A.Turan ALKAN
Ne zaman ekranda Hulusi Kentmen’in babacan ve tonton yüzüyle karşılaşsam, sanki akrabadan birini görmüş gibi bir sıcaklık kaplar içimi. Pek iyi karakterler canlandırmamış olsa da Şener Şen’in babası Ali Şen ve daha nicesi de öyledir meselâ. Onlar Türk filmlerine kendine has çehresini kazandıran karakter oyuncularıdır.
Yer aldıkları her filmi taşıyan, güzelleştiren, renklendiren sanatçılardır. Onlara öyle alışmışızdır ki kötü adamı canlandırmak icab ettiği zaman Erol Taş, Kenan Pars, Nuri Alço, Senih Orkan gibi temel taşların dışında bilinmedik bir oyuncuyu yadırgarız. Hane yıkan, ocak söndüren ‘vampiye’ kadınlar kadrosu da üç aşağı beş yukarı bellidir: Evvelâ Suzan Avcı, ardından Lale Belkıs; zalim ana, kalpsiz kaynana rollerinin klişe ismi Aliye Rona, dedikoducubaşı Muallâ Sürer...
Peki, size küçük bir sorum var; filmlerde iyi kalpli hacıanne, herkese şefkat gösteren teyze, doğuştan fedâkâr ve cefâkâr komşu kadın karakterlerinden birinin adını söyleyebilir misiniz?
Hepsinin yüzü gözümüzün önünde, simâen gayet iyi tanıyorum ama isimlerini bilmiyorum; ne fena, ne vefasızlık!
İsim bilmek önemli diyebilirsiniz; önemli, hem de çok. Varlıklar isimle var olur çünkü...
MAFYA PATRONU KÂZIM; KİM BU ADAM?
Televizyonlarda haber ve yorum dinlemek ömür törpüsü, asabiyet bozucu bir şey haline gelmeye başlayalı beri denk düştükçe, reklâmdan fırsat buldukça Yeşilçam filmi gösteren kanallara geçiyorum. Kırk defa seyrettiğim şeyleri bir kere daha seyretmekten bıkmadığımız filmler. İşte onlardan biri: Rahmetli Kemal Sunal’ın ‘Atla Gel Şaban’ı ve filmin en meşhur, bence Yeşilçam tarihine geçecek kadar komik sahnesi...
Semt dolmuşunda günlük eziyetini çekerken at yarışı tahmininde bulunan ve hep tutturan Niyazi, kabiliyeti farkedilince mafya patronu Kâzım’ın eline düşer ve tahmin yapması için ikna edilmeye çalışılır. Ne var ki tabii ortamı olmadığı için Niyazi son yarışta yanılır. Bunun üzerine mafyacının adamları salonun ortasında dolmuş sahnesi oynamaya başlarlar; patron Kâzım ise dolmuş şoförü rolünde...
Hele bu sahnede Kâzım’ın söylemeye çalıştığı bir “Şiki şiki ba ba” şarkısı var ki gülme garantilidir; ne zaman seyretsem kasavet dağıtmıştır.
Biliyorsunuz zaten, anlatmaya gerek yok.
Peki bu filmde mafya patronu Kâzım’ı canlandıran o müthiş karakter oyuncusunun adını biliyor musunuz?
Ben ki 7 yaşından beri sinemaya giden, üzerime vazife olmadığı halde bütün jönlerin adını ezbere bilen ve karakter oyuncularını iyi tanıyan bir Yeşilçam meraklısı olarak o gün kendime bu soruyu sordum ve bilemedim. Sinema kültürleri fena olmamasına rağmen evdekiler de bilemedi. Dedim ki, “Yahu bizi yıllardır eğlendiren, oynadığı karakterlere eşsiz bir karikatür çeşnisi katan bu sanatçının adını bilmemek resmen ayıp!”
Bu sanatçının adı Dinçer Çekmez.
ZALİM AMA KOMİK, KIYICI AMA İNSAN
1940 doğumlu; nereli olduğu hakkında internet kayıtları suskun, muhtemelen İstanbullu (Kabataş Lisesi mezunu olduğunu öğreniyorum sonradan); zaten pek az bilgi var hakkında. Sanat hayatına Şehir Tiyatroları’nda başlamış. Vişne Bahçesi, Ya Devlet Başa Kuzgun Leşe, Eskici Dükkanı, Çengi, Sarıpınar 1914, Ahududu, Deli Bal, Victor Hugo, Cyrano de Bergerac, Susuz Yaz sahne aldığı eserlerden bazıları...
Derken 70’li yıllarda sinema hayatı başlıyor. Aralarında çoğunu Kemal Sunal’la oynadığı Şaban Askerde, Tarzan Rıfkı, Katma Değer Şaban, Atla Gel Şaban, Ortadirek Şaban, En Büyük Şaban, Kanlı Nigar, Şark Bülbülü, Süt Kardeşler, Meraklı Köfteci, İnek Şaban, Şabanoğlu Şaban gibi filmlerle sanat hayatının en hareketli yıllarını yaşıyor. Pek çok filme de son derece karakteristik sesiyle dublaj sanatçısı olarak katkı veriyor. Son yıllarında neyle uğraştığını bilemiyoruz. Lösemi hastalığı sebebiyle 2013 senesinde, bundan tam iki sene önce vefat ediyor; cenaze namazı Şakirin Camii’nde kılınıp Karacaahmet’e defnediliyor.
Kendisi gibi sinema ve tiyatro oyuncusu Metin Çekmez’in ağabeyi...
Hikâye bu kadar. Pek çok Yeşilçam emekçisi ile paylaşılan tuhaf bir kader bu. Milyonlarca kişinin âşinası olduğu halde adı bile bilinmeyen yalnız adamlardan biri.
Hiç şüphesiz çok büyük oyuncu, işinin erbabı iyi bir sanatçı. Fiziği ile oynadığı karakterleri özdeşleştiren az sayıdaki kabiliyetimizden biri.
Kıyıcı, zâlim, çok sert bir sinema yüzüne sahip olmasına rağmen seyirci onda zalimlerin maskaralığını gördü ve çok sevdi.
Oynadığı her karakter hemen hemen bir kült karakter haline geldi; hafızalara kazındı, unutulmazlaştı.
CİDDİYETİ SEVERİM, DİSİPLİNE HAYRANIM
Şark Bülbülü’nde burnundan kıl aldırmaz derece sert bir gazino patronu, Şaban Askerde filminde disipline âşık bir Osmanlı Donanma Başçavuşu, Orta Direk Şaban’da basketbol koçu, İnek Şaban’da mafya reisi, kabadayıların en asabi Kadırgalı Eşref’i...
“Laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım” repliği hep unutulmazlar arasında yer alacak.
Hele Şark Bülbülü’nde bir “Mazlumu getirin bana” sahnesi var ki efsânedir. Gazino patronu, çok sinirli olduğu zamanlarda, sadece gerektiği zaman dayak atmak amacıyla yanında Mazlum diye bir eleman (Yadigâr Ejder) çalıştırmaktadır. Ancak Mazlum’u döverek fabrika ayarlarına dönebilen patron, Mazlum’un dayağa dayanamayıp kaçması üzerine Kemal Sunal’ı işe alır fakat Sunal dayak yemek yerine patrona dayak atmaya başlayınca...
MAZLUM’U GETİRİN BANA
Filmin o sahnesinde senaryoyu nasıl değiştirdiğini rahmetli Dinçer Çekmez, ilk ve son gazete röportajında şöyle anlatıyor:
-Senaryo yazılmış, ‘Mazlum’u nasıl dövüyorsa, Kemal’i de öyle komaya sokar’ diye. Olur mu böyle bir şey! Herif jön komik, onu seyircinin önünde nasıl perişan edersin? Benim oynadığım rol sadist, sadist olanın mazoşist tarafı da yok mudur? Oturdum senaryoyu değiştirdim. Kemal’i dövdükten sonra sadist tarafım gidecek, mazoşist tarafım ortaya çıkacak ve ‘Vur, vur maaşını yükselteceğim, sana sonsuz para vereceğim, vur ne olursun vur!’ diyeceğim. Bu seyirci için şok değil mi? Tam çekiyoruz, yönetmenin haberi yok bundan, ben ‘vur maaşını yükselteceğim’ derken, rejisör tabureden gülmekten düşmüş ve diyormuş ki o anda ‘stoooop diyeni fena yaparım!
...
Ancak şimdi farkettiğimiz bir şey; bu insanların bir şekilde hayatımızda yeri var ve onlara bir şekilde küçük de olsa bir teşekkür borçluyuz; en azından hatıralarına hürmet...
Allah rahmet etsin. Hâlâ ekranlarda günde belki yirmi kere dönen filmlerinde insanları her güldürüşünde hesabına bir sevap yazıldığını tahayyül etmek isterdim ve inşallah öyledir...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016