Ali BAYRAMOĞLU
Adı Ergenekon soruşturması ile özdeş hale gelen Zekeriya Öz'ün görev yerinin değiştirilmesi, Ergenekon ve türevi davaların "hukuk rayı" üzerine oturtulması arayışıdır. Bu arayış ve son gelişmeler hiçbir şekilde Ergenekon sürecini zaafa uğratmaz, tersine bu süreci kuvvetlendirir.
Bunları tekrar tekrar vurgulamakta fayda var.
Gelişmeleri anlamlandırmak bir miktar olanı analiz edebilmekle, bir miktar analiz sırasında takılan gözlüklerin niteliğiyle ilgilidir.
Kişilerin ve cesaretin rolü önemli olmakla birlikte, Ergenekon süreci bir kişinin, bir grubun, bir ekibin götürdüğü bir iş değildir.
Ergenekon, "yeni bir adli refleks"in ve "sıkı bir siyasi irade"nin 2008'den bu güne getirdiği bir temizlik sürecidir. Bu temizlik süreci hem asker-sivil dengelerini kökten değiştirme, hem siyasi iktidarın devlet içindeki hareket alanını ciddi biçimde genişletme işlevini yerine getirmektedir.
İş sanıldığından çok daha ciddidir, bu nedenle "Ergenekon süreci hukuk rayına oturmaz zaten hep hukuk dışıydı" diyenleri de, "Savcı gitti iş bitti" diyenleri de bir kalemde geçmek gerekir.
Yaşanan değişiklikleri (ya da değişimi) bu çerçevede anlamlandırmak gerekir
HSYK kararını açıklayan üç temel faktör var.
İlki Şener-Şık olayına ve kitap takibatına kamuoyunun ve sağdan sola basının verdiği tepkidir. Bu tepki temel olarak Ergenekon sürecine karşı tutum alan kesimden doğmamıştır. Tepki dalgası dünden farklı olarak mevcut kutuplaşmaları aşmış, iki kutup arasında "Ergenekon sürecinin önemi vurgulayan, ancak işleyiş ve özgürlükler alanının korunması konusunda demokratik hassasiyetin altını çizen ara bir tavır ve tutum"un güçlenmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Çıkmıştır zira, "niyet suçu" olarak tanımlanabilecek Şener-Şık olayı ve kitap takibatı meselesiyle, Ergenekon soruşturmasında bugüne kadar yaşananlar, hatta hukuki eksiklik ve usulsüzlük iddiaları arasında keskin bir çizgi bulunmaktadır.
İkinci faktör siyasi iktidarın bu gelişmeler karşısında farklı tavır almasıyla ilgilidir. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın, "yargının kamuoyu tepkisine kulak kapayamayacağını" vurgulayan Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın çıkışları, iki noktaya işaret etmektedir.
Bir: Hükümet bu tür gelişmelerin faturasının kendisine kesilmesinden huzursuzdur.
İki: Siyasi iktidar Ergenekon ve benzer süreçlerin hukuk rayı dışına çıkma eğilimlerinden ilkesel olarak rahatsızlık duymaktadır.
Bunlar sonucunda İçişleri Bakanlığı, soruşturmayı yürüten emniyet ekibinde değişikliğe gitmiş, Adalet Bakanlığı ise son kararda belli bir rol oynamıştır. Ve hükümet bu adımı seçimler öncesinde, muhtemelen çok arzu etmediği bir zamanda atmak zorunda kalmıştır. Bu da kararlılığın derinliğine işaret eden bir durumdur.
Üçüncü önemli faktör HSYK'nın ve daha çoğulcu yeni yapısı ve hükümetle ilişkisidir. Bu yapı hükümetle barışık, dahası birlikte çalışmaya açık bir yapıdır. Ve iki yapı arasındaki ilişki bugün, olması gereken bir "etkileşim ilişkisi" olarak seyretmektedir. Ve bu açıdan alınan karar HSYK kadar siyasi iktidarın iradesini açık biçimde içermektedir.
Bu üç faktör bir arada değerlendirildiğinde, yaşanan değişimin Ergenekon sürecinin hukuki anlamda tahkim edildiği ve tazelendiği ortaya çıkacaktır. Böyle bakıldığında hedef alındığı söylenen cemaat de rahatlayacaktır, Ergenekon'u önemseyen ama usul kaygıları taşıyanlar da...
Bu aşamadan sonra spekülatif yorumlara son vermek ve gelişmeleri izlemek en doğrusu olacaktır.
Ülke Zekeriya Öz'e birçok açıdan, yeni adli refleksin kurucularından birisi olduğu için teşekkür borçlu evet, ama, kişileri, kişilikleri, kitap içeriklerini aşarak tartışmak ve olanları bu çerçevede anlamlandırmanın zamanı geldi de geçiyor bile...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İddianame: Görülmemiş bir seviye
13.11.2025 - Siyasetteki durgun-durağan tablo ile anlamı
8.11.2025 - Bahçeli Kürt meselesine, Kürt meselesi Türkiye’ye yön verirken…
6.11.2025 - 31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti?
1.11.2025 - Kürt çözümüne neden olumlu bakmalı?
30.10.2025 - Kronik siyaset bunalımı…
25.10.2025 - Yeni dünya, yeni Türkiye
23.10.2025 - Erdoğan’ın tercihleri
28.09.2025 - Muhalefet farkında mı?
20.09.2025 - Gelenek ve hastalık: Kadına şiddet…
18.09.2025
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Şahin
Polis akademisindeki arkadaşlarıyla birlikte mi hazırladı bunu acaba?
dr. mustafa yürürdurmaz
düşünce ve duyguyu herzamanki muhteşem yorumuyla anlatan,kazkafalıları bile ikna edbilecek muhteşem bir Ahmet ALTAN KLASİĞİ...yeter ki okusunlar