’ne getiren helikopterde o da vardı. Saatlerce Başbakanlıktaki darbeyi geri püskürtme toplantısına katıldı.
Daha sonra darbenin liderlerinden biri olduğu ortaya çıktı, darbe planının onun başındaki dairede planladığı iddia edildi, tutuklandı.
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Darbeyi bastırırken bile Adil Öksüz kaçırıldı, darbeden bir ay sonra 22 Ağustos’ta Ankara Emniyeti’nde FETÖ soruşturmalarına bakan, listeler hazırlayan Terörle Şube Müdür Yardımcısı B.Ç., FETÖ soruşturması çerçevesinde gözaltına alındı. Orduda paralele mücadele edilmediğini yazan Rasim Ozan Kütahyalı’ya Genelkurmay’da paralelle mücadele edildiğine dair bilgi veren askerî savcı dahi FETÖ’den tutuklandı.
Yani at izinin it izine nasıl karıştığının, bunu gözle görmenin mümkün olmadığının da böyle uzun bir tarihi var.
“Caferi iş adamları”nın patronluğunda diyerek Gezici gazete çıkarıp, daha önceki operasyonlarda tutuklattığı isimleri bu gazeteye yazar yapıp, hepsinin üzerinden 17/25 Aralık tapelerini pazarlayabilen bir akılla karşı karşıyayız.
Ama at izinin it izine karışmasının tek sebebi, haklı bir şüphe ve güvensizlik hissine sebep olan bu örgütün bu becerileri değil.
At izini it izine karıştırma listesinin birinci sırasında bu mücadeledeki önceliklerin, kriterlerin ve boyutun belirsizliği var.
Milyonlarca insanın çeşitli biçimlerde, derecelerde içine girdiği, çeşitli derecelerde ve biçimlerde temasta olduğu, çok daha büyük kalabalıkların bir zamanlar içine girip çıktığı kapısında üyelik kaydı tutulmayan 40 yıllık bir yapıyla kurulan bu çeşit çeşit ve derece derece ilişkilerin hangi durumlarda suç kapsamına girdiği hakkında herkesin, hatta her şehrin ve hatta her kurumun kendine göre kriterleri mevcut.
En sağlam kriter olan Bylock programını kullanmada bile programı deşifre eden MİT, kullanıcıları üç dereceye bölmüş, kırmızı gruptakiler hakkında derhal işlem yapılmasını diğerleriyle ilgili ek delillerle hükümler verilmesini istemesine rağmen bu kritere de uyulmadığı anlaşılıyor. Şu anda ortaya çıkan mağduriyetlerin sebeplerinden biri örneğin 2010 KPSS’sinde belli bir puanın üstünde alan ve cemaatin yanlış verdiği söylenen üç soruyu yanlış yapan herkesin işten atılması. Ya kendi emeğiyle yüksek puan alanlar ve kendi hatasıyla o üç soruyu yanlış yapanlar?. Kriterlerden biri olan Asya Finans’ta hesabı olmak ya da işlem yapmanın da farklı uygulamaları var. 17 Aralık 2013’ten sonraki işlemler mi yoksa kurum hakkında cemaatin kampanya başlatmasından sonraki işlemler mi? Peki, bu bankayla çalışmak örgüt üyeliğine delil olacaktıysa neden ilk gün kapatılmadı diye bir soru ise ortada duruyor.
Bir anda, özellikle aciliyeti olmayan pek çok kurumda aynı anda yapılan bu denli kitlesel tasfiyelerde böyle sonuçlar ortaya çıkması kimse için sürpriz olmamalı.
Halbuki, en acil olarak soruşturulması gereken darbeye doğrudan katılmış, destek vermiş kadrolar olmalıydı. Bylock ağı bunun için somut bir zemin ortaya koymaktaydı. Bu aciliyet listesinde olanların yüzlercesinin hâlâ yakalanamadığını, çok daha fazlasının darbeden önce yurtdışına kaçmış olduğunu da ekleyelim. Onların iadesi ya da bulunması gibi daha acil ve çetin işleri olan devlet görevlilerinin, savcı ve hakimlerin taşradaki bir meteoroloji müdürlüğünde görevli memurun banka hareketlerine yoğunlaşması iyi bir fikir değil.
Bütün bu haklı mücadeleyi verirken daha büyük bir sorun da beş yıl önce bütün bu olanlara da kapı açan Ergenekon süreci hiç yaşanmamış gibi sevmediğimiz, fikirlerine katılmadığımız herkesin tutuklanmasında sorun görmeme hâli, siyasi ve fikirsel düzlemde mücadele edilmesi gereken durumlarda da savcıları göreve çağırma alışkanlığının sürmesi.
“Kesin yapmıştır”, “Zaten karanlık bir adam” “Vardır bir şeyler” diye özetlenecek hukuk kriterleri, “Bunu tutuklamayan hakim/savcı kesin Ergenekoncu” gibi tehditler, tutuklu yargılama ısrarı, medya üzerinden yapılan tutuklanacaklar listeleri, iddianameleri önce gazetelerde yazma alışkanlıkları geçmişten en ufak bir ders alınmadığını gösteriyor.
Bu mahalle baskısı altında, kendi üzerlerinden FETÖ’cü gölgesini kaldırmak, yeni dönemde sivrilmek, bonusları toplamak gibi çeşitli motivasyonlarla tasfiye listeleri oluştururken bürokrat, polis, savcı, hakimlerin adalet terazilerinin şaşması çok sürpriz değil.
Yine bu mahalle baskısına karşı eleştirileri dillendirmek, itirazlarda bulunmak zorlaşıyor. Tıpkı Ergenekon döneminde olduğu gibi.
Bu cesareti gösterebilen Ali Bayramoğlu gibi daha 2010’larda cemaati şeffaflaşmaya çağırmış, 2011’lerden itibaren açıktan cemaat operasyonlarını eleştirmiş, herkesten önce uyanmış bir ismin bugün için yaptığı (tamamına katılırsınız katılmazsınız ama mutlaka kulak kabartılması gereken) uyarılara tahammülsüz olmak, bu kontrol mekanizmalarını susturmak gibi lüksümüz yok, kimsenin de buna hakkı yok.
Herhalde böyle bir karmaşa en çok, bu havaları seven FETÖ’cülerin işine geliyor. Hem 15 Temmuz’la şoke olan kendi taraftarlarının sarsılan imanlarını yeniden kazanıyorlar, kopuşları durduruyorlar, hem de Adil Öksüz örneğindeki gibi yangından ilk kurtarılması gereken demirbaşlarını kurtaracak bir alacakaranlık ortamı yakalıyorlar.
Elimizdeki en büyük şans ise doğrudan Cumhurbaşkanı’nın ağzından bu eleştirinin duyulması. Daha önce 28 Şubat soruşturması operasyonları sürerken “dalga dalga operasyonlarla” ülkenin sürekli gergin halde tutulmasına itiraz ettiğinde de anlamayanlar olmuştu.
Halbuki korku ve ümit dengesi bütün sistemlerin hatta inançların temelidir.
15 Temmuz ve Yenikapı’dan yükselen umudu, herkesi tutuklu yargılama ısrarları ve haksız işten çıkarmalarla ortaya çıkacak korkuya ezdirmek darbecilerin yapamadığını yapmak olacaktır.
Bütün bu hesaplaşmaların, sonunda herkesin güvende olacağı, hak edenin hak ettiği yere geleceği, kimseye kumpas kurulamayacak, kimsenin medyadan yargısız infaza uğramayacağı, hukukun ve demokrasinin hakim olacağı bir Türkiye için olduğu umudunu korumak herkesin görevidir.
Belki bu umudu yok etmeye çalışan herkesi delil aramadan FETÖ’cü ilan edebiliriz...
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025