Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Dün Erbil’deki bazı dostlarla görüştüm. Gidişattan memnun görünmüyorlardı.
PKK’nin Suriye’deki gerçek varlığının abartıldığı, ve Türk halkının “ikinci Kürdistan kuruluyor”diye korkutulduğu kanaatindeydiler.
Kürt siyasetçi Rojhat Amedi, El-Parti’nin (Suriye’deki Kürdistan Demokrat Partisi) genel sekreteriAbdulhekim Beşar’ın açıklamalarını hatırlattı. Beşar, PYD’nin Kürt şehirlerinde kontrolü ele geçirdiği haberlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ediyor ve Basçıların askerî güçlerini geri çekmediklerini, sadece bazı şehirlerde idari binaları PYD’ye teslim ettiklerini ifade ediyor.
Kobanê’nin dışında bir geri çekilme sözkonusu değil.
Anlaşılan o ki PYD ve diğer Kürt grupları arasındaki çelişkiler ve gerilim Erbil anlaşmasına rağmen sürüyor.
PYD silahlı gruplara sahip, bu gruplar isyan başladıktan sonra Esat’ın izniyle Suriye’ye sokulmuşlardı.
Bu, “savaş hâli” yaşayan bir ülkede elbette önemli bir avantaj. Suriye’deki diğer Kürt partilerinin böyle bir avantajı yok, çünkü hiçbiri silahlı mücadeleyi benimseyen bir gelenekten gelmiyor.
PYD-PKK’nin ise Suriye’de ne silahlı ne sivil rejime karşı bir mücadelesinin olduğu söylenebilir. PKK burada yaşayan Kürt nüfusa beklemelerini, asıl mücadelenin Türkiye Kürdistan’ını yani “büyük parçayı” kurtarmak için verilmesi gerektiğini tavsiye edip durdu.
Suriyeli Kürtler, Kürtleri vatandaş dahi kabul etmeyen Baas’a karşı değil, Türkiye’ye karşı savaşmak için dağa çıkıyorlardı.
Şimdi de Esad gitmeden Suriye’de özerklik kurduk demeye getiriyorlar.
Peki, Erbil, Ankara, Washington’u ve Suriye devriminin müstakbel varislerini karşısına almaya hazır birKürt Özerk Bölgesi nasıl yaşayacak ve korunabilecek, bu mümkün mü?
Siz sırf kendinize ait bir egemenlik alanı kuruyorsunuz diye kim size niçin destek versin?
Afrin veya Kobanê’de, Rusya’nın eliyle dünya pazarlarına sunacağınız petrol kaynaklarınız mı var?
Yoksa İngilizler ve Amerikalılar, Kürdistan geçen yüzyılda kurulamadı şimdi bu tarihsel hatamızı tamir etmenin ve büyük Kürdistan’ı PKK eliyle kurmanın zamanı diye mi düşünüyor?
PYD kendi silahlı gücünü önemsiyor, ama başka Kürt gruplarının silahlanmasını istemiyor.
Salih Müslüm, “Peşmergeler kardeşimizdir, ama şimdilik onlara ihtiyacımız yok” diyor.
Gerillalara ihtiyaç var da neden peşmergelere ihtiyaç yok peki?
Bu tablo içinde, Mesut Barzani’nin derdini Türkiye’ye anlatması çok kolay olmayacak, çünkühükümetin birtakım paranoyalara pirim verdiği, abartılara itibar ettiği kanısındayım.
Öyle bir psikoloji yarattılar ki sanki gökten üstümüze her gün bir tane Kürdistan yağıyor!.
Utanmasalar kaçın Kürtler geliyor diye manşet bile atacaklar!
İşte “ikinci Kürdistan da kuruldu, sıra üçüncüde sonra da büyüğünde” diyeninden tutun da,“yeryüzünde PKK ve Öcalan’ın dışında hiçbir Kürdün kıymeti harbiyesi kalmadı” diye buyuranına, “işte Sevr’in yıl dönümüne yaklaştık”.. diye korku pompalayanına kadar döktüren döktürene..
Amaç hükümetin Kürt politikasını yok etmek, Türkiye’yi inkâr ve imha sürecine yeniden sokmak..
Suriye’deki muhtemel peşmerge varlığından ve “Kürt Ulusal Konseyi’nden” Türkiye rahatsız.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Erbil’e götüreceği mesajların muhtevası da bu çerçevede olacak gibi görünüyor.
Ama her şeye rağmen, Erbil-Ankara arasındaki dostluğun, güven ve işbirliğinin zarar göreceği bir aşamada değiliz henüz.
Defalarca yazdım, Türkiye açısından sorun, Kürtlerin statü elde etmesi filan değil diye.
Sorun bu statünün kimin eliyle ve nasıl kullanılacak olmasında.
Bu noktada PKK’nin “sol” tahayyülü, siyasi tercihleri, başvurduğu yöntemler, bütün aktörler açısından problem teşkil ediyor. Çünkü bu tahayyül ve tercih, hem Türkiye’de hem Suriye’de silahlı güce ve mücadeleye dayalı olarak hayata geçirilmek isteniyor.
Osman Öcalan’la beraber 2004’te PKK’den ayrılan Botan-Nizamettin Taş, geçen hafta durumu PKK açısından analiz eden bir yazı kaleme aldı.
Taş, Irak’ta başlayan süreci PKK’nin neden doğru okuyamadığını şöyle açıklıyor:
“...Sosyalist sistemin dağılmasından sonra eski anti-emperyalist yaklaşımların artık sorunların çözümüne yetmeyeceğini savunuyorduk. Buna karşılık, şimdi yönetimde olan ve bizim kendilerini dogmatik solcu olarak eleştirdiğimiz arkadaşlarımız Amerikan müdahalesinin Saddam diktatörlüğünden daha çok kendilerini tasfiye etmeye yönelik olduğunu ve bunu boşa çıkarmak amacıyla tüm Ortadoğu halklarını birleştirmek gerektiğini ileri sürüyorlardı. Çünkü onlara göre sosyalizm bayrağını yeryüzünde ayakta dalgalandıran PKK ve onun lideri Abdullah Öcalan’dan başkası değildi.
Bu tür ultra düşüncelerin, artık demode olmuş, eski ideolojik argümanların bir tezahürü olarak dile geldiğini ve gerçeklere kesinlikle uymadığını biliyorduk.”
PKK’deki bu ideolojik konumlanma, aradan geçen on yıl içinde zayıflamadı, daha da güçlendi.
Bu ideoloji ve siyaset anlayışı, şimdi sanki Suriye’de uygulama alanına sokuluyor.
Böyle bir planın başarı şansı yok, ama Kürtleri içerden böler ve Suriye devrimiyle, Ankara ve Erbil’le karşı karşıya getirir mi derseniz, evet bu olabilir..
Ama Esad çekip gittiği gün her şey bambaşka bir safhaya girer, gelişmelere biraz da Esad’ın son hamlesi olarak bakılabilir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012