Halil BERKTAY
[12-13 Aralık 2020] Alper Görmüş’ün sinirlendiği kadar var (dün, yani 12 Aralık: Büyüklerimizin büyük (fakat görünmez kılınmış) sorumsuzlukları). Bu salgın sürecinde maruz bırakıldığımız ahlâksızlıkların şu anda herhalde sadece küçük bir kısmını görebiliyoruz. Ama bu kadarını dahi uzun süre yazıp konuşacağımız anlaşılıyor.
Şu 12 Aralık Cumartesi akşamı öyle bir örnekle karşılaştım ki, ilk reaksiyonum ama bu çok komik diye gülmeye başlamak oldu. Konu “iyileşen” rakamları. Belki biliyorsunuz; Sağlık Bakanlığı’nın her akşam yayınladığı “yeşil tablo”larının bir köşesinde, o günün “iyileşen sayısı” ve karşısında “toplam iyileşen sayısı” da yer alıyor.
Bu noktada kritik soru şu: iyileşme neyin karşılığı? Yani, hangi durum, konum veya statüdeyken ya ölür ya da iyileşirsiniz? Daha açık söylersek, “vaka”dan mı iyileşilir, “hasta”dan mı? Buna hem aklı selim icabı, hem Sağlık Bakanlığı’nın kendi tanımları gereği, tabii “hasta”dan diye cevap vermemiz gerektiğini herkes kabul eder sanıyorum. Öyle ya; Bakanlık testi pozitif çıkan ama klinik semptom göstermeyenleri “hasta” saymadığına göre, “iyileşme”leri de söz konusu olmamalı…
Mı acaba? Dün hâlâ öyleydi de, bugün itibariyle işler hafif karışmış bulunuyor. Şimdiye kadar hep az buçuk tutarlıydı, günlük hasta sayıları ile günlük iyileşen sayıları. Haziran-Kasım aylarının bir bölümü, ilk başları boyunca, yeni hasta sayıları daha düşük, iyileşen sayıları daha yüksek gözüküyor ve bu, toplam aktif hasta sayısının giderek azaldığı (toplam hasta sayısı ile toplam iyileşen sayısı arasındaki farkın giderek küçüldüğü) izlenimini doğuruyordu.
Buna karşılık Eylül-Ekim ve nihayet Kasım boyunca ilişki tersine döndü; tırmanan günlük hasta sayıları günlük iyileşen sayılarının hayli üzerinde seyretmeye başladı. (Bu arada unutmayalım; Eylül sonundan itibaren, günlük hasta sayılarının çok üzerinde bir günlük vaka sayısının söz konusu olduğunu da biliyorduk artık.) Şöyle üstünkörü baktığımızda, iki seri arasında ortalama 1000 fark oluştu. Yani günlük hasta sayısı 5-6000 deniyorsa, günlük iyileşen sayısı 4-5000 olabiliyordu örneğin. Dolayısıyla iki toplam arasındaki fark tekrar açıldı. 10 Aralık Cuma günü itibariyle, toplam iyileşen sayısı 458,109, buna karşılık toplam hasta sayısı 564,435 olarak bildirildi. Aynı gün toplam ölümler de 15,977 olarak açıklandığından, [564,435 – (458,109 + 15,977)] hesabıyla, aktif hasta sayısının 90,349’u bulduğu, yani aramızda 90,000 küsur covid’linin dolaşmakta olduğu kesinlik kazandı.
Daha doğrusu, Sağlık Bakanlığı’nın resmî rakamlarına göre kesinlik kazandı. İyi de, bunun böyle olmayabileceğine dair ilginç bazı sinyaller yok muydu acaba? Dünkü yazımda da hatırlattığım gibi (12 Aralık: Bir bilimsel haysiyet sorunu), Sağlık Bakanlığı 25 Kasım’dan itibaren günlük “vaka” sayılarını da (nihayet) açıklamaya başlamıştı ve bunlar 30,000 dolayında seyrediyordu. Nitekim bu temelde WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve Worldometer web sitesi, Türkiye’nin toplam vaka sayısını 564,435 değil 955,766 olarak vermekteydi. Üstelik 11 Aralık’ta gerçek toplam vaka sayısının 955,000’in de çok üzerinde, 1,780,673 olduğu da resmen açıklandı ve bugün, 12 Aralık’ta bu rakam 1,809,809’u buldu. Oysa resmî “iyileşen” verileri hep o eski, günlük “hasta” sayılarını biraz geriden izleyen 4-5000 seviyesinde gitmeye devam ediyordu ve “toplam iyileşen” grafiğinde de hiçbir değişiklik olmamıştı. Buna göre, Türkiye’de şu anda 1,335,501 aktif covid’li olması lâzımdı.
Muhtemelen bu rakamın korkunçluğu ve katlanılmazlığıdır ki Sağlık Bakanlığı’nı “iyileşen” rakamları konusunda da bir adım atmaya sevketti ve 12 Aralık akşamının “yeşil tablo”sunda “toplam iyileşen” sayısı, sıkı durun, 1,581,565; şimdi daha da sıkı durun, günlük “iyileşen” sayısı 20,191 olarak açıklandı. Böylece iki seri biraz daha tutarlı kılınmış; [1,809,809 – (1,581,565 + 16,199)] hesabıyla aktif koronavirüs hastalarının sayısı 212,045’e çekilmiş oldu.
İyi de, büyük bir çelişki çarpmıyor mu gözünüze – günlük “hasta” sayıları ile günlük “iyileşen” sayıları arasında? Formel açıdan, Bakanlık kendi icat ettiği vaka-hasta ayırımından vazgeçmiş değil. Sadece, “hasta” sayılarının yanı sıra “vaka” rakamlarını da açıklıyor. Nitekim “yeşil tablo”nun bir satırında (WHO’nun mutlaka istediği) günlük “vaka” sayısı, bir başka satırında da Bakanlığın tanımına uygun “hasta” sayısı yer alıyor. Nitekim bugün (12 Aralık) itibariyle “vaka” sayısı 29,136, bunun içindeki “hasta” sayısı ise 5203 olarak veriliyor. Altını çizeyim: aradaki 23,933 farkı Bakanlık “hasta” saymıyor. Sadece “vaka” kabul ediyor.
Ama o zaman günlük “iyileşen” sayısı nasıl 20,191 olabiliyor? Aşikâr ki bu “iyileşen” rakamı, 5000 küsurluk “hasta” sayısıyla kıyaslandığında değil, ancak 29,000 küsurluk “vaka” sayısıyla kıyaslandığında anlamlı. Başka bir deyişle, Bakanlık günlük “iyileşen” sayılarını 20,000 dolaylarına zıplattığı anda, 30,000 dolayındaki o “vaka”ların da aslında bal gibi “hasta” olduğunu kabul etmiş oluyor.
Şark kurnazlığının sonu. Fakat dahası var. Anlaşılıyor ki Sağlık Bakanlığı bütün istatistikleri gayet düzgün tutmuş. Tutmuş ama açıklamamış. Bazı şeyleri biz bilelim ama halk bilmesin demiş. Yoksa, Bakanlık kayıtlarında hem gerçek vaka/hasta rakamları eksiksiz mevcut, hem gerçek iyileşen rakamları (ve Allah bilir, “bulaşıcı hastalık” diye geçiştirilenler dahil, gerçek korona ölüm rakamları da). Ayrıca, günlük “hasta” rakamlarını da doğru açıkladığını kabul etmeye yatkınım. Çünkü bununla çok dar bir kategoriyi, hem testi pozitif çıkan hem klinik semptomları gösteren ve bu temelde hastanelere kabul edilenleri kastediyor. Buna bağlı olarak, 10 Aralık’ta toplam 458,109’a ulaşan “iyileşen” rakamları da sanırım sadece hastanelerde iyileşip taburcu edilenleri yansıtıyor.
Buna karşılık, ancak şimdi açıklanan şu 20,191 günlük “iyileşen” ve 1,581,565 “toplam iyileşen” rakamlarından da anlaşılıyor ki, Bakanlık hastanelere kabul edilmeyen o “vaka”lara da pekâlâ “hasta” muamelesi yapmış aslında. Test sonuçları pozitif çıktıktan sonra onları da izlemiş ve dosyalarını ya “vefat”la, ya da “iyileşme”yle sonuçlandırmış.
Başka bir deyişle, kendi vaka-hasta ayırımına pratikte kulak asmamış. İşin bu tarafı doğru ve güzel kuşkusuz. Öyle yapmaları gerekirdi, ettikleri Hipokrat Yemini gereği. Ayın karanlık yüzü şu ki, bu bilgiyi esirgemiş bizlerden. Kendi iç halkasının uzmanlarıyla sınırlamış (ki orada Bilim Kurulu dahi yok). Vaka-hasta ayırımını sırf gerçek hasta rakamlarını milletten saklamak için icat etmiş ve kullanmış. Vatandaşın gerçeği öğrenme hakkını bir de böyle tanımamış.
Bize üniversitede How to Lie with Statistics diye bir kitap okutmuşlardı (Darrell Huff, 1954). Artık Türkçesi de varmış: İstatistik ile Nasıl Yalan Söylenir? Nedense şimdi onu hatırladım.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları




























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024