Mehmet Acet
CHP’nin eski ünlü isimlerinden Turan Güneş, zamanında partisinde görev yapanları tanımlarken, “Bir CHP’li ‘ileri gelenler’ var, bir de CHP’li ‘ileri gidenler” dermiş.
Bu aralar CHP’nin ‘ileri gidenlerinin’ eylem ve söylemleri bolca karşımıza çıkıyor.
Örneğin Meclis Grup Başkanvekili Engin Altay…
Kendisi, Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul kararını açıklamasına günler kala orada görev yapan hâkimleri, “Kızılay’da sizi yürütmezler, yüzünüze tükürürler” sözleriyle alenen tehdit etmişti.
Dün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise, bu tehditleri daha da ileri taşıdı.
Seçimlerin yenilenmesi yönünde karar veren 7 YSK hâkimini çete mensubu ilan etti, bir terör örgütünden söz edercesine ‘yuvalanma’ gibi ifadeler kullandı, üstüne bir de hedef gösterme niyetiyle söyler gibi bu hâkimlerin isimlerini saydı.
Kişilik hakları alenen saldırıya uğrayan bu hâkimler tazminat davası açarlarsa ki, açmaları beklenir, Kılıçdaroğlu’nun ‘tazminat fonunun’ciddi manada erimesi kaçınılmaz hale gelebilir.
İSTANBUL KARARI NASIL ALINDI?
Önceki güne dönelim…
Yüksek Seçim Kurulu Pazartesi günü 14.30 gibi İstanbul gündemiyle toplandı.
Günün ilerleyen saatlerinde kararın iftar öncesi çıkacağı yönünde haberler gelmeye başladı.
Gardımızı alıp beklemeye koyulduk.
Ankaralıların Ramazan ayının ilk iftarı için kalan dakikaları saymakta olduğu bir sırada, Ak Parti’nin YSK Temsilcisi Recep Özel’in verdiği haber, televizyon kanallarına son dakika olarak düştü.
YSK, İstanbul’da seçimlerin yenilenmesine karar vermişti.
NEDEN SADECE BÜYÜKŞEHİR İÇİN İPTAL KARARI ÇIKTI?
Şunu biliyoruz:
YSK seçim yenileme kararını sandık kurulları ile ilgili itirazları dikkate alarak verdi.
Kamuoyuna açıklanan kısa kararın ilk maddesi, “Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaliyle yenilenmesine” diyor.
Kararla ilgili, en büyük tartışma şu soru üzerinden yapılıyor:
Madem sandık kurulları kanuna aykırı şekilde oluşturuldu, İstanbul’un diğer seçimleri için (ilçe seçimleri, muhtarlık seçimleri, belediye meclisi seçimleri) neden iptal kararı çıkmadı?
Bu, hâlâ önemini korumakta olan bir soru ve Yüksek Seçim Kurulu’nun gerekçeli kararı çıktığında en fazla işin bu kısmıyla ilgili ne dendiğine bakılacak.
Ama şu an itibarıyla dillendirilen bir gerekçe var, o da şu:
Ak Parti, büyükşehir seçimleriyle ilgili ‘yasal süre’ içerisinde başvuruda bulundu, sandık kurullarının oluşumundaki kanuna aykırılık meselesiyle ilgili itirazlarını iletti.
Ancak İstanbul’un ilçeleri için belirlenen yasal süre içerisinde diğer partilerden itiraz başvurusunda bulunan olmadı. O nedenle karar sadece büyükşehir seçimleri için verildi deniyor.
YSK, İstanbul için ilk toplantısını yaptığında ilçe seçim kurullarına yazı yazmış, “Neden kamu görevlisi sıfatı taşımayan kişileri görevlendirdiniz” sorusuna 5 gün içerisinde yanıt verilmesini istemişti.
Gelen cevapların bir kısmının yanıltıcı beyanlar üzerinden oluşturulduğu belirlendi.
Örneğin kaymakamlıklar ihtiyacın 4 katı isim listesi iletmiş olmasına rağmen, mülki idareden gelen listeler yetersizdi gibi karşılığı olmayan mazeretlere sığınılması.
Bu türden yanıltıcı bilgilerin YSK kararını etkileyen faktörler arasında olduğu söyleniyor.
Ki, kanuna aykırı sandık kurulu oluşturan ilçe seçim kurullarıyla ilgili suç duyurusunda bulunulmasının bir gerekçesi de bu.
KANUN İLE FİİLİ DURUMUN ÇELİŞKİSİ
Üzerinde durmayı hak eden ince bir nokta daha var.
YSK’nın bugüne kadarki içtihatlarında, geçmişe dönmediği, seçim takvimi içerisinde itiraz süreçleri işletildikten sonra, seçim bittikten sonra yapılan başvurulara itibar etmediği biliniyor.
Sandık kurulları için de 26 Şubat/2 Mart arası olarak belirlenen bir itiraz takvimi var.
Bu durumda, YSK neden “İtiraz takvimi içerisinde itiraz etseydiniz” diyerek ret kararı vermedi sorusu akıllara geliyor.
Oradaki sorun şu:
Kanunda sandık kurullarına itiraz diye bir takvimden söz edilse de, Yüksek Seçim Kurulu ‘Baskı olabilir’ gerekçesiyle o kurulların listelerini partilerle paylaşmıyor.
Sandık görevlilerinin kimlerden oluştuğu da ancak seçim günü anlaşılabiliyor.
Bu durum, kanun maddesi ile fiili durum arasındaki açmazı ortaya koyuyor.
Partiler, kimlerden oluştuğunu bilmedikleri sandık kurulu üyeleri için neye göre, nasıl itirazda bulunabilirler ki?
Hal böyle olunca, sandık kurulları için itiraz takvimi olarak kanunda geçen 26 Şubat/2 Mart aralığının işlevsizliği bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Yani kanun maddesi ile fiili durumu karşı karşıya getiren bir çelişkiden söz edebiliyoruz.
Bu durumda ya itiraz takvimi yasadan çıkarılacak, ya da fiili durum yasaya uygun hale getirilecek.
Öbür türlü, bu sıkıntı bundan sonraki seçimlerde de devam edebilir.
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020