Fehmi KORU
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ başka ülkelerden esinlenmiş olsa bile temel özellikleriyle bize özgü bir yapılanma. Yerli ve milli. İki yıldır bu sistemle yönetiliyoruz. İki yıl içerisinde meydana gelen gelişmeleri başarılı saymayan, bunu kanıtlamak için örnekler bulmakta zorlanmayan yorumcular var; buna karşılık sistemin sahibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, içinde “En doğrusudur demiyoruz” türü cümleler bulunsa da, genelde yapılanları beğendiği hissini veren bir değerlendirmede bulundu.
Ayrıntıya girecek değilim. Üzerinde duracağım nokta, sistemin en önemli unsurlarından sayılması gereken, her konuda nihai kararı verecek olan cumhurbaşkanına en doğruya ulaşması için bilgi ve birikimleriyle yardımcı olacak insanlardan oluşan danışma kurulları…
Son zamanlarda birbiri ardına meydana gelen gelişmelere bakarak aklıma gelen bir soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Danışma kurulları danışılmak içindir
O soru şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ciddi sonuçlar doğurabileceği her bakımdan belli olan herhangi bir konuda, kendi eliyle seçtiği kişilerden oluşan danışma kurullarına danışıyor mu?
Merak bu ya, sözgelimi “Bin yıllık komşumuz ve kardeşimiz olan Suriye halkı özgürlüğe, huzura, güvene kavuşana kadar bu ülkede kalmaya devam edeceğiz” cümlesinde formüle edilen görüş ile Libya’ya asker göndermeyle başlayan sürecin ana hatları, Cumhurbaşkanlığı çatısı altında oluşturulan ‘Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’nda tartışılarak mı belirlenmiştir?
Ekonomi alanındaki kararlar ‘Ekonomi Politikaları Kurulu’ ile görüşüldükten sonra mı alınmakta?
Bu soruları sormak, sosyal medyayı hizaya getirmek amacını güden yeni yasa teklifine göz gezdirirken aklıma geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceleri kısıtlayıcı hükümlere sahip bir yasa çıkarılması taraftarı iken etraftan gelen tepkiler üzerine işi yasal düzenlemeye kadar vardırmaktan vazgeçtiği izlenimi vermeye başlamıştı. İktidar cephesinin diğer ortakları, MHP ve Vatan Partisi liderlerinin yönlendirmesiyle, bir baktık, hazır bekleyen tasarıyı yeniden benimsedi.
AK Parti de, ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’ adını taşıyan 5651 sayılı kanun teklifini Meclis’e sundu.
Şöyle sıradan bir bakışla bile günümüz gerçeklerine ters düşen, uygulanması tarifi imkansız sorunlara yol açma ihtimalini içerisinde barındıran, Türkiye’yi bu alanda yan yana gelmek istemeyeceği ülkelerle eş değerli kılacak bir yasa bu.
Bir-iki kötü örneğe bakılarak bütün bir alanı sıkı bir disipline sokmanın makul bir sebebini bulmak zor.
Üstelik, uygulamaya başlandığında, AK Parti’nin geleneksel oy tabanınında yer alan kişi ve kesimleri bile siyasi tavır değiştirmeye sevk edebilecek bir düzenleme…
Sorum şu: Bu konu Cumhurbaşkanlığı çatısı altında oluşturulmuş ‘Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nda görüşüldükten sonra mı yasal düzenlemeye dönüştürülmüştür?
Hangi ölçülerle oluşturulmuş olursa olsun, iddialı isimlerden oluşan bir kurul içerisinde yer alan üyelerin, kurul dışı bilim insanlarının açıklarını tespitte zorlanmadığı metin önlerine gelmiş olsaydı, onun bu haliyle yasalaştırılmak istenmesine izin vermeyeceklerini düşünüyorum.
Teknoloji yol gibidir
Bilineni bir kez daha hatırlatmakta yarar var: Bugünün teknolojisinin ürünü olan sosyal medya türü alışkanlıklar disiplin altına alınmaya gelmiyor. Kötüye kullanımı cezalandırmak ve bu yolu tercih edecek hasta ruhları caydırmak için tedbirler alınabilir elbette; ancak kullanımı zorlaştırmak, kullanılmaz hale getirmek tercih edilesi bir yol değil.
Çin’i görüyoruz; Hong Kong sırf bu yüzden çıkarılmak istenen güvenlik yasasına direniyor.
Almanya bizim tasarıya da ilham kaynağı olduğu anlaşılan bir yasa çıkardı çıkarmasına, ancak daha ilk günden ortaya çıkan sorunlarla baş etmekte zorlanıyor. Alman hukuk ve adalet sistemi de yasanın aşırı uygulanmasına izin vermeyecek görünüyor.
Her ne kadar öncelikle Twitter, FaceBook, Instagram topun ağzında görünseler bile, onlar kadar hatta onlardan da fazla sıkı disipline sokulacak olan YouTube’dur ve o platformu alternatif medya olarak kullananların nefes borularının kesilmesi tahmini kolay sıkıntılara yol açacaktır.
Bunları, sosyal medya hesapları bulunsa bile onları kullanmaktan bilerek isteyerek uzak duran, o platformları kötüye kullananların saldırılarından muzdarip biri olarak hatırlatıyorum.
Wikipedia’yı rahatsız edici birkaç maddesi var diye yasakladık da ne oldu, o rahatsız edici maddeleri bizim dışımızda bütün dünya okudu. [İşin gerçeği, Türkiye’nin de onları okumasını sağlayıcı tedbirler almakta gecikmedi Wikipedia.]
Halen mahkeme kararlarıyla erişime kapatılmış siteler var, yayınlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar ve isteyen onlara erişmenin yolunu buluyor.
“O yolları da kapatırız” der ve bunun tedbirlerini düzenlemenize yerleştirirsiniz, fakat başarısız olacağınıza iddiaya girebilirim.
Yunus Emre “Dağ ne kadar yüce olsa yol onu mutlaka aşar” diyordu; teknoloji de öyle bir şey işte: Siz onun önüne engeller koymaya kalkarsınız, fakat o onları mutlaka aşar.
Tabii, isminizin ‘sosyal medya yasakçısı ülke’ olarak yaftalanmasını istemeyeceğinizi de varsayıyorum…
Herhalde istemezsiniz.
İşte bundan dolayı kritik soru aklıma sıkça geliyor: Şimdilerde birbiri ardına alınan kritik kararlar Cumhurbaşkanlığı çatısı altında oluşturulmuş kurullarda görüşüldü mü?
Suriye ve Libya politikaları ‘Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu’nda?
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ‘Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’nda?
Sosyal medyaya yönelik yasakçı yasal düzenleme ‘Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nda?
Veya ‘Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nda?
Benimki sadece bir merak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025