Yıldıray OĞUR
İyice şizofrenik bir hâl almaya başladı. Geçen hafta kızlı erkekli tartışmasıyla 1071. kez AKP iktidarının “gerçek yüzü”, “asıl zihniyeti” ortaya çıkmış, “işte bunlar demokrat değil” diye puanlar verilmiş, “yok bunlar neo-Kemalist” diye hesaplar dürülmüş, Erdoğan’a oy verdiği için pişman olandan yetmez ama evet dediği için gözlerinin kör olmasını isteyene kadar etraf itirafçılarla dolmuştu.
Bir hafta bile geçmeden geriye kalan; Pofff. Uçtu gitti işte. Muammer Güler bile yemin billah garanti verdi en son. Başbakan dün bahsini bile açmadı.
Sonuç; Kızlar-erkekler hâlâ aynı evlerde kalıyor, hatta Bülent Ersoy AKP iktidarında bir Pop-Star’da tanışıp evlendiği, sonra da kendisini aldatınca ayrıldığı eski eşi Armağan’la televizyonda düet bile yapabiliyor.
Ama bu, AKP iktidarının sadece son bir ayda özel hayatlarımıza yaptığı müdahalelerin üstünü örtmemeli.
Hem de bunlar öyle kapalı toplantılarda edilmiş, bir haftalık bile ömrü olmayan sabun köpüğü sözlerle değil yasalarla, yönetmeliklerle özel hayatlara yapılmış müdahaleler.
90 yıl sonra memur olma ve Meclis’e girme hakkını vererek başörtülü kadınların özel hayatlarına müdahale etti AKP. Ne güzel kadınlar evlerinde oturuyor, nerelere girebileceklerini bilip boş hayallere kapılmıyorlardı.
49 yıl önce özel hayatlarına, yaşadıkları ilçenin adına karışılmış Aydınlarlıları bir anda Tillolu yapan AKP iktidarının yaptığı da özel hayatlara müdahale değil mi?
33 yıldır darbecilerin şehrin ortasına astığı Ne Mutlu Türk'üm Diyene tabelasının altında özel hayatlarını sürdüren Diyarbakırlıları da o tabeladan kurtarıp özel hayatlarına müdahale etmiş oldu AKP.
1994 yılında yaşadıkları köyleri yakılıp, özel hayatları darmadağın edilen Kürt köylülere devlet AKP iktidarında hesap vermeye başladı. Köy yakma taburunda görevli er bu iktidar döneminde açılan soruşturma için mahkemeye ifade verdi.
Ve AKP’nin özel hayatlara müdahalesinin son örneği. 37 yıldır yurt dışında sürgünde özel hayatını sürdüren Şivan Perwer’in Diyarbakır’a konsere davet edilmesi de onun rutin giden özel hayatına bir müdahale sayılmaz mı?
Bir sözle bir tarihi yargılamanın, siyasi hüküm vermenin, inatla pragmatik, değişken tabiatlı siyaseti ırkçılık boyutuna varmış zihniyet analizlerine hapsetmenin daha kaç defa yüzleri kızarttığını göreceğiz.
------------
İşte Lech Walesa. 1983 yılında Nobel Barış Ödülü almış, Dayanışma Sendikası’yla 89’da Demirperde’nin yıkılmasında öncü rol oynamış bir isim. Tarih onun hakkında hükmünü bir diktatörlük rejimini yıkan özgürlük savaşçısı olarak verdi bile. Geçenlerde söylediği “Eşcinsel vekiller Meclis’te duvarın arkasında otursun” sözü bu hükmü değiştiremeyecek. Kimse de seçimlerde kilisenin doğrudan destek verdiği koyu Katolik Walesa’nın muhafazakâr zihniyetini yaptığı tarihî işin önüne koymayacak. Koyu bir Katoliğin bir diktatörlük rejimini yıkıp, ülkesini demokrasiye taşıma ihtimaline bir türlü ikna olamayan Polonyalı demokratların adları unutuldu bile. “Demirperde’yi yıktı ama kendi demirperdesini kurdu” diyenlere ise ancak gülünebilir.
Özal... Ölümünden önce çok da sevilen bir lider değildi Özal. Aydınlar, medya onun hakkında hükmü “bir koyup beş alacağız”la , “anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz’la, “seçimden önce zam yapacak kadar enayi miyim”le, eşini İstanbul İl Başkanı yapmasıyla çoktan vermişti. 89’da yerel seçimlerden önce gazetelere tehdit için elleri kolları bağlı belediye başkanı resmi koyan, olağanüstü hali, köy koruculuğunu getiren Özal da şahane bir demokrat sayılmazdı. İşte bu büyük zihniyet analizleri, siyaseti yok sayan erken verilmiş hükümler Kürt sorununu çözmeye çalışan, sivilleşme için adımlar atan Özal’ın desteksiz kalmasına, Köşk’te yalnız bırakılmasına neden oldu. Son pişmanlık da fayda vermedi.
------------
Bugün de büyük meselelerini çözmek için tarihî adımlar atan bir Türkiye var. Hâlâ. Rejimin 90 yıldır üç kuşağın özel hayatlarına öyle sözle değil, devrimle, darbeyle, kanunla, Anayasayla yaptığı müdahaleler geri alınıyor. Bunu da muhafazakâr bir iktidar yapıyor. Büyük tarih makinesi bunu böyle kaydediyor. Günlük sapmalar, sosyolojiye aykırı sözlerin ömrü o yüzden kısa oluyor, hiçbiri tarihin motorunu durdurmuyor. O yüzden aylar önce Başbakan, Öcalan’a idamdan bahsetti diye hakkında hükmünü veren entelektüel, Öcalan’ın bile o sözü onun kadar önemsemeyip çözüm sürecinde ısrarla yürüdüğünü görünce tarihin önünde mahcup duruma düşüyor.
Tarihin çöp tenekesine çoktan atılmış gündelik tartışmaları eşeleyip, onlardan büyük hikâyeler, fikirler çıkarmaya çalışanlar hem sürekli yanılıyor, hem de çok şey kaçırıyor...Tekrarı yok bunun...
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025