Hayko BAĞDAT

Hayko BAĞDAT
Hayko BAĞDAT
Tüm Yazıları
Hükümet, MGK’nın Cemaat kararını uyguladı
30.11.2013
2678

 Mehmet Baransu’nun haberi siyaset dünyasında ortalığı ayağa kaldırdı.

25 Ağustos 2004 tarihli MGK kararında “Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen Cemaati’ne ait kurumların faaliyetlerinin engellenmesi için ağır yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler yapılmalıdır, eylem planı hazırlanmalıdır” diye karar alınmış ve hükümet bu kararı imzalamış. Gülen Cemaati’ne karşı uygulanacak tedbirler için Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu (BUTKK) koordinesinde, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlendirilmiş.

Hükümet cephesinden “ben yoktum”, “ama onlar da imzaladı”, “imzaladık ama uygulamadık”, “kuzenim imzalamış” ayarında bazı cevaplar gelmiş olsa da toplumun bir kesiminin asker tarafından hedef gösterilmesi ve seçilmiş hükümetin devlet aygıtlarını bu kesimin üzerine salmayı vaat etmesi büyük bir skandaldan başka bir şey değildir.

Bu durum, devletin bir inanç grubu üzerinde her türlü dezenformasyon ve provokasyon uygulamasına açık, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden, hiçbir demokratik ülkede eşine rastlayamayacağımız, sorumluluğu bulunanların hesap vermesini gerektirecek vahim bir tablodur.

Alınan bu karar ile hangi operasyonların uygulamaya koyulduğu, devlet mekanizmasının hangi suçları işlediği hemen ortaya çıkarılmalıdır.

Anlaştık?

Buraya kadar söylenenlere itirazı olan var mı?

Pekiyi, öyleyse aşağıda yazacaklarıma da karşı çıkmazsınız umarım.

Fazilet Partisi ve devamında kurulan Saadet Partisi- AK Parti milletvekilleri 2004 yılına kadar Meclis’te 20 civarı soru önergesi vererek ülkedeki misyonerlik faaliyetlerinin yarattığı tehlikeyi gündeme getirdiler.

Askerler de Aralık 2001 MGK toplantısında misyonerliği ve TC vatandaşı Hıristiyan azınlığı “tehdit” üst başlığıyla gündemine aldı.

Sonradan AKP vekili olan Tümgeneral Şirin Ünal, Ergenekon sanığı Sevgi Erenerol’un 2006’da Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda gerçekleştirdiği misyonerlik konferansını koordine etti ardından Erenerol’a plaket verdi.

MİT, misyonerliği ikinci derece dinî tehdit kabul ederek istihbari faaliyetlerde bulundu.

2003 yılında Türkiye’ye gelen Trabzon Katolik Kilisesi’nin papazı Rahip Santoro, Trabzon Emniyeti tarafından “Pontusçu” diye dinlemeye alındı. Bu dinleme, ölümünden üç ay önce başlatıldı. Rahip Santoro dinlenmesinin bitmesine üç gün kala öldürüldü. Yani öldürüldüğünde telefonu dinleniyordu.

Malatya’da Zirve katliamından bir gün önce üç katil zanlısı atış taliminden dönerken yakalanmışlardı, üzerlerinde üç kurusıkı silah vardı. Polis “gençler siz ateş mi ettiniz” diye sordu. Cinayetleri organize eden Emre Günaydın, tabancayı cebinden çıkarıp verdi. Polis arabayı aramadı, üzerlerini aramadı. Arama yapsaydı arka koltuktaki ceketin altındaki iki silahı görecekti. O gün karakola götürüldüler, kabahatler kanunundan 50 lira ceza ödeyip bırakıldılar. Sonradan yayınevinde öldürülen Necati Aydın’ın aslında öldürüldüğü güne kadar devlet tarafından takip edildiği ortaya çıktı.

24 Şubat 2004’te Hrant Dink İstanbul Valiliği’ne çağırıldı. Vali Yardımcısı Ergun Güngör’ün odasında iki MİT mensubu tarafından tehdit edildi. Dink’in “uyarılması” talimatı Genelkurmay tarafından verildi. Hrant Dink, o dönemde istihbarat teşkilatları tarafından “Ermenilik faaliyeti yapmak” sebebiyle takip altındaydı. Dink öldürüldüğünde Trabzon Jandarması, Trabzon Emniyeti, İstihbarat Daire Başkanlığı, İstanbul Emniyeti ve haliyle MİT, gerçekleşecek cinayeti tüm ayrıntılarına kadar önceden biliyordu. Hrant Dink cinayetini azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yasin Hayal, daha önce Santa Maria Kilisesi rahibini günlerce komada kalacak şekilde döven kişiydi.

Kısaca AKP döneminde Hıristiyan cemaate karşı alınan MGK kararları uygulanmış oldu.

Jandarması, polisi, MİT’i, muhafazakârı, Cemaat’i, Ergenekoncusu yani aslında bugün yaşanan kavganın etrafında bulunan her kesim de bu kutsal görevde devletine yardımcı oldu.

Arzederim...

(Kaynak: İsmail SaymazNefret.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar