Zekeriya Kurşun
Suudi Arabistan veliahdı Muhammed b. Selman’ın ülkesi için dile getirdiği “Ilımlı İslâm”ın dinî, siyasî ve sosyal veçhesini mevcut puslu hava şartlarında daha epeyce tartışmaya devam edeceğiz. Fakat bugün “Ilımlı İslâmı” değil, bizi bu mevzuya biraz daha ısındıracak başka bir konuyu ele almak istiyorum.
Türkiye gündemi, Kuzey Irak’taki gelişmelere, İdlib’deki askeri harekâtın muhtemel sonuçlarına ayrıca müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesine kilitlenmişken yakın coğrafyamızda eski konular yeniden gündeme girdi. Önce yıllardır tartışılan Suudi Arabistan’da kadınlara araç kullanma hakkı gibi “sudan mevzular” konuşulurken; akabinde bir tabu olan vatandaşlık yasasında da değişiklik yapılarak yabancılar ile evli Suudi kadınların eş ve çocuklarına vatandaşlık verilmesine dair kraliyet emri çıkartıldı. Ardından hanedan içinde başlayan hesaplaşmalar ve nihayetinde bölgeyi yeniden bir karmaşaya sürükleyecek Lübnan sorunu geldi. Kuşkusuz bunlar hayati gelişmeler ancak şimdilik burada kalalım ve bütün Müslüman ülkeleri ilgilendiren başka bir mevzuya geçelim. Zira hekimlerimizin dediği gibi, “Hastalığın sebebi her zaman görüldüğü yerde olmayabilir.”
TUNUS’TA KADIN HAKLARI BİLMECESİ
Kendisini Burgiba’nın varisi olarak gören Tunus Cumhurbaşkanı Sibsi, medenî kanunun yıl dönümü ve Tunus Ulusal Kadınlar Günü’nde hükümete bir çağrıda bulundu. Çağrısında mirastan erkek ve kadının eşit pay almalarına imkân verecek bir kanunun yapılmasını istedi. Teklifinin İslâm ve Tunus Anayasası ile çelişmediğini beyan eden Cumhurbaşkanı talebini, eşit statüye kavuşacak olan Tunuslu kadınların ayrıca Müslüman olmayan erkekler ile evlenmelerine imkân verecek düzenlemenin yapılması isteğiyle birleştirdi. Cumhurbaşkanı sözcüsü Saide Garraş’ın bu konudaki dini naslarda içtihat yapılabilir açıklamaları ise tartışmaları başka bir boyuta taşıdı.
Bu tartışmalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da önemli bir hareketlilik meydana getirdi. Bir tarafta bu talebin bugüne kadar Tunuslu kadınların elde ettiği kazanımların bir devamı olduğu savunuldu. Diğer tarafta da meselenin “te’vil kabul etmez dini bir hüküm olduğu” gerekçesiyle Tunus’taki bütün siyasi ve sosyal guruplar ve partiler arasında yeni bir tartışma başladı. Tunus Fetva Kurulu, Cumhurbaşkanı'nın yanında dururken, meşhur Tunus Zeytuniye ve Mısır Ezher Üniversiteleri bunun karşısında yer aldılar.
Bu tartışmalardan Türkiye de nasibini aldı. Kimi Türkiye’deki uygulamaları delil ve örnek gösterirken, kimileri de Türkiye’de yaşayan bazı Mısırlıların bu konuyu bahane ederek Sibsi aleyhindeki açıklamalarını ağır bularak Türkiye’yi protesto etti. Ancak en ilginç protestolar yine de Tunus kadınlarından geldi. Mirasta eşitlik talepleriyle gayrimüslim erkekler ile evlenme hürriyeti çelişkisi arasında kalan kadınlar sokaklara döküldü.
Aslında coğrafyamızda kadın hakları ve toplumdaki konumu meselesi yüz yılı aşkındır bir tekerleme halinde gündemde tutulmaktadır. II. Meşrutiyet yıllarında Osmanlı merkezinde ve aynı sıralarda Mısır’da hararetle tartışılan kadın hakları mevzusundaki gelişmeler, bugün hâlâ ne evrensel yasalar ile uyumlu hale gelen Müslüman toplumları ve ne de geleneksel çizgide kalanları tatmin etmiştir. Bu görüntü İslâm dünyasında gerçekten çözülmesi gereken bir “toplumsal cinsiyet sorunu” olduğunu göstermektedir. Sorun elbette kadınlarda değildir, topyekûn toplumsal anlayış ve algımızdadır. Ne siyasetve uygulamalar, ne de üretilen literatür veiçtihatlar bu konuda sadre şifa olamamıştır. Bugün Arap Baharı yorgunu toplumlarda yaşananlar da bunun uzantısıdır.
DEĞİŞEN MÜSLÜMAN KADIN PROFİLİ
Tunus Cumhurbaşkanı kanun teklifi tezini Tunus toplumunda kadınların ulaştıkları eğitim, kültürel ve sosyoekonomik seviye üzerine bina etmektedir. Verdiği rakamlar Tunus’ta toplumsal sorumluluğun yüzde elliden fazlasını kadınların üstlendiğini göstermektedir. Ayrıca Burgiba’nın politikalarının bir sonucu olarak Tunus’ta kadınların evlilik yaşının hayli yükselmesi veya evlenemeden geleneksel aile yapısı içerisinde kalmaları da ayrı bir sorunu beraberinde getirmektedir.
Aslında meselenin bu rakamlar ve sebepler ile sınırlı tutulması doğru değildir. Bugün İslâm dünyasının genelinde toplumsal kalkınmada bir şekilde kadınlar erkekler ile eşit rol üstlenmektedirler. Geleneksel toplum anlayışı içinde sürekli fedakârlık yapan ve feragat edentarafın kadınlar olması beklenirdi. Ancak bugün Türkiye, Tunus gibi pek çok Müslüman ülkede kadınların siyasetin içinde olmaları, toplumsal hareketleri yönetmeleri ve en önemlisi idare eden erkekleri iktidara taşıyan bilinçli seçmenler olması, eski konuların yeniden tartışılmasını zaruri kılmaktadır.
Arap Baharı'na giden süreçlerde ön saflarda kadınlar yer alırken, Yemen gibi bazı yerlerde de toplumsal hareketlerin öncüleri ya da meşrulaştırıcıları kadınlar olmuştur. Körfez siyasi dalgalanmalarında da kadınlar araçsallaştırıldı. Aynı şekilde Tunus’ta İhvancı iktidarı bahane ederek karşı devrime girişildiği zaman İslâmcı, solcu, liberal ve diğer Tunuslu kadınlar sokaklarda birlikte hareket etmişlerdir. Arap Baharı'nın en mağdur tarafı olarak görülen Mısır İhvanı’nın şehit ve tutuklu sembolleri de kadınlardır. Ve tabii ki Tunus’ta Cumhurbaşkanı Sibsi’nin partisini çoğunluk haline getiren seçmenin büyük bir bölümü de kadınlardır. Suudi Arabistan’da ulemaya rağmen sarayda güçlü desteği olan bir kadın hareketi olduğuna göre, bütün İslam dünyasındaki gündem de aslında birbiriyle yakından alakalıdır.
“Genç Kadınlar Liderlik Toplantısı”nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Müslümanlar olarak ihmal ettiğimiz alanların başında hiç şüphesiz kadınlarımızın durumu geliyor” ifadesine dayanarak biz de sormadan geçmeyelim: Tunus Cumhurbaşkanı'nın seçim yatırımı ya da Suudi Arabistan veliahdının prestij arayışından bağımsız olarak; bütün İslâm dünyasında kadınların talepleri konusunda kalıcı çözümlerin üretilebilmesi için sıcak tartışmaların yapılmasıgerekmiyor mu?
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2020
1.02.2019
18.03.2019
18.02.2019
4.02.2019
10.01.2019
3.02.2019
17.12.2018
22.11.2018
12.11.2018