Hasan CEMAL
Belki daha hâlâ farkında değilsiniz.
Kürtler kopuyor!
Kalben de öyle, aklen de öyle.
Yaşadıkları acılar yüzünden kopuyorlar, Türk devletinden, Türkiye’den uzaklaşıyor Kürtler...
Sevgili Tahir Elçi’nin cenaze törenini Diyarbakır’da izledikten sonraki yazıma şu satırlarla başlamıştım:
En sonda söylenecek olanı en başta söylemek istiyorum.
Farkında bile değilsiniz.
Bu topraklara yaşattığınız acılarla bu memleketi her geçen gün bölüyorsunuz.
Evet, farkında bile değilsiniz.
Üstelik yıllardan beri değilsiniz.
‘Bölücü terör’le mücadele derken, öylesine düşman cepheler yaratıyorsunuz ki, düşmanlığı öylesine derinleştiriyorsunuz ki, asıl bölücülüğü siz yapmış oluyorsunuz.
Bugün de acılar gitgide derinleşiyor.
Kan ve gözyaşı durmuyor.
89 günlük Miray bebekle dedesinin hayata nasıl veda ettiklerini biliyor musunuz? Celal Başlangıç Diyarbakır’dan yazıyordu.
En acı haberlerden biri de Cizre'den geliyor.
Keskin nişancılar üç aylık Miray bebeği vurmuşlar evinde.
Polise haber verip ellerindeki beyaz bayrakla hastaneye götürülürken, bu kez 80 yaşındaki dedesi Ramazan İnce'yi öldürüyor keskin nişancılar. Miray bebek Cizre'de ilan edilen ilk sokağa çıkma yasağında doğmuş.
Bugün de süren beşinci sokağa çıkma yasağının 12. gününde öldürülüyor.
Yazın bir kenara:
Kürtlerin kalben ve aklen kopuşunu tankla, topla, tüfekle durduramazsınız.
Bugüne kadar durduramadınız.
‘Bölücülük’ten hapishaneleri doldurmak da işe yaramaz.
İhanet çığlıklarıyla da bu kopuş durmaz.
HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırsanız da...
1994’te Orhan Doğan’a, DEP milletvekillerine yaptığınız gibi, bu kez HDP’li milletvekilerini Meclis kapısından doğruca hapse yollasanız da...
Selahattin Demirtaş’ı ‘vatana ihanet’ten içeri atsanız da...
HDP’yi kapatsanız da...
Değişen bir şey olmaz.
Kürtlerin kopuşu böyle durmaz!
Bütün bu acılar yaşandı.
Kürtlere karşı Cumhuriyet’in kuruluşundan beri elde hep sopa vardı.
Kürt kimliği hep inkâr edildi.
Eşit vatandaşlığı hep yok sayıldı.
Bugünlere böyle geldik.
Ama değişen bir şey olmadı.
Kürtler ve hak talepleri yine gündemde, üstelik her geçen yıl güçlenerek...
Ama ne yazık ki Türkiye’yi bugün de Kürt sorunu yok diyen bir kafa, Saray’daki Sultan yönetiyor.
Barış çığlıklarına kulak tıkayarak yönetiyor.
Ve bu Saray kafası, Türk devletinin o hiç değişmeyen despot kafası, Kürtlerin Türkiye’den kopuşunu derinleştiriyor, hızlandırıyor.
Realite bu.
Yeni bir vatandaşlık tanımı diyorlar.
Hayır diyorsun.
Ana dilde eğitim diyorlar.
Hayır diyorsun.
Güçlü yerel yönetim diyorlar.
Hayır diyorsun.
Eşit vatandaşlık diyorlar.
Hayır diyorsun.
İspanya’daki kadar kendi kendimi yöneteyim diyorlar.
Zinhar diyorsun.
Federasyon diyorlar.
Sopa gösteriyorsun.
Gel oturup konuşalım diyorlar.
Oturup konuşmuyorsun.
Muhatap almıyorsun.
Tam tersine tankla, topla, hapisle, zulümle ezmeye, sindirmeye çalışıyorsun.
Ama olmuyor.
Başaramıyorsun devlet olarak.
Tersine, gitgide kopuyorlar senden...
Kürtler ahmak değil!
Neyin ne olduğunun, nereye gittiğinin çok iyi farkındalar.
Yılların ötesinden acılarla hemhâl olarak bugünlere geldikleri için de, bu toprakların en politize, siyasal bilinci en ileri halkıdır Kürtler...
Ne sanıyorsunuz?
Burunlarının dibindeki Irak Kürtleri ne yapıyorlar, görmüyorlar mı?
Irak Kürdistanı’nın nasıl devletleştiğinin farkında değiller mi?
Sınırın bir adım ötesinde Kürtlerin kendi devletleriyle birlikte okulları, üniversiteleri olduğunu bilmiyorlar mı?
Kendi çocuklarını yıllardır Dohuk’taki, Erbil’deki, Süleymaniye’deki okullara, üniversitelere gönderen onlar değil mi?
Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin son zamanlarda yine bağımsızlık şarkıları söylediğini duymuyorlar mı?
Suriye Kürdistanı’ında, yani Rojava’daki özerk kantonyönetimlerini izlemiyorlar mı?
Kürtler, daha geçen hafta Yunanistan parlamentosunda da devletolarak tanınan Filistinlilerin devlet kurma hakkı var da, bizim neden yokmuş diye kendi kendilerine sormuyorlar mı sanıyorsunuz?
Kürtler hiç ahmak değil.
Türkiye Kürtleri bütün bunları biliyor ve izliyor.
Hem de yıllardan beri...
Selahattin Demirtaş geçen cumartesi günü Diyarbakır’da, ‘Kürdistan gerçeği’nden söz ederken, Kürtler için ileriye dönük olarak bağımsız devlet, federal devlet, kanton ve özerklikseçeneklerini de gündeme getirdi.
Pazar günü de, Kürt siyasal hareketinin parlamentosu sayılan Demokratik Toplum Kongresi’nin olağanüstü kongresi sonrasında Başkan Hatip Dicle, ‘demokratik özerklik’ talebini açıkladı.
Yerel demokrasi ve farklılıkların özgürlükleri tanınmadan demokrasinin gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Ve bir çağrı yaptı Ankara’ya:
“Gelin bunları konuşalım, bunun için diyalog ve müzakere kanalları açalım.”
Oturup konuşmak!
Aklın yolu budur.
Savaşmak değil, kan ve gözyaşı değil.
Masaya dönmektir aklın yolu...
Acılar yetti artık.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Ali KALAN
Sayın Münir AKTOLGA kaleminize sağlık aslında başbakanın danışmanı Akdoğan keşke sizi okusa ve bu akılcı değerlendirmelere kulak verse.
Bilen
azıcık sosyoloji okuyaydın iyiydi :) çok hastalıklı olmuş ve arada kitap okumanı sadece onune konulanı değil başka görüşleride okumanı tavsiye ederim Küçük burjuva devrimi demişsin :)))) Devşirme bile değilsin ne diyeyim Kürt barışı demişsin ne barışı emperyaizm(şimdi sana iğreti solcu gelir bu laf ) için suriye ye ortak saldırı planı ortada olan neyse boşver titreyip kendine mi geliceksin YOK Ama şunu bil kimse salak değil "insanları nasıl yönetmek gerekli" diye düşünme "ne yapmak gerekir" diye düşün kaşında manda sürüsü yok. sonuç : adam olacaklar insanları yok saymayacaklar MECBUUUUR :)
Ad Soyad Giriniz...
Yazılarınızı zevkle beğenerek okuyorum. analizlerinizden yararlanıyorum .başarılar teşekkürler
Cem Taylan Uztan
Mahir Çayan seni Fikir kulüplerinden boşuna atmamış. İyi bir tayyip fişekligi yapıyorsunuz. "Bakın açık söylüyorum. AK Parti ve Erdoğan Türkiye’nin şansıdır bugün" diyorsunuz.Yanlıştan dogru çıkmaz.Türkiyenin sorunlarını çözecek en son kişidir oda yüregi yetiyorsa.Acele karar vermeyiniz