Ali BAYRAMOĞLU
Ülkenin değiştiğine hiç şüphe yok, toplumsal ve siyasal değişim at başı gidiyor.
Değişim toplumlar için kaçınılmaz ve gereklidir. Yasaların çağa uyarlanması, sistemlerin hak ve özgürlük istikametinde hareket etmesi genel olarak günümüzde değişim süreçlerinin ana eksenini oluşturuyor.
Bununla birlikte, her değişimin iyi, doğru, isabetli olduğu elbette söylenemez. Nitekim bizde durum biraz böyle.
Örneğin siyasi alanda son derece olumlu, sonuç verici, açık topluma götüren ve işaret eden bir dizi değişim yaşadık, yaşıyoruz.
Ancak siyasi arenada değişim makarasının ters istikamette sardığı durumlardan azade değiliz. Bugün sık karşımıza çıkan devletçi, otoriter zihniyet meseleleri, güvenlikçi, aşırı siyasi ahlakçı kokular, siyaseti sivil değerleri de aşan biçimde 'doğru ve karar' hiyerarşisinin tepesine oturtarak mutlaklaştırma görüntüleri bu konuda açık örnekler.
Toplumsal değişim baskülünde ise durum hiç şüphe yok ki çok daha iyi, kalıcı...
Sık söyleriz siyasi irade olmadan toplumsal yol alınmaz, siyasi iradenin hamlelerinin derinliği ve meşruiyetini sağlayan toplumsal irade, beklenti ve dinamiklerdir.
Bu açıdan bakıldığında siyasetçi ne denli tümünü kendisine mal etse de, Türkiye'de toplumun yaşanan değişim sürecinde önemli bir rolü ve yeri bulunuyor.
Sınırlı bir bölümü dışında laik kesimde demokratikleşme, İslami kesimde sisteme entegrasyon ve modernleşme yıllar içindeki deneyimler sonucunda gerçekleştiler, nesiller ve yenilenen zihniyetler ürettiler. AK Parti gibi yapılar da özünde bu değişim meyvesi olarak ortaya çıktılar.
Toplumsal değişimin pek çok taşıyıcısı oldu...
Ama bunlardan biri son derece önemlidir ve öndedir:
Toplumun kendisiyle ve geçmişiyle yüzleşmesi...
Toplumsal yüzleşme, resmi ve cemaat tarihlerinin dışına çıkma, toplumsal gerçeklikler tarihine ulaşma, siyasi ve toplumsal geçmişin kirli yönlerini açığa çıkararak arınma, sağlıklı ve demokratik bir kimliğe doğru yol alma, vicdan ve adil hafızayı merkeze alma çabasıdır.
Bugün Kürt sorununun yarattığı, öteki düşmanlığını azdıran öfke haline rağmen toplumun son yıllardaki ana serüveninin serencamı böyledir.
Alevi meselesi, Dersim, Ermeni sorunu, cumhuriyetin ölümcül din politikaları, İstiklal Mahkemeleri, İskipli Atıf Hoca'nın simgelediği acılar, Diyarbakır Cezaevi, JİTEM, 6-7 Eylül, Varlık vergisi...
Bunların her biri toplumun kendisiyle konuşma ve yüzleşme 'araçları'dır.
Adını hatırlatmaya gerek var mı bilmem, Hrant Dink, bir Türkiyeli olarak bu yüzleşme sürecine ne büyük katkıda bulunmuştu.
Kimileri tarihe hem tanıklık yapar, hem tarihin yapımına katkıda bulunur.
Yukarıdaki satırlar aslında onlardan birisini anmak için yazıldı:
Hasan Cemal...
O cesur, dürüst ve doğru bildiğini risk alarak söyleme iradesine sahip bir yazardır.
Yeni bir kitabı çıktı Hasan Cemal'in.
'1915: Ermeni Soykırımı' başlığını taşıyor. Ve kitapla Hasan Cemal tarih tanıklığından çıkıp, tarih yazıcıları arasına girmiş bulunuyor. Ülkenin yüzleşme hamlelerinde 'önde' bir tutum, bir konum alıyor.
Birkaç gün önce bir gazeteye bu konuda verdiğim bir söyleşinin bir bölümünü paylaşmak isterim:
'Hasan Cemal önce kamusal bir entelektüel, bir gazeteci, toplumsal bir figürdür. Böyle bir figürün iç hesaplaşmasını, kendisiyle yüzleşmesini aktarması, dününden bugününe nerelerden geçerek yol aldığını anlatması, her okuyan için, her duyan için, her insan için önce düşünmeye davettir.
Ama Hasan Cemal aynı zamanda İttihat Terakki'nin üç yönetici paşasından birisinin, Cemal Paşa'nın torunudur. Cemal Paşa Ermeni Soykırımı'yla itham edilmiş, 1921 yılında Ermeniler tarafından öldürülmüş bir asker. Bugün 98 yıl sonra Cemal Paşa'nın torununun soykırımdan söz ediyor olmasının tarihi önemi ortadadır...'
Hafife almayın, kimileri kızsa da biz iyileşiyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025