Namık ÇINAR
Başımıza daha nice çoraplar öreceği konusundaki mütereddit çizgiyi epeyi zaman önce aşmış olduğum bu otoriter çılgınlık; bana şimdi yıllar önce okuduğum, az bilinen ama kara mizahın da şahikası saydığım bir Aziz Nesin öyküsünü hatırlatıyor.
“Uçun kuşlar uçun” adlı hikâyedeki kahraman, en yakınındakiler de dâhil olmak üzere hiç kimse tarafından anlaşılamadığı için öylesine dertlidir ki, kendinde var olduğuna inandığı doğaüstü güçleri nedeniyle hak ettiği takdiri göremediğinden yakınmakta; hattâ bu yüzden deli ya da aptal yerine konmak, onu yaralamakta ve mutsuz etmektedir.
Oysa kurtla kuşla, kelebekle arıyla, arpayla darıyla, toprakla yaprakla, tüm canlı ve cansızlarla konuşmakta...
İsterse dur deyince devinen her şeyi durdurabilmekte; trenler o git dediği için gitmekte, uçaklar o uç dediği için uçmakta...
Rüzgârları bir buyruğuyla estirip, gemileri bir üflemeyle yüzdürüp, yağmurları bereketin çağrısına uyarak, hep o, ama hep o yağdırmaktadır.
Gel gör ki, etrafta alay konusu olmaktan kurtulamayıp, ne karısı ne çocukları ne de torunları onu saymaktadırlar.
Ne vakit kuşlarla balıklarla, denizlerle bulutlarla konuştuğunu söylese...
Hızla giden otomobilleri ve kamyonları istese durdurup, işleyen fabrikaların makinelerini istop edebileceğini anlatsa...
Dünyaya dön diyorum, o da dönüyor dese...
Hemen üstüne atlayıp...
“Yeter artık! Madem öyle, uçma de uçağa da görelim. Yağmura yağma de, rüzgâra esme de de görelim.
İspatla bize gücünü!
Şimdiye dek hiç, bir trene dur dedin de durdu mu?
Hangi gemi, sen bat dedin de battı?
Hangi fırtına dindi, dinmesini istedin de?” deyiveriyorlar.
Ama ben gücümü yalnızca iyilik için kullanırım. Kudretimi size göstermek için, bana hayran kalmanız için, ille de kötülük mü etmem gerekiyor insanlara?
Nasıl isterim düşmesini uçakların, çarpışmasını trenlerin, yağmuru engelleyip kuraklaşmasını toprağın?
Varsın bilmesinler kıymetimi, varsın deli sansınlar.
İstemeyin bunu benden.
Kötü olana kapalıyım çünkü ben!
...
Şimdi bir böylesi var değerli dostlarım, iyiye programlı, düzgün, altın kalpli; bir de tepemizde alıcı kuş gibi dönenen, “ben varsam varsınız, ben yoksam yoksunuz” diyen bugünün felâketçisi var.
“Ben gidersem eski günler geri gelir” safsatalarıyla korku salarak var olmaya çalışan, ama birazcık bilinçle baktın mı da, o eski kâbuslardan aşağı kalır yanı olmayan nobran bir endişe üreticisiyle yüz yüzeyiz, yazık ki.
Biri, analık iddiasıyla huzura çıkan iki kadından, bebeği ikiye bölerek üleştirmeyi öneren Süleyman Peygamber’in teklifi karşısında feragati seçen gerçek anayı temsil ediyor, diğeri de toplumu pervasızca bölebilen umarsız bir üveyliği.
Hayatı kuran milyonlarca adsız kahraman, biri; her sözünün tercümesi “benden sonra tufan”, öteki.
Öyledir bu meret güç tutkusu!
Bütün dikta heveslileri, diktatörlüklerini meşrulaştırmak için ne denli elzem olduklarını vurgulaya vurgulaya sürdürebilmişlerdir ancak iktidarlarını.
Toplumun bölünmesi ve birbirine düşmanlaştırılması, proteini yüksek bir besin kaynağıdır müstebitler için.
Çağdaş devlet nedir, onu ilgilendirmez. Gelenekselin yanı sıra bir de paralel bütçe yapar ki, memleketi kafasına göre yönetebilsindir.
Kendisini asla denetletmez. Lâfı bile yeter çileden çıkmaya.
Parlamentonun yasa yapması dahi iki dudağının ucundadır. Milletvekilleri, adeta sofrasına yemek hazırlayan aşçılara ve halayıklara dönüşmüşlerdir.
Şimdi de aynı şey, 17 Aralık’tan beri yargı erkinin başına gelmektedir.
Sonunda esas icra organı, MİT olup çıkmıştır.
Ne ki, bu tahribatın mutlaka bir bedeli olacaktır. Fokurdayan magmanın dışarıya fışkıracak yol bulamadığına hiç rast gelinmiş değildir.
Sadece jeoloji değil, tarih de bunu böyle söyler, sosyoloji de böyle yazar.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016