Baskın ORAN
Eğer benim gibi haftada bir yazıyorsanız saçınızı başınızı yolabilirsiniz. Rezil olayların birini yazmaya koyulmuşsunuz, üçü-beşi saçılıyor ortalığa aynı gün. Ama, özellikle CB Erdoğan’ın “Çarşamba konuşmamı dinleyin” deyip de sonra tıss diye pas geçmesindeki hikmet başta olmak üzere her dakika inanılmaz şeylerin zuhur etmesi, geçmiş rezaletleri atlamayı gerektirmez. En az iki sebepten: 1) Arşive kalması lazım bunların; 2) Bir korkunçluk orada kalmıyor. Durmadan yavruluyor.
O halde yazalım: Boğaziçi Üniversitesi fiyaskosunun ardından daha nefes alamadan Galatasaray (GS) Üniversitesi rezaleti.
***
Olay kısaca şu: YÖK, GS Üniversitesi’ndeki Fransız hocalar için B2 düzeyinde Türkçe mecburiyeti getirdi; sınavı geçemeyenlerin oturma ve çalışma izinleri iptal edilecek. Sınavı yapacak kurum da, 2007’de kurulan Yunus Emre Enstitüsü. Yani “Sahibinin Sesi.”
BBC Türkçe'nin YÖK yetkililerinden verdiği ve yalanlanmayan bilgilere göre bu karar, "Fransa'daki üniversitelere ve ortaöğretim kurumlarına gönderilen okutmanlardan ve din görevlilerinden B2 düzeyinde Fransızca istenmesi" üzerine alındı. Yetkililer şöyle ilave etmişlerdi:
“Öğretmenlerin bulundukları kültürü kavramalarının önemli olduğunu düşünüyorsanız, mütekabiliyet esasına göre biz de buradaki Fransız öğretmenlerin B2 düzeyinde Türkçe bilmesini istiyoruz, dedik. Karşımızdaki kadar devletiz; aynı şartları talep etmemiz yadırganmamalı. Fransa bu kararını kaldırdığı an biz de vazgeçeriz. Bu, emperyalist ve üstten bir tavırdır.”
Hani derler ya, gidip padişaha el atan haremağası fıkrasındaki gibi özrü kabahatinden büyük, tam o. YÖK yetkililerinin söylediklerini, müzikteki kreşendo usulü yani vahameti gittikçe yükselen biçimde inceleyelim:
***
Birincisi: Strasbourg Üniversitesi Türk Etüdleri Bölümü Başkanı Prof. Samim Akgönül’le konuştum. Fransa’nın bu kararı sadece ilkokul öğretmenleri hakkında ve bunların Fransa milli eğitimi tarafından teftiş edilebilmeleri için. Bunlardan bikaçı ortaokulda da ders verdiği için ortaokullar ancak kısmen/dolaylı olarak giriyor olaya, o kadar. Hele liselerle hiçbir ilgisi yok. Yani, YÖK’ün “ortaöğretim ve üniversite” demesi katmerli bir yanlışlık; yalan dememek için öyle diyeyim.
YÖK yetkilileri “üniversitelere gönderilen” demiş. Fransa, Türkiye’nin Fransa’daki üniversitelere gönderdikleri hakkında karar almış filan değil. Çünkü orada üniversitelere müdahale etmek insanların aklının ucunun tepesinden geçmez. Herkes başkasını kendi gibi bilirmiş; orası Türkiye mi kardeşim? Zihniyetini pat diye bu kadar açığa vurmak zorunda mısın?
***
İkincisi: Fransa’nın gönderdiği öğretmenler burada Türkiye’deki kültürü öğrenmek için maaş almıyorlar. Gelip Fransa’daki dili ve kültürü öğretmek için alıyorlar.
Üstelik, eğer hoca Türkçe bilirse, öğrenci bütün uyarılara rağmen sınıfta başlayabilir Türkçe konuşmaya. Tam da bu sebeptendir ki, iyi Fransızca bilen Türk öğretmenler değil, Türkçe bilmeyip Fransızca bilen Fransızlar istihdam ediliyor okullarda. 1871’de kurulmuş Saint Joseph’teki hocalarım Türkçe bilmedikleri, matematik dersi bile Fransızca yapıldığı ve teneffüste voleybol oynarken dahi Fransızca konuşma şartı olduğu içindir ki ben çatır çatır Fransızca konuşmaya başlamıştım hazırlık sınıfının sonunda (1957). Bu kadar basit. Ama anlamak istemeyenler basit şeyleri de anlayamazlar.
Sadece anlamak istemeyenler değil, tarih okumamışlar için de durum aynı. Onu da öğretelim: GS Üniversitesi’nin temeli olan GS Lisesi, Mekteb-i Sultani adıyla bizzat Sultan Abdülaziz tarafından 1868’de törenle açıldı. Fransızca tedrisat yapmak üzere. Amaç, çökmekte olan imparatorluğu kurtarmak için Batılılaşmak idi. Yani şu anda, bi yandan Osmanlı’ya öykünüyor gözükürken bi yandan da ‘benim baskı politikama müdahale etmesin!’ diye Batı’dan uzaklaşmak isteyen bugünkü AKP-MHP iktidarının tam tersine.
***
Üçüncüsü: “Karşımızdaki kadar devletiz” ve “Bu, emperyalist ve üstten bir tavırdır” demek nasıl iş yahu? Böyle bir aşağılık kompleksi olabilir mi, olsa da böyle açığa vurulur mu? Ayrıca, üniversiteleri teftiş (ve iğdiş) etmek için 12 Eylül darbecilerinin kurduğu ve şimdi “sivil” iktidarımızın tepe tepe kullandığı YÖK antiemperyalistmiş de biz mi bilememişik?
Bu YÖK acaba duymuş mudur ki, Lozan’a giden Türk heyeti, Osmanlı’nın ‘Aman, Batı tüccarı bizde şeriat kuralları vardır diye ayağını kesmesin, ekonomi canlı kalsın’ diye ayıla bayıla verdiği (ama sanayi devrimi başlayınca imparatorluğu mahveden) emperyalist kapitülasyonları kompleksli olmamak sayesinde kaldırttı? Onu da öğretelim bahaneyle, geçerken:
Lozan’da Batılılar kapitülasyonlardan vazgeçmek istemediler ve Konferans da bu yüzden dağıldı. 2,5 ay sonra yeniden toplandığında Antlaşma’ya şu madde eklendi: “Bağıtlı Yüksek Taraflar, her biri kendi yönünden, Türkiye’de kapitülasyonların her bakımdan kaldırıldığını kabul ettiklerini bildirirler.”
Çünkü bu 2,5 ay içinde, şeriata dayalı hukuk yerine Batılı hukukun alınacağına dair Batılılara kesin güvence vermişti Ankara. Nitekim, Medeni Kanun başta olmak üzere Batı’nın temel yasaları derhal olduğu gibi alındı. Mesela Almanya ve İtalya’dan alınıp tercüme edilen Türk Ticaret Kanunu, Taha Akyol’un Atatürk’ün İhtilal Hukuku’nda belirttiği gibi (s. 548), sadece 20 dakikalık bir müzakereyle. Acele yüzünden, sonuna bir yanlış-doğru cetveli eklenerek.
***
Dördüncüsü: Göçmen çocuklarının kendi dillerinde eğitimi için Fransa 1977’de Cezayir, Fas, Tunus, Portekiz, Türkiye ve Yugoslavya’yla anlaşma yaptı. “ELCO” denilen bu öğretmenler maaşlarını gönderen devletten alıyorlardı. Bunların arasında, sayıları 120-200 arası oynayan Türk devlet memuru da vardı.
Fransa 2020’de bu ülkelerle (bizim MEB’nin imza tarihi 24.08.2020), “Fransız eğitim sisteminin temel ilkelerine uygunluk”u yani laikliği öne çıkaran yeni bir anlaşma yaptı. “EILE” diye anılmaya başlanan bu kişilerin öğretmenlik mesleğinden olması ve denetlenebilmeleri için de B2 düzeyinde Fransızca bilmeleri şartı getirildi. Çünkü, diğer ülkelerinkini bilmem ama, Türkiye’den gönderilenler bir noktadan sonra Türkçe öğretmeyi işin aracı haline getirip, Fransa doğumlu Fransız vatandaşı ilkokul öğrencilerine (“Franco-Türkler) Türk-İslam Sentezi tedrisine başlamışlardı.
Bu durumda şimdi yapılan nedir, Macron’la didişmede GS Üniversitesi’ni top mermisi olarak kullanmaktan başka?
***
Son olarak gelelim şu mütekabiliyet (karşılıklılık) meselesine. Kreşendomuz icabı en isyan ettirici noktaya, zurnanın zaaaart dediği yere. Onu da öğretelim YÖK’e, sevabına:
1) İlkokullara karşılık GS Üniversitesi. Ne mütekabiliyet ama! Fakat sebebi var: Oradaki ilkokullara teftiş gelmeye başlayacak ya, önceden “pazarlık gücü” sahibi olmak lazım. AKP Gn. Bşk. ve CB Erdoğan’ın ezberlediğimiz taktiği: Önceden el yükseltmek.
2) Aynen GS Lisesi gibi, GS Üniversitesi’ni de biz açtık ve devlet anlaşması yaparak Fransa’dan hoca istedik. Bu anlaşmada B2 şartı yoktu. Fransa ilkokullara bu şartı koyunca, biz de hani devletiz ya, şimdi GS Üniversitesi’ne koyuyoruz. Mütekabiliyet neymiş de biz bilememişik yahu!
3) S. Akgönül de söylüyor: Kendi vatandaşını mağdur eden mütekabiliyet olmaz. Burada Fransız hocaları çekilmeye zorlamak sadece Türkiyeli öğrenciye zarar verir. Ama diyeceksiniz ki Türkiye bunu yapmaya alışkındır, mesela Yunanistan’la didişeceğiz diye az mı mağdur etmişizdir Rum vatandaşlarımızı?
4) Zurnanın son deliğine gelelim: İnsan haklarında olumsuz mütekabiliyet yasaktır. BM tarafından 27.01.1980’de yürürlüğe konulan ve “objektif statü” oluşturduğu için imzacı olmayan devletleri de bağlayan 1969 Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi Md 60/5 tarafından yasaklanmıştır. Çünkü mütekabiliyet kavramı, hukukun henüz oluşamadığı ilkel dönemlerdeki “göze göz, dişe diş” ilkesinin uluslararası hukuktaki izdüşümüdür.
AKP bundan ne elde eder? 25 milyon GS taraftarının öfkesini, en azından.
Not: Meğer, Fransa’ya Türkçe öğretmeni diye son gönderdiğimiz 130 kişi Fransızca öğretmeniymiş. Ama ne gam, öğretmen bu; Fransızca öğretebilen Türkçe de öğretir. Üstelik hem çoğu B2’yi geçer, hem orada görgü-bilgi ve Fransızcasını ilerletir, hem de Türkiye’deki Fransızca öğretmeni işsizliğine bi çare bulunmuş olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024