Hasan CEMAL
Evet, erken seçim değil koalisyon!
Ama nasıl?..
Hangi partiler arasında?..
Ve hangi koşullarla?..
Gönüllerde genellikle erken seçim değil, koalisyon yatıyor.
Ben de böyle düşünüyorum.
Türkiye’de istikrar açısından AKP-CHP arasında bir büyük koalisyon daha akla yatkın gözüküyor.
Ama gözardı edilmesin lütfen.
İstikrar kendi başına sihirli bir sözcük değil.
Sorulması lazım:
Nasıl bir istikrar?
Mesela ‘çözüm süreci’ni hareketlendirmeden, bu alanda doğru adımlar atmadan istikrar yolu ne kadar açılabilir?
Tayyip Erdoğan döneminde ayaklar altına alınmış olan hukukdüzenini onarmadan istikrar kapıyı çalabilir mi?
Aynı dönemin yolsuzluk ve rüşvet dosyaları açılmaksızın ‘istikrar’dan ne kadar söz edilebilir.
‘İfade özgürlüğü’ne ilişkin sıkı-düzen ortadan kaldırılmadnistikrar gerçekleşebilir mi?
‘Hukuk devleti’ni yerli yerine oturtacak, ‘yargı düzeni’ni adam edecek hamleler yapılmadan, ekonomik istikrar açısından hayati önemi olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları hızlanabilir mi?
Ekonomiyi yeniden büyüme rayına oturtmak için gerekli reformlaryapılmadan ekonomik istikrar olabilir mi?
Gerçek istikrar, demokratik olandır
Hayal kurmuyorum.
Bütün bunlar kolay işler değil.
Ama bu satırları yazarken nasıl bir istikrar sorusunun içini doldurmaya çalışıyorum.
İstikrar içi boş bir sözcük değildir.
‘İstikrar’ın gerçek olması isteniyorsa...
‘İstikrar’ın kalıcı olması isteniyorsa...
O zaman ‘demokrasi’ye dayanması gerekir.
‘Hukuk’a dayanması gerekir.
Ancak demokratik hukuk devleti düzenlerinde gerçek ve kalıcı istikrar vardır.
Otoriter rejimlerde, despotluklarda, diktatörlüklerde gerçek istikrar yoktur.
Gerçek istikrar, demokratik olandır.
Türkiye’ye yakışan da budur:
Demokratik istikrar!
Büyük koalisyon da, istikrar da kolay değil
Şimdi bu noktaya çok uzaktayız.
Tayyip Erdoğan başkan babalık hayalleriyle, sırtını da Batı’ya dönerek, Türkiye’yi demokrasi sularından fena halde uzaklaştırdı.
Bu gerçeği gözardı ederek ‘istikrar’dan söz etmek, yeniden büyük hayal kırıklıklarının kapısını açabilir.
Büyük resmi görmeden, büyük koalisyonlar konusunda Almanyaörneğini vermek, bana öyle geliyor ki, ‘Türkiye realitesi’nden epeyce kopuk bir bakış açısıdır.
Şahin Alpay’ın dünkü yazısında belirttiği gibi:
“AKP-CHP koalisyonu önerisine usul yönünden itirazım, Almanyabenzetmesinin tamamen abes olduğu.
Evet, Almanya'da birinci ve ikinci parti, Hıristiyan ve Sosyal Demokratlar büyük koalisyon hükümeti kurdular.
Ama ikisi arasında rejimle ilgili en küçük bir anlaşmazlık söz konusu değildi.
Taraflardan biri gırtlağına kadar yolsuzluklara bulaşmış olmakla, keyfîliğe ve otoriterliğe yönelmekle, hukuk devletini tahriple suçlanıyor da değildi.” (13 Haziran 2015 tarihli Zaman’dan)
Kısacası:
Bizde büyük koalisyon da, istikrar da öyle söylendiği gibi kolay değil.
AKP kendini yenileyebilecek mi?
Karamsar değilim.
Gerçekçi olmaya çalışıyorum.
Yazımın başında dediğim gibi benim aklım da, AKP ile CHP arasında bir ‘büyük koalisyon’a daha yatkın…
Ama aklıma takılan çok soru var.
AKP kendini ‘yenileme’yi gerçekten düşünüyor mu?
Erdoğan’la arasına mesafe çekebilecek mi?
Erdoğan’ın erken seçime dönük muhtemel ‘oyunları’nı bozabilecek mi?
Çözüm süreci konusunda gereğini yapabilecek mi?
Daha çok soru var.
Hiç kuşkusuz soruların bir kısmı da CHP’yi ilgilendiriyor ki, bu da bir başka yazı konusu…
“Ben de erken seçimden değil ‘büyük koalisyon’dan yanayım ama...” diye noktalıyorum yazımı.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024