Tuncer KÖSEOĞLU
Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık etmiş, ülkenin en önemli değerlerinden olan Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nın depolama alanları oldu bittiye getirilerek 15 yıllığına iki yıl önce kurulan bir şirkete tabiri caizse ‘peşkeş’ çekildi. ‘Kişiye özel’ ihaleye verildiğinden beri kafamda ‘böyle bir şey nasıl olur’ sorularıyla yatıp kalkıyordum. Ülkede son yıllarda birçok ihalenin adrese teslim yapıldığını duyuyor, biliyorduk. Yine de ülkenin önemli kültürel değerlerinden olan iki gar binasının bu şekilde verilebileceğini tahmin edemezdik…
Beni kafamdaki sorulardan arındıran ve gerçek anlamda bir aydınlanma yaşatan ihaleyi veren kurumun başındaki Ulaştırma ve Altyapı Bakanı sayın Cahit Turan oldu. Turan’ın Isparta’da inceleme yaparken söyledikleri benim bu ihale konusundaki düşüncelerimi, kafamdaki soruları yerle yeksan etti. Turan, “Dünyanın bütün güçleri, Türkiye’nin büyüklüğünü kabul etti. Bu coğrafyada raconu kim keser? Türk milleti keser, onun lideri keser. Hamdolsun herkes anladı.” Dedi. Haliyle dünyaya raconun kim tarafından kesildiğini öğreten bir ülkenin bakanın da kendi çapında ‘racon’ keserek ihaleyi istediği kişiye verme hakkı vardı. İşte ülke olarak bunu anlamamıştık, böylece anlamış olduk. Benim için bu ihale ilgili ortaya atılan iddialar, şüpheler, kaygılar tamamen bitmiştir. Bakan raconu kesmiş, bizlere de bunu kabul edip ‘siz öyle buyurduysanız ne haddimize’ deyip, sineye çekmek düşer. Bakarsın ilerde sayın bakanımız bizim için de bir racon keser, belli mi olur?
Sayın bakanın sözleri üzerine söz söylemenin, laf üretmenin bu ihaleye ‘fitne ve fesat’karıştırmanın boş bir çabadan ibaret olduğunu bilsem de suya yazı yazmayı sevdiğimden olacak ki, birkaç kelam da ben edeceğim. Ne de olsa benim gibi genç yaşta İstanbul’a gelip, “Yeneceğim ulan seni İstanbul” deyip, asla yenemediği yerin simgesidir Haydarpaşa.
Karaköy Salı Pazarı’nda çocuk yaşta memleketi Erzincan’dan trenle gelip yaşama tutunan, yerin altına açtığı çay ocağı sayesinde çocuklarını okutan bir abi var. Arada gider çayını içerim. Bir anda popüler olan art arda açılan afili kafelerden etkilenerek ocağının adını ‘kafe’ olarak değiştirip, çayın fiyatını ikiye, üçe katlasa da yine de orada en makul fiyata çay içilen yerlerden biridir. Yine yolumun düştüğü bir gün, bana hikayesini anlattı. Trenle Erzincan’dan gelip, Karaköy’de çay ocağı işlet hemşerisinin yanına geldiğini, yerin altında olan çay ocağında yatıp kalktığını… Hikayesi devam ederken “Tahta bavulla mı geldin İstanbul’a? Diye bir soru sordum. “Ne tahta bavulu, paramız mı vardı. Ne bavulum ne de o bavula koyacak elbisem vardı. Bir çuvala bana birkaç ay yetecek yiyeceğimi koyarak gelmiştim Haydarpaşa’ya” diye cevap vermişti. Bu cevap beni hafiften utandırdı. Filmlerde öyle görmüştük. Elinde tahta bavulla Haydarpaşa’ya gelip, merdivenlerden mağrur bir ifadeyle, Süleymaniye’ye, Sultanahmet’e ve eski Galata Köprüsü’ne bakıp ‘yeneceğim seni’ diyen insanları… Sonu hüsranla bitse de öyle bilip, bellemiştik.
Anadolu’dan gelip, merdivenlerinden İstanbul’a umutla baktığı ilk yerdi Haydarpaşa. O merdivenler, ülkenin yakın tarihine tanıklık etti sessiz sedasız. Her basamağında bu ülkenin insanlarının kişisel tarihi yatar. Dünyanın en güzel gar binasıdır aynı zamanda. Beş yıl boyunca o binaya bakarak çalışmanın keyfini de yaşadım çatısının yanışını da. Hayatımın acı günlerinden biriydi ona tanıklık etmek.
Haydarpaşa ne kadar Anadolu’dan gelenlerin ilk durağı olsa da Sirkeci de Avrupa’ya giden umut yolculuğunun başladığı yerdir aynı zamanda. Bugün Avrupa’ya kök salan Türkiye’den gidenlerin ataları trenlere doluşarak başlamıştı o umut yolculuğuna.
Haydarpaşa ve Sirkeci Garları İstanbul’da bulunan iki gar binası değildir. 100 yıldan uzun bir süredir, yaşadıkları ve yaşattıklarıyla ,Türkiye’nin yaşayan tarihidir aynı zamanda. İşte bu iki binanın depolama alanları iki yıl önce kurulan ve birkaç organizasyon düzenlemekten başka geçmişi olmayan kimsenin bilmediği bir firmaya ‘racon’ kesilerek verildi. Belki herkes yanılıyordur. İhaleyi alan firma Rönesansı başlatan Medici ailesinin Türkiye versiyonudur. Haydarpaşa ve Sirkeci’den başlayan Türk Rönesansını dünyaya taşıyabilir. Bu iyi niyetli yaklaşım bile yapılan adrese teslim ihaleyi haklı çıkarmaz.
Bir ülkeye mal olmuş kıymetli değerleri ihaleyi alan kişilerin insafına ya da becerilerine bırakırsak yandık ki ne yandık. Kültür ve sanat konuları ayrıca çetrefilli bir konu. Üstelik ihaleyi alan şirket, aylık 300 bin lira kira bedelini ödedikten sonra işletme masraflarını çıkarıp bu işten para kazanacak. Bu şirketin Türkiye’nin sanata yatırım yapan onu fonlayan bir burjuva ailesine dayanan geçmişi de yok belli ki. Haydarpaşa ve Sirkeci’nin depolama alanlarını televizyon stüdyoları haline getirirse ne yapılacak. Ya da dünyanın değişik ülkelerinden revü yıldızları getirip, Türk dansı adına gösteriler yaparsa ne olacak? Olmaz demeyin, kültür ve sanat konuları kişilere göre değişkenlik gösteren bir mevzu. Sinemanın bile sanat mı değil mi diye tartışıldığı bir dünyadan bahsediyoruz. Böylesine hassas bir konu ‘racon’ kesilerek ihale edilemez, birilerine rant sağlanamaz.
Bir bakan kendini ‘racon kesen’ ülkenin önemli bir şahsiyeti olarak görebilir, hatta böylede davranabilir. Böyle bir ortamda hukuk devleti olduğumuzu hatırlatmanın bir manası yok. Yine de bu ülkenin birer değeri olan Haydarpaşa ve Sirkeci garına kıymayın efendiler diyorum. Hani ufak bir ihtimalde olsa ‘racondan’ geri dönüş olur…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021