Hasan CEMAL
Cennette cehennem yaratmak konusunda insanoğlunun üstüne yok! Güzel yaşamanın yolu önce barıştan geçiyor! Peki, barış ve özgürlük ille de namlunun ucunda mı görünüyor?..
Kadın gerilla Medya, “Kürdistan dağları güzeldir, ama güzel de yaşamak lazımdır bu coğrafyada” diyor.
'Gerilla noktası'ndaki kadınlar anlatıyor: “PKK’deki biz kadınlar, Kürt kadınının da özgürlüğünü elde etmek için mücadele veriyoruz.”
Irak Kürdistanı, Metina
bölgesinde bir PKK kampı
Güneş açtı. Ceviz ağacının altında, bahar yeşillikleri içinde yazımı yazıyorum. Şarıl şarıl akan suyun sesi gece gündüz, çadırda uyurken de, ceviz ağacının altında yazarken de hep kulağımda. Birazdan jiple dağın tepesinde iPhone’un çekebileceği uygun yeri aramaya gideceğim, yazı ve fotoğrafları bir an önce göndermek için...
Beş gündür dağlardayım.
PKK’nın ‘savaş alanları’nda...
Örgütün askeri kolu HPG’nin silahlı unsurları ya da gerillalarla - veya devletin resmi söylemindeki ‘teröristler’le - sohbet ederek geçen saatler, ‘Kürt sorunu’nu daha derin düşünmenin, daha çok hissetmenin kapısını biraz daha açıyor.
Böylesine zorlu - ya da vahşi - doğa koşullarında, elde silah her an ölümle burun buruna yıllarını geçirenlerin zihniyet dünyasına dokunabilmek, bu gencecik insanların niye dağı seçtiklerini öğrenmek, yani ‘davaları’nı kendi ağızlarından dinlemek gerçekten öğretici oluyor.
Ve bu sorunun bunca yıldır askeri yöntemlerle neden çözülemediğini, niçin çözülemeyeceğini anlamak daha kolaylaşıyor.
Ben Türkiye’nin ‘Kürt realitesi’ni ve bununla içiçe geçen ‘PKK realitesi’ni yıllar boyuKürdistan coğrafyasında dolaşarak, yaşanan ve yaşanmış acıları dinleyerek öğrenmeye çalıştım. Her gezimde içimi yazıya dökmek için çaba sarf ettim.
Son beş günlük gazetecilik seferi galiba gazeteci milletini biraz kıskandırabilecek kadar heyecanlı, renkli...
Türkiye sınırının dibinde, kayalıklar ve ağaçlar arasına yayılmış, dikkatli gözle bakmayınca kendini hemen belli etmeyen, yani araziye uymuş, bir yanından gürül gürül sular akan beş altı çadırlık - PKK deyişiyle - ‘bir gerilla noktası’nda kalıyorum.
Çok uzun yıllardır ilk kez yaşadığım doğanın kucağındaki bu çadır hayatı, bütün günlük alışkanlıklarımı yok edici yanlarına rağmen heyecan verici...
Not defterlerim dolu.
Hangisini nasıl yazayım?
Yemyeşil ceviz ağacının gölgesinde bu yazımı yazarken, bir yandan da yeni keşfettiğim Kürtlerin Sezen Aksu’suDelila’yı dinliyorum.
Dört beş yıl önce Hakkari civarında sınırı geçerken korucular tarafından vurularak hayata veda eden kadın gerillanın hüzünlü sesi zihniyet dünyamı değiştiriyor, barışipine sarılmanın ne kadar yaşamsal olduğunu bir kez daha düşündürüyor.
'Anneni özlüyor musun?'
Kadın gerilla Savuşka’ya sordum:
“Anneni özlemiyor musun?”
Gözlerinin ifadesi, böyle bir soruyu hiç beklemediğini anlatıyordu. Dağın dik yamaçlarında büyük bir kayaya sırtımızı vermiş dinleniyorduk.
Gün yeni ağırıyordu.
Türkiye’den çekilen ‘ilk gerilla grubu’yla gece vakti şakır şakır yağmur altında yaşadığım epey heyecanlı ve yorucu ‘dağ macerası’nın artık sonuna yaklaşmıştım.
Savuşka 22 yaşındaydı.
18 yaşında lisede okurken Mersin’deki aslen Siirtli olan ailesini bırakıp dağa çıkmıştı. “Anneni özlemedin mi” sorusu galiba onu şaşırtmıştı.
Van taraflarından dokuz gün önce yola çıkıp ‘Güney’e geçen, ‘çekilme süreci’nde ilk adımı atan ve bunun da ‘burukluğunu hissettiği’ni belirten Savuşka, yüzünde en ufak bir çizgi kıpırdamadan şöyle dedi:
“Hayır, annemi özlemedim.”
“Gerçekten mi?”
“Evet öyle. Dört yıldır ailemle haberleşmedim, gerek de duymadım. Ben bu savaşı zaten annem için, kardeşlerim için veriyorum. Yani mesele özlemek meselesi falan değil.”
Bir başka kadın gerilla dinliyor bizi.
Adı, Medya.
Suriyeli bir Kürt, Kobani’den. Ona da aynı soruyu soruyorum:
“Peki ya sen heval (arkadaş) Medya, sen de anneni özlemiyor musun?”
Güler yüzüyle şöyle diyor:
“Annemi elbette özlüyorum, hiç özlemez olur muyum? Ama ben annem için, onlar için dağlardayım. Onlar için de savaşıyorum bunca yıldır.”
'Taş üstünde taş,
omuz üstünde baş kalmayacak!'
Saat altıya geliyor. Hava çok soğuk ve ıslak. Yükselmeye başlayan güneş dağların arasından ortalığı aydınlatıyor.
Çalı çırpıyla yakılan ateşle ısınıyoruz gün aydınlanırken. Medya, “Kürtler için ateş kutsaldır” diyor.
Kuş seslerinin gittikçe çoğaldığı etraf o kadar güzel ki, dağlarla çevrili sis inmiş vadinin sabahın ilk ışıklarıyla o kadar göz alıcı bir manzarası var ki…
Medya’ya "Ne kadar güzel bir coğrafya" diyorum. “Evet öyle, Kürdistan dağları çok güzeldir” dedikten sonra ekliyor:
“Kürdistan dağları güzeldir ama , güzel de yaşamak lazımdır bu güzel coğrafyada...”
Güzel yaşamanın yolu hiç kuşkusuz önce barıştan, silahların susmasından, toprağa gömülmesinden geçiyor. Ama gel gör kicennette cehennem yaratmak konusunda insanoğlunun üstüne yok.
Birkaç saat önce yağmurlu, soğuk bir gecede dağa tırmanırken terk edilmiş bir köyün kalıntıları arasından geçtik. Irak’ta Saddam Hüseyin diktası döneminde bombalanmış, yerle bir edilmiş, yakılmış yıkılmış Kürt köylerinden biri...
Taş üstünde taş kalmamış hazin manzaralarını seyrederken, bir an, kendisi de Dersimli olan bir HPG (PKK’nın askeri kolu) komutanının sözünü anımsıyorum:
“Slogan ‘Taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmayacak’tı, Dersim 1937, ‘38 katliamının sloganı...”
Erkek gerilla, kadın gerilla...
Ateşin başında kadın gerillalarla sohbet ediyorum. Onlara erkeklerin kendilerinden korktuklarını, az önce birinin, “Aman aman onları kendi hallerine bırakın!” dediğini söylüyorum.
Gülüyorlar.
Ayrı bir ateşin çevresinde toplanmış erkek gerillaları işaret ederek, “Erkekler sizden korkuyor, aman aman diyorlar” deyince, birinden yanıt bir kahkahayla geliyor:
“İyidir iyidir, korksunlar!”
PKK saflarındaki kadın - erkek eşitliği konusunu gündeme getiriyor biri. Şu cümlelerinin altını çiziyorum:
“Kadın özgür olmadığı zaman ülke de özgür olmaz.”
“PKK toplumsal bir harekettir.”
“PKK’deki biz kadınlar, Kürt kadınının da özgürlüğünü elde etmek için mücadele veriyoruz.”
Keşke barış gelse, keşke ailesi
Agit'in sağsalim Paris’e dönebildiğini görebilse...
Ceviz ağacının altında bu satırları yazarken düşünüyorum:
Özgürlük, barış ille de namlunun ucundan mı geçiyor?
PKK 1980’lerde silaha sarılıp dağa çıkmasaydı, Kürtlerin Cumhuriyet tarihindeki 29. isyanını başlatmasaydı, "Kürt realitesi" bu topraklarda resmi kabul görebilecek miydi?
Bundan sonrası nasıl gelecekti?
Öcalan’ın “Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun” çağrısından sonra Ankara da "birinci sınıf" demokrasi ve hukuk devleti konusunda gerekenleri yapacak mıydı?
Ve Agit Paris’e, evine dönebilecek miydi?
Agit’e dağların arasındaki bir vadide, yol üstünde yapayalnız nöbet tutarken rastladım.
22 yaşında.
Ailesi 1994’te, o acılı dönemde Dersim’den (Tunceli) Fransa’ya göç etmiş. İşçiymiş annesiyle babası. Paris’te doğmuş, liseye kadar okumuş. 2010’da dağa çıkmaya karar vermiş, dönüş yapmış Türkiye’ye...
Neden dağ sorusuna yanıtı kısa:
“Bir yandan kimlik, Kürt kimliği arayışım vardı. Diğer yandan Türkiye’de mücadeleyi takip ediyordum. PKK hareketinin çıkışı beni etkilemişti. Ve tabii Türkiye’de Kürt kimliğinin inkarı hep canımı sıktı. Annemle babam olumsuz bir tepki göstermediler PKK’ye katılmama...”
Keşke gerçek barış gelse, keşke annesiyle babası, Agit’in sağsalim Paris’e dönmesini görebilse...
İyi pazarlar!
Çekilme Günlüğü’ne bir gün ara, salı günü 5. yazı yine bu köşede.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024