Akif BEKİ
Muhalefet, Birleşik Arap Emirlikleri’yle yakınlaşmayı sorguluyor.
İktidar, Abu Dabi’yi 15 Temmuz darbe girişiminin finansörlüğüyle, Türkiye düşmanlığıyla, Erdoğan’ı devirmeye çalışmakla suçluyordu.
Ne değişti de tekrar kardeşimiz oldular?
Niye kavga ettiğimiz de, neden barıştığımız da açıklığa kavuşturulmadı.
Doğrusu, baştan gemileri yakmamak, köprüleri atmamaktı.
Devlet ve diplomasi dilinin dışına çıkmak, gelene geçene “diklenmek”, düşman çoğaltmak yanlıştı.
AK Parti, “diklenmeden dik durma” dış politikasını terk ederken eleştiren biri olarak, manevrasını destekliyorum.
Geri dönsün de neye borçluyuz bu dönüşü?
Şimdi iktidar; Mısır’la, Suud’la, Abu Dabi’yle ilişkileri toparlamak, “dış güçler”le yeniden dost ve kardeş olmak istiyor.
Fakat ilişkilerimizdeki gelgit, millete neye mal oldu, bu bir.
Mısır bile ağırdan alıyor, barışmak için talepleri var, ne verip ne alıyoruz, bu da size iki!
Diklenmek de barışmak da bedavaya gelmiyor. Ödediğimiz bedelin ve ne diye ödediğimizin hesabını sormak, normalleşmeye karşı çıkmak değildir.
İpleri koparırken “yapmayın etmeyin, sağduyuyu elden bırakmayın, diplomasiden ayrılmayın” diye uyaranın darbeciliğinden giriliyor, düşman ağzıyla konuşup şehitlere ihanet ettiğinden çıkılıyordu. Denmedik bırakılmıyordu.
Muhalefet de haklı olarak o lafları hatırlatıyor; dönüp dolaşıp dediğine gelen iktidarı, kendi argümanlarıyla vuruyor.
“Diz mi çökelim, teslim mi olalım” çıkışlarına ne oldu, soruluyor.
Barışmak şahane de o yenmez yutulmaz suçlamaları nereye koyacaksınız!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Abu Dabi ziyareti başarılı geçti, ne ala!
Ama normalleşmeye sevinmek, sorulması gerekenleri sormaya mani değil.
Kolayca unutulabildiğine göre soruluyor:
Abu Dabi’nin eline, aslında şehitlerimizin kanı hiç bulaşmamış mıydı?
Kavganın, milletin menfaatleriyle aslında bir alakası yok muydu?
Gerçek başkaydı, millete sahte gerekçe mi gösterildi?
Deniyor ki; iktidar, Abu Dabi’yi affetmezdi ama milletin yüksek menfaatleri uğruna alttan alıyor, yumuşatıyor, kucak açarak tevazu gösterip alçak gönüllülük ediyor. Şartlar gerektirmese, yüzlerine bakmaya dahi tenezzül etmezdi.
Öyleyse daha fena!
Ya karşı taraf, tevazumuzu yanlış anlar da zayıflık zannedip kötüye kullanmaya kalkarsa!
Ya bizi alicenaplığa zorlayan şartları, köşeye sıkışmışlığa yorar da bundan faydalanmaya yeltenirlerse!
Gerçi Cumhurbaşkanı dün söyledi, “Türkiye, ekonomide tarihinin en güçlü dönemine girmektedir.”
Fakat şunu da söyledi:
“Büyük ve güçlü Türkiye’nin yükselişine engel olamayanlar, yarın bu büyüklükten yararlanmak için sıraya gireceklerdir. Bu değişimin yükselen yıldızı Türkiye’dir.”
Amenna! Yalnız, Abu Dabi Kalkınma Holdingi sabırsız, önden sıraya girdi bile, yarını bekleyemiyor.
Başkanı Al Suwaidi, Financial Times (FT) gazetesine ocakta, yakınlaşma niyetlerini açıklamıştı.
“TL’deki zayıflığın fırsatlar sunabileceği”nden bahsediyor ve “Türkiye’de varlık satın almak için harika bir zaman” diyordu.
Büyüklük bizde kalsın, eyvallah. Fakat bu iştah ve hazırlık, pek kardeşane gelmedi bana.
Büyüklüğümüzden kelepire çöker gibi yararlanmasınlar!
Biz kardeşçe yanaşırken fırsatçılık yapmayacaklarından emin miyiz?
“GEÇÇEK" DİYOR DA
Henüz dinlemedim, bu yazı baskıya girdikten sonra Tarkan, yeni şarkısını patlatacak.
Şöyle kulak dolduracak, akılda kalacak, ‘çalsa da dinlesek’ dedirtecek, esaslı bir pop hiti çıkmayalı uzun zaman oldu.
Beğenirsem, Türkçeyi bozmuş diye adına da takılmam, söz.
Kaldı ki halk ağzı, konuşma dili şarkıya, türküye kitabi dilden daha çok gider. Bir de oturtmuş, yakıştırmışsa doyulmaz. Bozukmuş, ne münasebet!
Tarkan “geççek” diyor.
Neler geçmedi ki, bu da geçer, “geççek”tir elbet de nasıl “geççek”, sahiden mi; o önemli.
İz bırakarak delip de mi “geççek”, yandan teğet mi, görelim.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025