Erol KATIRCIOĞLU
Toplumdaki bu kadar kırılmanın nedeni fikir ayrılıkları olamaz. Bildiğimizi sandığımız, tanıdığımızı sandığımız ilişkilerin, arkadaşlıkların dostlukların neredeyse her geçen gün küslüklere ve anlaşmazlıklara garkolmasının nedeni fikir ayrılıkları olamaz. Uzun bir zamandan beri ortaya çıkan hemen her konunun toplumda yeni bir farklılaşmaya işaret etmediği vaki değil. Dün söylenenler dünde kalmış gibi her yeni konu yeni bir kırılma ve yeni bir yabancılaşma ile ele ele gidiyor. Her geçen günü, dün “biz” diye düşündüklerimizin aslında “biz” olmadığını, “biz”in içinde yeni “ötekilerin” olduğunu farkederek yaşıyoruz. Sözlerin ve sözcüklerin anlamları kullanana göre değişiyor ve her sözün başka bir anlamı da var mı diye düşünmeden edemiyoruz.
Peki ne oluyor?
Türkiye denilen toprakta, yaşayanlar üzerine çökmüş yüz yıllık bulutlar kalkıyor da ondan. Hükümet-cemaat, HSYK, demokrasi vs, gibi süren tartışmalar üzerimizdeki kara bulutların kalkmakta olduklarının işaretleri. Bir başka deyişle bu tartışmalar yüzyıldan beri söylenen, yaşanan, savunulan hemen her şeyin yalan olduğunun toplum tarafından farkına varılmasının işaretleri. Bu toplum başlangıçtan beri “tek tek bireyler”in değil, “İslam” ortak paydası altında buluşmuş çeşitli etnik ve dinsel “cemaatlerden (kimliklerden)” oluşmaktaydı. Böyle bir toplumdan bir “ulus” çıkarmak ancak “Cumhuriyet okulları” mekanizmasıyla onu asimile ederek yeni bir kimlik yaratarak mümkündü. Dolayısıyla “cemaat toplumu” olarak varolan bu toplum hiçbir zaman “Batılı” bir toplum gibi olmadı.
Batılı bir toplum gibi olmadı ama Batı’nın başta demokrasi olmak üzere bütün yönetim ve hukuk düzenlerini de benimsedi. Batı’da bireysel hak ve özgürlük mücadeleleriyle oluşmuş bir hukuk düzeni ve yönetim sisteminin, esas yapısı “cemaatler” olan bir toplumun üzerine getirip konması, tıpkı fesin yerine şapkanın geçirilmesi gibi bir etki üretti.
Bugün yaşadığımız kırılmalar bu nedenle de yalnızca fikir ayrılıkları değil. Fikir ayrılığı gibi gözükse de aslında bu kırılmalar bir cemaat toplumunun, üzerine giydirilmiş “Batılı” bir demokrasi gömleğine sığmayacak hale gelmesinden başka bir şey değildir. Bugün hemen herkesin ait olduğu cemaatin dilinden konuşması, ait olduğu cemaatin gücünü konsolide etmeye çalışması da bu nedenle.
Aslında bu olumsuz gibi duran duruma gerçek bir demokrasinin oluşmasının da ön koşulu olarak da bakabiliriz. Çünkü bugün cemaatler arasında yaşanan bu savaş aslında toplumun cemaat toplumundan çıkmak istemesinin ve gerçek bir demokrasiyi talep etmesinin de bir ifadesidir.
Bu durumun en son örneklerinden biri de Kürt siyasetiyle sol ve demokrat siyasi kesimler arasında yaşanan tartışma. KCK eşbaşkanı Bese Hozat’ın Ermeni ve Rum sözcüklerini kullanarak yaptığı Türkiye’deki “uluslararası lobiler” yorumunun sol ve demokrat siyasi çevrelerde rahatsızlık yaratması bu bakımdan çok ilginç. Bu sözleri, “Kürt olmayan sol ve demokrat” kesimlerden kimilerinin Kürt siyasetinin kimlikçi tutumuna işaret ederek “Beyindeki tortuların dile vurması” olarak eleştirmesi anlaşılabilir bir durumdur ama aslında bu eleştirinin kendisini de “Kürt olmayan sol ve demokrat” kesimlerin Kürt siyasetiyle ilgili “Beyindeki tortuların dile vurması” olarak okumak da mümkündür. Dolayısıyla Bese Hozat’ın bu sözleri neden söylediğini açıklığa kavuşturmasını istemek varken Kürt kimlik siyasetini duraklamaksızın eleştirmek nasıl bir yanlışsa, Bese Hozat’ın da bu cümleden muradını bu zamana kadar açıklığa kavuşturmamış olması da o derece yanlış değil midir?
Uzatmayalım. Bu ülkede uzun zamandır uygulanan “orta oyunu” tadındaki siyaset oyununun sonuna gelmekteyiz. Bu süreçte bize bizim “cennetimiz” gibi gelse de kimliklerimizin aslında bizim “cehennemimiz” olduğunu da unutmamamız gerekir. O nedenle de bütün kimliklerin hak ve hukuk çerçevesinde tanındığı yeni bir demokrasinin yaratılması önümüzde duran en önemli meseledi
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025