Murat BELGE
Geçen hafta CHP'nin düzenlediği, iktidarı destekleyen kitlelerin de katıldığı miting başarılı oldu. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan iki muhalefet partisinin başkanlarını, Başbakan Yıldırım'la birlikte, sarayına davet etti ve dostane bir görüşme cereyan etti. Bu iki olay ve bunların çevresinde görülen, benzer doğrultuda daha küçük olaylar, ülkede iyimser bir hava yarattı. Belki "ülkede" değil de, "bazı çevrelerde" demek daha doğru. "İyimserlik", gitgide tırmanan ve yoğunlaşan siyasî gerilimin, kutuplaşmanın aşılması ihtimaline ilişkin. Bu yoğun kutuplaşmanın ülke havasını boğucu bir hale getirdiği görmezden gelinmeyecek bir olgu. Onun için bu "iyimserlik" de anlaşılır bir duygu. Anlaşılır olmasına anlaşılır, ama güvenilir temellere oturuyor mu?
Umarım oturuyordur, ama "umma"nın ötesinde bir şey söyleyemeyeceğim.
"Saraya davet" episodundan başlayalım. Göze çarpan olgu, HDP'nin orada olmaması: "Yokluğunda göze batmak" dedikleri cinsten bir olgu.
Neden? HDP darbe girişimine karşı muhalif bir tavır almadı mı? Darbeyi desteklediğine, başarılı olmasını umduğuna dair işaretler mi verdi?
Hayır. Böyle olması çeşitli yapısal nedenlerle beklenemez. Tarihimizde "Kürt direnişi"nin son ve en şiddetli örneği, PKK, bir askerî dönemde başladı. Kürt muhalefetinin bütün renklerinden insanlar bugüne kadar sürekli "devlet"i eleştirdiler. "Devlet" derken de akıllarında postaneler ya da hastaneler değil, Silâhlı Kuvvetler vardı.
"Ama bu darbeyi yapanlar Fethullahçılar..." Olabilir, ama bu da Kürt siyasetinin darbeye iyi gözle bakmasını gerektirmiyor. Çünkü "Fethullahçılar", Kürt sorununa bakışlarının bu ülkenin çeşitli yerlerindeki "şahinler"den farklı olmadığını yeterince sergiledir.
Yani, Kürtler açısından "darbeye karşı olmak" entelektüel bir tavır değil, varoluşsal bir gerektir.
Ama HDP Saray'a davet edilmedi. Çünkü darbeye karşı olan bir HDP aynı zamanda Tayyip Erdoğan'a da karşı.
Burada önümüzde açılan kapılardan birinden içeri dalabilir ve uzun zaman orada kalabiliriz: HDP'yi değerlendirmekten söz ediyorum. Türkiye açısından sağduyulu siyaset ve HDP'nin önemli bir kesiminde egemen olan "barışçı çözüm" isteğini ciddiye almak, HDP'yi PKK'ya doğru itecek siyasetlerden ve söylemlerden kaçınmaktır. HDP'nin bu görüşmeye davet edilmemesi, Tayyip Erdoğan'ın bu fikirde olmadığını, hâlen geçerli olan siyaseti değiştirmeyi düşünmediğini gösteriyor. (Oysa AKP içinde "daha barışçı" denebilir bir pozisyona geçmeyi tercih edeceklerin bulunduğu da hissedilebiliyor).
Ama şimdi bu konuya girmeyelim; dediğim gibi, uçsuz bucaksız bir konu. Biz şimdi "darbe girişimi sonrası" ortamla meşgulüz.
HDP'nin davet edilmemesi, bu ortamda neler olacağına dair bir karine. Başkaları da var. En başta, işine son verilen, sorguya alınan, tutuklanan yığınla insan. Bunlardan bazılarını oldukça iyi tanıyoruz: Örneğin Nazlı Ilıcak! Bütün hayatı darbeler ve darbecilikle mücadele ederek geçmiş Nazlı Ilıcak'ın darbe örgütü üzerinden gözaltına alınması ne demektir?
Ama Nazlı Ilıcak'ın tek örnek olduğunu hiç sanmıyorum. Şu anda başı derde girmiş binlerce insan arasında çeşitli nedenlerle Gülen'e sempati duyanların olduğu doğrudur mutlaka. Ama bu "darbe girişimi"nde bulundukları anlamına gelmez. "Kırk bin" gibi rakamlar telaffuz ediliyor. Bunlar doğru olsa darbe de başarılı olurdu.
Dolayısıyla bu girişimin olmuş olmasını "Allah'ın bir lütfu" olarak yorumlayan ve "Ya Allah!" diyerek muhalefetin her türlüsünü yok etmeye hazırlanan bir iradenin varlığı fena halde hissediliyor.
Bu varlığı hissettiren etkenlerden biri, önde gelen biri, malûm yayın korosu. Bu "koro"nun bizzat Tayyip Erdoğan'dan "start" almadan bu faaliyetini yürüttüğüne inanmamak için bir sebep yok. Orada yazılana, söylenene bakıldığında, "her türlü muhalefete" karşı, her türlü demokratik eleştiriye karşı, ilke, değer tanımayan düzeysiz bir karalama kampanyasının devam edeceği anlaşılıyor.
Bu yayın devam ederken "barışma"ya hazırlanan bir "önder" hayal etmek, "hayal" gücünü de zorlayan bir şey.
Onun için Taksim'deki miting ya da Saray'a davet gibi olaylardan, içerdiklerinden öte bir şeyler beklemek bence gerçekçi değil. Tayyip Erdoğan muhalefetle anlaşmaktan yana: Muhalefetin kendi dediklerine itiraz etmemesi koşuluyla.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025