Cafer Solgun
Koza İpek Grubu’na yönelik baskılar dozunu arttırdığında gelişen tepkileri meselenin grup bünyesindeki medyaya ‘el koymak’ olmadığını söyleyerek boşa çıkartmaya çalışanların şimdi yüzü kızarmış mıdır acaba? Çünkü çok açık gördük ki, mesele tam da bu imiş. İtina ile AKP bağlantılı kişilerden seçilmiş kayyumların polis desteğindeki ilk işi grup bünyesindeki medya kuruluşlarını ele geçirmek oldu. Bunu ‘tercüme’ etmek, herhalde insanları ‘aptal’ yerine koymak olur. Tıpkı Saray’dan kumandalı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun insanı acı acı güldüren “yargının işine karışmayız” sözlerinde olduğu gibi…
Bugün hayata geçirilen ‘plan’, aslında 7 Haziran seçimleri öncesinde gündeme gelmişti. Ortalık karışmalıydı. Çözüm süreci masası tekmelenip devrilince PKK silaha sarılmalıydı, yurdun dört bir yanından cenazeler kaldırılmalıydı (hatırlayalım, ‘provası’ Ağrı Diyadin’de yapılmıştı), cenaze törenlerinden ‘vatan sağ olsun!’ nidaları yükselmeliydi, tehlikeli bir kutuplaşma, savaş ve çatışma ortamında herkes değilse bile ‘yeter’ miktarda bir çoğunluk Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetlenmeliydi. Tabii bu ‘seferberlik’ ortamında Erdoğan’ın ‘yerli ve milli’ ölçülerine uymayan medya da elbette hizaya getirilmeli, belli başlı olanlarına el konulmalıydı…
Bu ‘plan’ yeterince uygulanamadı. Ama 7 Haziran’dan sonra yeni bir ‘plan’ geliştiremedikleri için ‘kaldığı yerden devam’ kararı verdiler. 7 Haziran’ın boşa çıkartılması için de gerekli olan buydu.
Bu ‘akıl’ın hesaba katmadığı ihtimal şuydu: Ya yaşadığımız bu kanlı sürecin ‘plan’ gereği kurgulanmış bir süreç olduğunu halk anlarsa? Öyle ya, bu da bir ‘ihtimal’ idi ve nitekim insanların bunu fark ettiklerine dair emareler vardı. Cenaze törenlerinden ‘vatan sağ olsun’ nidalarından çok, evlatlarının ölümlerini sorgulayan anne, baba ve kardeşlerin feryatları duyuluyordu. Erdoğan’ın ‘başkan’ olması gerektiğini düşünen insanların sayısı artmıyor, azalıyordu. Yaşadığımız kaos ve karmaşanın AKP’yi tek başına iktidara getirmek için kurgulandığı gerçeği bir türlü gizlenemiyordu. ‘Denedik, olmadı’ lafına kimseler inanmıyor ve koalisyon kurmaktan kaçınan partinin AKP olduğu ziyadesiyle belli oluyordu.
Muhalif medyayı susturmak için öne sürülen uydurma gerekçeler ‘sahibinin sesi’ medya dışında kimseden itibar görmüyordu…
Koza İpek Grubu medyasının açık bir zorbalıkla ele geçirilmesi, Doğan başta olmak üzere diğer medya gruplarına da gözdağıdır. Ama aslında gözdağı verilen bütün toplum. “Tek başına iktidar olamazsak…” şantajı yani. Meselenin hukuki bağlamda tartışılması anlamını kaybetmiş durumda. Darbeci bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. Temel hak ve özgürlüklerimiz, demokrasi adına kazanımlarımız tehdit altında.
1 Kasım seçimleri bir dayatma ve şantaj seçimleri olarak gündeme geldi. Ancak kanlı bir süreç izleyerek vardığımız 1 Kasım günü, demokrasi ve özgürlüklerimiz adına bir ‘şans’ ve ‘fırsat’ da olabilir. Yeter ki elimiz vicdanımızda olsun ve ölçümüz, demokrasi, özgürlük, barış ve adalet olsun. Hile iddialarına karşı 7 Haziran’dan daha yüksek bir duyarlılıkla hareket etmek zorunda olduğumuzu da unutmadan. Çünkü Koza İpek Grubu ‘kayyumları’ galiba seçim sandıklarında görev yapacaklar.
2 Kasım günü daha umutlu bir güne uyanalım dileğiyle…
Yazarlar
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025