Erol KATIRCIOĞLU

Erol KATIRCIOĞLU
Erol KATIRCIOĞLU
Tüm Yazıları
Kimlik siyasetleri ve radikal demokrasi
17.01.2014
2114

 Toplumdaki bu kadar kırılmanın nedeni fikir ayrılıkları olamaz. Bildiğimizi sandığımız, tanıdığımızı sandığımız ilişkilerin, arkadaşlıkların dostlukların neredeyse her geçen gün küslüklere ve anlaşmazlıklara garkolmasının nedeni fikir ayrılıkları olamaz. Uzun bir zamandan beri ortaya çıkan hemen her konunun toplumda yeni bir farklılaşmaya işaret etmediği vaki değil. Dün söylenenler dünde kalmış gibi her yeni konu yeni bir kırılma ve yeni bir yabancılaşma ile ele ele gidiyor. Her geçen günü, dün “biz” diye düşündüklerimizin aslında “biz” olmadığını, “biz”in içinde yeni “ötekilerin” olduğunu farkederek yaşıyoruz. Sözlerin ve sözcüklerin anlamları kullanana göre değişiyor ve her sözün başka bir anlamı da var mı diye düşünmeden edemiyoruz.


Peki ne oluyor?

Türkiye denilen toprakta, yaşayanlar üzerine çökmüş yüz yıllık bulutlar kalkıyor da ondan. Hükümet-cemaat, HSYK, demokrasi vs, gibi süren tartışmalar üzerimizdeki kara bulutların kalkmakta olduklarının işaretleri. Bir başka deyişle bu tartışmalar yüzyıldan beri söylenen, yaşanan, savunulan hemen her şeyin yalan olduğunun toplum tarafından farkına varılmasının işaretleri. Bu toplum başlangıçtan beri “tek tek bireyler”in değil, “İslam” ortak paydası altında buluşmuş çeşitli etnik ve dinsel “cemaatlerden (kimliklerden)” oluşmaktaydı. Böyle bir toplumdan bir “ulus” çıkarmak ancak “Cumhuriyet okulları” mekanizmasıyla onu asimile ederek yeni bir kimlik yaratarak mümkündü. Dolayısıyla “cemaat toplumu” olarak varolan bu toplum hiçbir zaman “Batılı” bir toplum gibi olmadı.

Batılı bir toplum gibi olmadı ama Batı’nın başta demokrasi olmak üzere bütün yönetim ve hukuk düzenlerini de benimsedi. Batı’da bireysel hak ve özgürlük mücadeleleriyle oluşmuş bir hukuk düzeni ve yönetim sisteminin, esas yapısı “cemaatler” olan bir toplumun üzerine getirip konması, tıpkı fesin yerine şapkanın geçirilmesi gibi bir etki üretti.

Bugün yaşadığımız kırılmalar bu nedenle de yalnızca fikir ayrılıkları değil. Fikir ayrılığı gibi gözükse de aslında bu kırılmalar bir cemaat toplumunun, üzerine giydirilmiş “Batılı” bir demokrasi gömleğine sığmayacak hale gelmesinden başka bir şey değildir. Bugün hemen herkesin ait olduğu cemaatin dilinden konuşması, ait olduğu cemaatin gücünü konsolide etmeye çalışması da bu nedenle.

Aslında bu olumsuz gibi duran duruma gerçek bir demokrasinin oluşmasının da ön koşulu olarak da bakabiliriz. Çünkü bugün cemaatler arasında yaşanan bu savaş aslında toplumun cemaat toplumundan çıkmak istemesinin ve gerçek bir demokrasiyi talep etmesinin de bir ifadesidir.

Bu durumun en son örneklerinden biri de Kürt siyasetiyle sol ve demokrat siyasi kesimler arasında yaşanan tartışma. KCK eşbaşkanı Bese Hozat’ın Ermeni ve Rum sözcüklerini kullanarak yaptığı Türkiye’deki “uluslararası lobiler” yorumunun sol ve demokrat siyasi çevrelerde rahatsızlık yaratması bu bakımdan çok ilginç. Bu sözleri, “Kürt olmayan sol ve demokrat” kesimlerden kimilerinin Kürt siyasetinin kimlikçi tutumuna işaret ederek “Beyindeki tortuların dile vurması” olarak eleştirmesi anlaşılabilir bir durumdur ama aslında bu eleştirinin kendisini de “Kürt olmayan sol ve demokrat” kesimlerin Kürt siyasetiyle ilgili  “Beyindeki tortuların dile vurması” olarak okumak da mümkündür. Dolayısıyla Bese Hozat’ın bu sözleri neden söylediğini açıklığa kavuşturmasını istemek varken Kürt kimlik siyasetini duraklamaksızın eleştirmek nasıl bir yanlışsa, Bese Hozat’ın da bu cümleden muradını bu zamana kadar açıklığa kavuşturmamış olması da o derece yanlış değil midir?

Uzatmayalım. Bu ülkede uzun zamandır uygulanan “orta oyunu” tadındaki siyaset oyununun sonuna gelmekteyiz. Bu süreçte bize bizim “cennetimiz” gibi gelse de kimliklerimizin aslında bizim “cehennemimiz” olduğunu da unutmamamız gerekir. O nedenle de bütün kimliklerin hak ve hukuk çerçevesinde tanındığı yeni bir demokrasinin yaratılması önümüzde duran en önemli meseledi

http://www.ozgur-gundem.com/index.php?haberID=95087&haberBaslik=Kimlik%20siyasetleri%20ve%20radikal%20demokrasi&action=haber_detay&module=nuce&authorName=Erol%20KATIRCIO%C4%9ELU&authorID=703

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar