Burhanettin DURAN
2016'yı uğurlamaya hazırlanırken Suriye gündemimizin başköşesinde oturmaya devam ediyor. Bir hafta içinde Beşiktaş saldırısı, Halep katliamı ve Kayseri saldırısı peş peşe geldi.
Halep'in düşmesi ile Suriye iç savaşı yeni bir evreye girerken Güneydoğu şehirlerinde ve kırsalda yenilen PKK, metropollerde can almayı sürdürüyor. Kantonlarda eğitim gören militanlar intihar saldırıları ile Beşiktaş'ta 44, Kayseri'de 14 insanımızı şehit etti. Milletimizin ve şehit ailelerinin başı sağ olsun.
PKK'nın hedefi ülkemizin her köşesinde yaşayan Kürtlere karşı Türklerde bir öfke oluşturmak. Ve kitleler arası şiddetle bu öfkeden iç karışıklıklar çıkarmak. Böylece gönüllerde, zihinlerde bölünme, tümüyle kopuş hissi yaratmak. Bir anlamda 15 Temmuz gecesi vatanına sahip çıkanları provokasyonlarla negatif bir yola yönlendirmek.
HDP binalarına yapılan saldırılara bakılırsa milletçe sağduyumuzun yüksek olması gereken bir dönemdeyiz. Zira intihar saldırıları Türkiye toplumunda PKK terörüne karşı derin bir öfkeyi büyütüyor.
Temmuz 2015- Aralık 2016 arasında PKK 80 adet intihar eylemi gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 265 kişi hayatını kaybederken, 1460 kişi yaralandı.
Normal görünümüyle herkesi hazırlıksız yakalayan canlı bombaların birden ölümü gündelik hayatın tam ortasına taşımaları "artık yeter" psikolojisini radikalleştirme potansiyeli taşıyor.
Bu öfke, karşısında somut bir muhatap aramaya başladığı anda toplumsal barış sarpa sarabilir.
İşte tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teröre karşı "milli seferberlik" çağrısı kritik önem kazanıyor.
İç barışımızı bozmadan, taşeron terör örgütlerinin ne yapmak istediklerini bilerek ve o oyuna düşmeyecek bir ruh haline ihtiyacımız var.
Suriyeli göçmenlere de kucak açmanın getirdiği kardeşlik ve dayanışma hisleri ile bir seferberlik haline girmeliyiz. Çünkü "gün bir olma, beraber olma, kardeş olma, hep birlikte Türkiye olma günüdür." Türkiye'nin "psikolojik bölünmüşlüğünden" ya da "darbe 2.0 ihtimalinden" bahsedenleri utandırma günüdür.
Temmuz 2015'te teröre yeniden başlayan PKK'nın o dönemki amacı Güneydoğu'nun ilçeleri ile Suriye'nin kuzeyindeki kantonları birleştirmekti. 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması ve Fırat Kalkanı operasyonu ile bu hayal tarihe gömüldü.
Şimdiki hedefi ise kantonlarını muhafaza edebilmek için Türkiye'yi Suriye'den çekilmeye zorlamak. Ve yürüttüğü vekalet savaşı ile ülkemizin Suriye- Irak denkleminde masada olmasını engellemek.
Ancak PKK, ABD, Avrupa ve İran'dan aldığı desteklere güvenerek aslında kendi aleyhine çalışan bir süreci hızlandırıyor. İntihar saldırılarının siyasete diz çöktüreceği hususundaki beklentisinde yanılmakla kalmıyor. Aksine AK Parti'yi ve Erdoğan'ı daha da güçlendiren bir etkide bulunuyor.
HDP'nin marjinalleştiği bir ortamda CHP, MHP'nin dayanışmacı siyaseti ile etkisiz bir muhalefet partisine dönüşüyor. Kılıçdaroğlu'nun "halk, başkanlık hayaline 'dur' derse, kanve gözyaşı durur" yaklaşımı sadece "HDP'nin yanındasın" baskısını artırıyor.
Yine PKK canlı bombalarla Suriye iç savaşının yeni evresinde kaybeden aktörler arasında olmasını garantileyecek bir yolda yürüyor. Türkiye'nin tıpkı Deaş'ı sınırından temizlediği gibi PYD- YPG'yi de Afrin'den, Telabyad'dan, Sincar'dan uzaklaştıracağı bir atmosferi besliyor.
Nitekim Başbakan Yıldırım'ın "Fırat Kalkanı Deaş tehdidini sınırladı, benzerini güney sınırımızda yapacağız" cümlesi bu gidişatın habercisi.
Deaş ile mücadele döneminde "devrimci" güzellemeleri yapanların PKK'nın aslında "terörörgütü" olduğunu hatırlamayı tercih edeceği "pazarlık" günleri hiç de uzak olmayabilir.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020