Nejat ERDİM

DERİN DEVLET-BÜYÜK ŞAVAŞ!
21.12.2013
2333

 Türkiye son birkaç gün itibari ile adına ister derin devlet, ister paralel devlet veyahut son  günlerin moda tabiri ile; (!) hizmet hareketi(cemaat) deyin, hükümet ile,ciddi ve tehlikeli bir  psikolojik harbin içine girmiş bulunmakta.

Bu harbin ve kör dövüşünün çok öncesine dayanan bir geçmişinin olduğundan kuşku yok. Yaşananlar, ihtimallerin en güçlüsü olan cemaat ve hükümet kavgası ise yani hükümet ve cemaatin arasında yaşanan bir savaş ise, kuşku yok ki bu savaşın geçmişten gelen bir hıncın  eseri olduğu belli.  

Hükümetin,”dershaneler” yönünde takındığı tavır,cemaat ile biriken gerilimin başlatılan savaştaki ilk “kurşunu” gibi oldu diyebiliriz.

Bu hamle karşı tarafı, yani cemaati topyekûn ve kural tanımayan bir savaşın içine çekti. Tüm kamuoyu nefesini tutmuş AKP’li politikacı ve yöneticilere ait “seks” kaseti-kasetleri  beklerken( öyle değil mi, bu ülkede siyasetin zaman zaman kasetler üzerinde yürütülecek  kadar ahlaksızlaşmıyor muydu?)

Doğrusu kimse bu hesaplaşmanın, şu son birkaç gündür ülke gündemini adeta yerle bir eden “rüşvet ve yolsuzluk” operasyonu ile gelişebileceğini tahmin etmemişti.

AKP iktidarı ülke yönetimini ele aldığından beri hiç bu kadar köşeye sıkıştırılmamış, hükümet  hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.

Dün, KCK, Ergenekon, Devrimci Karargah, Oda Tv,Gezi ve diğer birçok operasyonda canı  yananların “hukuk ve adalet” feryatlarına kulak tıkayan kişiler, ne acıdır ki bu son  operasyonlarla daha yüksek tonda “adalet ve hukuk” diye feryat eder oluyorlar.

Bakan çocuklarının (ve hatta konuşulanlara bakılırsa kimi bakanların), belediye başkanlarının,

Ülkenin en büyük banklarından birinin genel müdürünün, kadim iş adamlarının(!) ve  bürokratların adının geçtiği, ayakkabı kutularında, çelik kasalarda ve zulaya saklanmış bir çok  yerde tomar tomar dövizin, ortalığa saçıldığı böylesi bir dehşet verici çarkın dehşetini  yaşıyoruz şu birkaç gündür.

Ekranlara peş peşe düşen yeni görüntüler doğrusu AKP iktidarının karizmasını yerle bir edip,  partinin; “adalet ve hukuk” argümanlarını bir anda silip, süpürdü.

Tüm kargaşa ve kaosa iktidar cephesinin çok hazırlıksız yakalandığı belli, bu hazırlıksızlığın  şaşkınlığı yavaş yavaş atlatılmaya başlandı, hükümet ilk olarak operasyonda adı geçen birçok  emniyet müdürünü görevden aldı, ardından son hamle olarak İstanbul Emniyet Müdürü

Hüseyin Çapkın görevinden alınıp, merkez valiliğine çekildi.

 

Cemaat veya adı geçen “derin-gizli devlet” an itibari ile bu savaşta ciddi mevziler kazanmış  gibi görünse de hükümetin ve özellikle başbakanın verdiği son mesajlara bakılırsa bu  yapılanma her ne pahasına olursa olsun çökertilecektir diye düşünüyorum.

Türkiye’de son 5 yıl içinde vicdanları derinden yaralayan yığınla siyasi operasyon yapıldı.

Bu operasyonların kapsamı muhalefetin hemen hemen her kesimi oldu.

Kürtler, Sosyalistler, Askerler ve Ulusalcılar ve diğerleri… Emniyet ve yargının el birliği ile  yaptığı bu operasyonlarda politikacılar, gazeteciler, aydınlar, askerler ve daha da ötesi henüz on üç yaşında çocuklar, yargılandı, mahkûm edildi ve daha birçoğunun yargılanmasına devam  ediliyor.

Bu yelpazenin son halkası tutuklu Anayasa Mahkemesinin yığınla gerekçe göstererek  tahliyelerinin yönünü açtığı 5 BDP’li vekilin Diyarbakır 5 ve 6 ağır ceza mahkemelerinin  tutukluluk hallerini devamı yönünde aldığı karar ile devam edip durdu.

Hükümete kendisine karşı bir “iç darbe” olarak yapıldığını düşündüğü “rüşvet ve yolsuzluk”  operasyonu ile devletin adeta tüm hücrelerine işlemiş bu yapılanmanın, bu hastalığın vücuttan  sökülüp atılması için bütün gücünü kullanacak belli.

Ama kanımca hükümet tarafı, geçte olsa şunu da fark etmiş bulunmakta, demin adı geçen  davalar ile bu operasyonlara maruz kalan kesimlerin bu yapılanmanın eseri, işgüzarlığı  sonucu yapıldığının ayyuka çıktığını görüyor gibi.

 Bu anlamda, özellikle KCK operasyonlarının, Cemaatin hâkimiyet alanı oluşturmakta en  zorlandığı illerde gerçekleştiğini hatırlayınca bu operasyonların sıradan ve bir tesadüf eseri  olmadıkları aşikâr.

Belli ki, bazıları bu operasyonlarla kendilerince bir temizlik harekâtı başlatmak istemişler.

 Özetle, göründüğü kadarı ile bu derin bir yapılanma iktidara karşı çok ciddi bir savaş  başlatmış durumda, bu cephe de kimlerin olduğu şimdilik bilinmiyor, ortada çok ciddi iddialar  var.

Kimi çevreler direk cemaati gösterirken, kimileri operasyonun daha çok dış bağlantıları  olabileceği yönünde savlar yürütüyor.

Operasyonda adı geçen Halk bankasının operasyonun dış bağlantılı olduğu yönünde şüpheleri arttırdığı söyleniyor. Bu iddianın sahiplerine göre, özellikle son dönemlerde Türkiye, İran ve

Kürdistan bölgesel yönetimi arasında yapılan yığınla anlaşma ve bu anlaşmalar ile para  transferlerinin bu banka üzerinden gerçekleşecek olması.

Yani, Türkiye, İran ilişkilerinin Washington’un tepki ve rahatsızlığına rağmen gelişiyor  olması bu operasyonun ABD ve İsrail merkezli bir operasyon olabileceğinin işaretini veriyor  ve yine iddiaya göre, Halk Bankası’nın ABD’de şubesinin olmayışı bu para transferinin bu  banka üzerinden gerçekleşiyor olması açısından ayrıca ilginç.

 Bu savaşın daha ne kadar süreceğini ve bu savaşta tarafların daha hangi hamlelerle ortaya  çıkacaklarını şimdiden kestirmek güç,ama görebildiğimiz kadarı ile iki tarafında hiç şakası  yok gibi.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar