Bejan MATUR
'Aslında öyle bir kelime yok' diyor İngilizceyi iyi bilen gazeteci bir tanıdığım. Etimolojisine bakılabilir ama sonradan uydurulmuş gibi. Pasific okyanusunun kıyısındaki Kaliforniya eyaletinde olduğumuz için bu ad seçilmiş. Ve sonuna 'A' eklenmiş. Belki de Anadolu'nun 'A'sıdır diye düşünüyorum. Bilmiyorum, sormadım da. Ama Pasific ile birleşen, buluşan bir Anadolu düşüncesi güzel. Nasıl olmasın ki, düşünün korkular içinde, içine kapanmış bir ülkenin insanlarıyız. Dünyadan korkuyoruz, gurbet kelimesi en az Portekizce'deki 'sodade' kelimesi kadar ağır ve kederli. Uzak kıtalar, şarkılarımızda 'Yemen ve giden gelmiyor' ile yer etmiş. Ama gidenler dönüyor işte. İlişki kurmanın, konuşmanın akan ikliminde yaşanan bir dünya var önümüzde.
Edward Said'den bir alıntıyla daha önce de yazmıştım; 'Ülkesini seven insan henüz yolun başındadır.'
Yolun başını çoktan geçmiş, yol almış insanlarla tanıştık Los Angeles'ta. Anadolu Kültür ve Yemekleri Festivali'nin gönüllüleri dünyanın o uzak köşesinde Türkiye kültürünü tanıttılar. En eski uygarlıklardan başlayarak. Adına Anadolu diyerek. Etkileyiciydi. Özellikle giriş kısmında Komagene, Hitit, Likya ve sonrası medeniyetlerin temsilini üstelenen kostümlerin tasarımı bir Hollywood prodüksiyonunu aratmayacak kadar başarılıydı. Festival alanında kurulan kentlerin, camilerin, sarayın ve İstanbul Boğazı'nın Anadolu'yu hiç bilmeyen birine ciddi bir fikir verdiği aşikârdı.
Ama festivalin verdiği fikirden çok yaşattığı duygu önemliydi. Kendinizi sahiden uzak ama zenginliklerle dolu bir medeniyetin kültür harmanı içinde hissediyorsunuz bir an. Tatlarla desteklenen o temsilin çok ciddi bir lobi olduğunu kısa süreli bir gözlemle bile fark ediyorsunuz. İçine kapanmış, dünyadan korkan bir Türkiye'den, dünyaya açılan bir Türkiye'ye.
Ve daha da güzeli, o açılma yaşanırken burada üretilmiş korkular, önyargılar doğallıkla yıkılıyor. Festivalin koordinatörü İbrahim Barlas'la kısa sohbetimizde Ermeni simitçiyi sordum. 'Jack abi mi?' dedi. Jack'in hikâyesi yayılmış. Herkes tanıyor. Anlatılanlara göre öncesinde Türkiye'ye tepkiliymiş. Ama ne zaman ki Türkiye'ye bir yolculuk yapmış, önünde bambaşka bir ufuk açılmış. Havaalanındaki pasaport polisi, Kaliforniya'da yaşayan Ermeni asıllı Jack'in Kilisli olduğunu öğrenince 'ülkene hoş geldin' diyerek pasaportuna damgayı basmış. Jack, seksen yıldan sonra ilk defa o an kendini Kilisli hissetmiş. İbrahim Barlas, Jack'in hikâyesi ile ilgilendiğimi duyunca telefona sarıldı. 'Jack abi nerde kaldın'la başlayan samimi sohbetlerine tanık oldum. Jack ve abi kelimelerinin bir araya geldiği bir iklimde ancak Anadolu insanının ruhu inkişaf edebilir. Çünkü öyledir.
Dünyanın en büyük limanlarından birine sahip Los Angeles'ta bildiğim bütün ölçüler yer değiştiriyor. Uzaklık, büyüklük, yükseklik bildiğimiz ölçülerin dışında ve bir başka dünyayı temsil eden mevcudiyetler. Yeni dünya adının ne kadar anlamlı olduğunu görüyor insan. Ve oradan eski dünyaya ihraç edilen kültürün neden belirleyici olduğunu. Ama işte tersinden bir akış var bugün. İçine kapanan, korkularla yaşayan eski dünyanın küçük ülkesi, taşrası dünyaya kapı aralıyor. Başka kültürlerin, başka dinlerin insanlarıyla yan yana durmanın bir tehlikesinin olmadığını keşfediyor.
Türkiye'nin büyüyen ekonomisini sadece hükümetin isabetli kararlarına bağlayanların aksine, ekonomiden anlayan bir tanıdığım farklı bir açıklama getirerek beni şaşırtmıştı. Söylediği şuydu: Sanıyor musun ki Türkiye insanı bu kadar çalışkan ve üretici olmasa ekonomisi yolunda gider? Ve örnekler vermişti. Doğru ekonomi politikaları uygulansa dahi bir ülkedeki genel hantallığın ivmeyi nasıl aşağıya çekebildiğini anlatmıştı. Bazı Avrupa ülkelerinden örnekler vererek, ekonomi yöntemlerinde isabetli kararlar alan pek çok ülkenin, insanlarının tembelliği neticesinde batma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatmıştı.
Pasifica Enstitüsü'nün organizasyonunda bütün bunları yeniden düşündüm. Anadolu insanının doğallık ve samimiyetle biçimlenen çabası, ülke sevgisi yeni bir dünya kurmaya yetebilir. Gözlerinin içi gülen; Ermenileri, Arapları, Yahudileri, Yunanlıları ayırmayan bir insan bilinci. Bütün onları kültürünün bir unsuru sayan. Birlikte yaşamayı, herkese yer açmayı bir ahlak sayan yeni bir bakış açısı. Ve daha da önemlisi bunun aslında yeni olmadığını bilmek. Bunun bir hatırlama olduğunu bilmek. Ortak hafızamızda biriken yer duygusunun içinde bütün o unsurların ağırlığını idrak etmek. Jack'e 'Jack Abi' demek. Pasaport polisinin ülkesine 100 yıl sonra dönen, kaygı içindeki bir Ermeni'ye gülümseyerek 'ülkene hoş geldin' diyebilmesi. Böyle bir ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyacağımız bir gelecek.
Kaliforniya'da bütün bunları bana düşündürten emeğin, çabanın nasıl bir kalp ve iştiyakla bir araya geldiğini tahmin edebiliyorum. Ve orada olana bakınca, Anadolu'nun dağlarında nasıl hâlâ birbirimizi öldürdüğümüzü soruyorum. Jack'e, Jack Abi demeyi unuttuğumuz için mi? Kardeşliği hatırlamak, bilmek istemediğimiz için mi?
Herkese yer açmanın, sofrada herkese yetecek kadar ekmek olduğunu bilmekle ilgisi var elbet. Ama çok daha önemlisi; herkese sofrada yer açmak için o yerin hak olduğunu teslim etmek gerekiyor. Lütuf değil çünkü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2011
28.12.2011
23.12.2011
16.12.2011
2.12.2011
30.11.2011
25.11.2011
24.11.2011
18.11.2011
11.11.2011