Eser KARAKAŞ
Andımız konusu ciddi bir konu mu, emin değilim.
Ortada, 1933 senesinde yani Cumhuriyet’in onuncu senesinde dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’in kendi yazdığı ve o senenin galiba 23 Nisan sabahı çocuklara okuttuğu ve bundan sonra da okullarda her sabah çocukların okumaya zorunlu kılındığı bir metin var.
Bizim kuşaklar da, öncekiler de, bizden sonrakiler de aynı metni sabahları okuduk.
Okuduk da ne oldu, tam bilemiyorum.
Ancak, yaşamın belirli yaşlarında bu konulara biraz daha farklı bakmayı öğreniyor insan.
Metin bence hiç de demokratik bir hukuk devleti yurttaşlarına yakışacak bir metin değil ama meseleye 1933 senesinde Cumhuriyet ideolojisinin yerleştirilmesi çerçevesinden bakarsanız, belki bir ölçüde, o dönem için anlaşılabilir ama sorun bu metnin zorunlu tören ritüeli olmaktan çıkarılmasındaki gecikme.
Ya da esas sorun aslında bambaşka bir yerde ve işin bu tarafı gerçekten çok vahim.
Siyasi iktidar galiba bir idari tasarrufla bu mecburiyeti kaldırıyor, mesele idari yargıya taşınıyor, Danıştay da bu idari tasarrufu iptal ediyor; muhtemelen hukuken (!) bundan sonra da okullara bu tuhaf ritüel geri gelecek.
Yukarıda belirttiğim gibi esas mesele, bu da çok önemli ama, anayasal, çağdaş bir yurttaşlık tanımı ile bağdaşmayan içerik değil çünkü bu mesele sadece andımız ile hiç sınırlı değil, Anayasada, yasalarımızda, devlet ritüelinde, yönetmeliklerde, vs. her yerde karşımıza çıkıyor anayasal yurttaşlık karşıtı tanımlar, uygulamalar.
Esas mesele konuyu tartışan ana grupların almış oldukları pozisyonlar.
İki ana grup var var, alt gruplar da olabilir ama mesele iki gruba indirgenebilir.
Birincisi AKP ve civarındaki gruplar, ikincisi ise kendine çağdaş, seküler, Atatürkçü diyen öbür grup.
Bunların dışında kendi içlerinde marjinal farklılıklar gösteren bir başka grup, daha doğrusu grupçuk da var, liberal demokratlar diyebilirsiniz ama sayı olarak zaten çok önemli değiller, içinden geçtiğimiz toplumsal konjonktürde kamuoyunu etkileme güçleri de çok cılız.
AKP zaten idari işlemi gerçekleştiren parti, doğal olarak bugün de Danıştay’ın kararını eleştirmeleri normal.
Meseleye sadece andımız açısından bakarsak kanımca bu idari işlemin çok büyük haklılık payı da var ama AKP’nin andımıza karşı çıkış gerekçesinin özgür, şartlandırılmamış nesiller yetiştirmek olmadığı uygulamalarından zaten belli yani andımız gibi benim de şahsen hiç hoşlanmadığım bir metne karşı çıkıyor diye bu tarafta pozisyon almamız mümkün değil çünkü hiç ikna edici, inandırıcı değiller.
İşin daha da sıkıntılı tarafı ise çağdaşlık, özgürlük, Atatürkçülük gibi kavramları dillerinden düşürmeyen ikinci geniş kesimin de Güney Amerika-Meksika Aztek kurban törenlerini hatırlatan bir ifade ile biten bu metni ateşli bir biçimde savunuyor olmaları.
Şu da söylenebilir: “Varlığım Türk varlığına armağan olsun ama yaşasın bedelli askerlik, arkada bir çocuk daha var, dört sene sonra İnşallah yeni bir bedelli yasası daha.”
Bu iki geniş kesimi siyasi haritada yan yana koyduğunuzda, kürtler dışında, zaten sayısal olarak çok büyük bir çoğunluğa ulaşıyorsunuz ve işte esas vahim konu da bu.
Bir tarafta bu and metninin genesis koşullarına itiraz ettikleri için bu metne karşı çıkan ama bunun dışında her türlü şartlandırma girişiminin arkasında olan, dindar nesiller, kindar nesiller gibi ifadeler kullanabilen bir kesim var.
Öbür tarafta da güya çağdaşlık uğruna bu Aztek ayinlerine benzeyen metne destek veren bir başka kesim.
Ve bu iki kesim bir araya geldiklerinde Türkiye’nin siyaseten çoğunluğunu temsil edebiliyorlar.
Ve, bu yazımın konusu değil ama bu iki ana grubun, düşman kardeşler diyebiliriz, kanımca ortak paydası farklılıklarından çok daha fazla.
Esas mesele de bu.
Bu meselenin yanında andımızın okutulması ya da okutulmaması detay meseleler.
Acaba Türkiye bu makus parantezden nasıl ve ne zaman çıkabilecek?
İtiraf ediyorum, AB rotasına hızla dönüş dışında aklıma başka bir çözüm yolu gelmiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025