Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye bir hukuk devleti mi?
Hukuk devleti ölçütlerinin yer almadığı bir düzen neden ve nasıl hukuk devleti olsun?
Kanunlar, mahkemeler, hakimler elbet var…
Ama onlar hukuksuzluğun zirve yaptığı her yerde, her zaman vardı.
Evrensel değerlerin, insan hakları ilkelerinin, adalet ve özgürlük fikrinin yer almadığı, hukukla çatışan, düzenleyici hükümler, kurallar manzumesine döner.
Böyle düzenler hukukla anılmaz ve bazen kanun devleti adı taşırlar.
Tarihte ve bugün pek çok örneği olan açık veya örtülü otoriter düzenlerdir bunlar. Bu düzende kanunlar genel olarak siyasi faydaya, ideolojiye, inanca, çıkarlara göre biçim alırlar. Kanunların yapımı, yorumlanması, kanun adamlarının karar verme, hüküm düşme, gelme, gitme şekilleri de buna uygun olur.
Türkiye, son yıllarda, bunun açık ara tipik uygulama alanı haline geldi.
Daha geçenlerde altını çizdik, örnek o kadar çok ki!
Kavala’yla ilgili Cumhurbaşkanının hüküm öncesi “Hüküm verilsin” diyen açıklamaları malum. Hakkında beraat ve tahliye kararı verilince aynı gece başka bir gerekçeyle tutuklanması, sonrası “Hata düzeltildi” açıklaması keza…
Veya ömür boyu hapis cezası almış bir sanıkla ilgili istinaf mahkemesinde verilen beraat ve tahliye kararı sonrası HSYK’nın devreye girmesi, heyetin dağıtılıp davanın başkasına aktarılması ve cezanın onanması rezaleti…
Ve Erdoğan’ın takip eden şu sözleri:
“Hak sonunda er ya da geç yerini buluyor. Düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme gibi bir yola mahkeme nasıl gidebiliyor, bu anlaşılır bir şey değil... Tabii bunların hepsinin talimatını verdik... Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar...”
Hukuk dediğimiz şey işte bu noktada bitiyor.
Sorun, mahkeme kararlarını denetleyen, son hükmü veren merciinin siyasi iktidar olmasıdır. Türkiye’de hukuk devleti yok, bu açık.
Peki kanun devleti var mı?
O da şüpheli.
İnsan, bir kademe daha geriye gittiğimizi, “ataerkil bir örf düzeni”ne dönüşmekte olduğumuzu düşünmekten kendisini alamıyor.
Zira bu düzen bir reisin kişiliği, vicdanı, geleneği yansıtan kararlarıyla anlam kazanan “doğrular” silsilesine işaret eder. Reisin vicdanı ve takdiri (bir bakıma “meşrulaşmış keyfilik”) kanun ve kuralın yerini alır.
Kaldı ki, yürütmenin, yani cumhurbaşkanının aklındaki kanun ve hukuk tanımının, kanun ve hukuk ilişkisinin bizim bildiğimiz tanım ve ilişki olmadığı açık…
Nedir o zaman “reis”in hukuk-kanun tanımı?
Açık: “Liderin vicdanı”dır.
Peki ceza?
O da, liderin duygusuna, vicdanına, siyasi sistemin ideolojisi ve akıl yürütmesine, kimi zaman ihtiyacına göre devreye giren yaptırımdır.
Evrensel değerlerin yerini, duygular, çıkarlar ve ahlaki eğilimlerden azade almayan kişi vicdanı, kuralların yerini ise bu vicdanla orantılı keyfi hükümlerin aldığı sistemlerde kapı, Türkiye’deki gibi bahçelere açılır.
Aslında vicdan bile anlatmıyor durumu...
Yazarlar
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 70 yıl öncenin 6-7 Eylül komünist avı... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP kayyım krizini aşıyor 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENHangi akılla? 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Ortak Geleceğimiz... 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBeklentiler ve gerçekler… 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBugün göreceğiz, Ankara’da hakimler var mı, yok mu? 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı sopası her sorunu çözemiyor 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKanun tiyatrosu 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP ‘mahkeme kararını tanımıyorum’ dediğinde… 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURYüksek Seçim Kurulu artık o kadar yüksek değil mi? 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasŞeyh uçmaz müritleri uçurur 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava gerilimi: Kim gerçekçi, kim baltalayıcı? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun‘Türk olmaktan niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci2001 krizinden daha ağır 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİhale şartnamesi skandal! Moda’daki milyarlık vakıf arazisi kime peşkeş çekilecek? 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksal doğrular-yanlışlar… 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAhlâki Üstünlük 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMuhalefetin defterini dürelim ekonomimiz batarsa batsın 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTerörsüz Türkiye CHP'siz uçar mı? 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMeslektaşlarımız bir KHK ile atılalı dokuz yıl oldu! 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.09.2025
30.08.2025
28.08.2025
23.08.2025
21.08.2025
16.08.2025
14.08.2025
9.08.2025
7.08.2025
2.08.2025