Yalçın AKDOĞAN
Beril Dedeoğlu uzun yıllardır tanıdığım, sevdiğim ve her konuda aynı düşünmesem de fikirlerine saygı duyduğum bir arkadaşımdı. Yanılmıyorsam ilk kez Yıldız Üniversitesi’nde bir konferans sırasında tanıştık, sonra yollarımız başka üniversitelerde, toplantılarda kesişti. Kızım Galatasaray Üniversitesi’nde onun öğrencisi oldu. Üyesi olduğumuz mesleki örgütlerin etkinliklerinde, düzenlediğimiz toplantılarda, zaman zaman da yemeklerde buluştuk. Hep konuşacağımız, paylaşacağımız bir şeylerimiz vardı.
En son Kültür Üniversitesi’nde düzenlediğimiz KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın katıldığı toplantıda birlikteydik. Sonra yazıştık, konuştuk ve bir başka toplantıda daha buluşmak üzere sözleştik. Ama ne yazık ki, onu bir daha ancak Galatasaray Üniversitesi’nde adına düzenlenen veda töreninde görebildim. Toplantıdan iki gün önce beyin kanaması geçirdiğini öğrendik, umutla bekleyişimiz geçtiğimiz hafta içinde gerçekleşen beyin ölümüyle sona erdi. Beril 58 yaşında aramızdan ani bir şekilde ayrıldı.
Beril Dedeoğlu sevilen bir hoca, iyi bir akademisyen, ciddi bir köşe yazarı ve daha pek çok şeydi. YÖK’te görev aldı, bakanlık ve rektörlük yaptı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul’unda çalıştı. Onu yakından tanıyanların bildiği gibi tüm bu özelliklerinin ötesinde kelimenin tam anlamıyla iyi bir insandı. Her zaman güler yüzlü, hangi görevde olursa olsun mütevazıydı. Ben ve sanıyorum pek çok arkadaşı onu en çok insani özellikleriyle, yaptığı esprilerle, hayata bakışı ve duruşuyla hatırlayacak.
***
Bugün aramızda olsaydı muhtemelen o da köşesinde Yeni Zelanda’da gerçekleşen vahşi saldırıyı kınar, ırkçılığın bir türevi olan Müslüman karşıtlığının analizini yapardı. Çünkü bu sıradan bir saldırı, basit bir cinayet ya da gündelik bir terör eylemi değil. Medeniyetler ekseninde yeni gelimleri tetikleyebilecek nitelikte bir olay. Saldırganın hastalıklı ruh halinin, eylemin yapılış tarzının, canlı yayınla aktarılmasının ötesinde ilgiyi hak ediyor. Üstelik de bizi her açıdan çok yakından ilgilendiriyor.
Yayınladığı manifestosunda Türkiye özel bir yere sahip, benzeri düşüncede olan insanlara Türkiye’ye saldırı çağrısı niteliğinde. Henüz eyleminin örgütlü olup olmadığını, arkasında bir devlet desteği olup olmadığını bilmiyoruz. Büyük olasılıkla “yalnız kurt” diye adlandırılan kişi ya da kişiler tarafından düzenlenmiş bir saldırı. Norveç’te Anders Breivik’in 2011 Utöya katliamıyla, Amerika’da birkaç hafta önce eylemini gerçekleştiremeden yakalanan Christopher Paul Hasson’un planladıklarıyla benzerlikler taşıyor. Hatta zanlılardan birinin Breivik’le temasta olduğu bile söyleniyor.
Eminim Türkiye’de de, dünyanın pek çok başka ülkesinde de bu benzerlikler ve ilişkiler güvenlik örgütleri tarafından masaya yatırılıp, tehdit değerlendirmesi yapılacak, gerekli önleyici tedbirler elden geldiğince alınacaktır. Sosyal medya kanallarının terör eylemlerinin aktarılmasında bu denli etkin bir şekilde kullanılması ve şiddetin taşıyıcısı olduğu mesajın ana akım medya organları tarafından farkında olunmadan aktarılmasının da üstünde durulacaktır. Ancak asıl üstünde durulması gereken bu tür şiddet eylemlerine zemin hazırlayan ortam.
***
Irkçılığın, ayrımcılığın, Müslüman karşıtlığının tabii ki tarihi arka planı var. Genel olarak İslam, özel olarak da imparatorluk dönemi Türkiye’si Batı’nın kendini tanımlama aracı olarak görülmüş. Sorunun kökenlerini Hegel’e, hatta Aristo’ya kadar da götürmek mümkün. Milliyetçiliğin, Nazi anlatısının da etkisi büyük. Fakat sorun günümüzde, bir takım insanların diğerlerinden üstün olduğuna hala inanmalarında, mesela Türkiye’yi salt aidiyeti, kimliği yüzünden AB dışında bırakmak istemelerinde.
Sarkozy’nin, Merkel’in ve daha bir çok ana akım siyasetçinin, hepsinden önemlisi AB vatandaşı milyonlarca insanın Türkiye’ye ne yaptığından çok ne olduğu yüzünden karşı olmasında. Trump’ın başkan seçilir seçilmez Müslüman çoğunluklu ülkelerden gelenlere karşı vize ambargosu koymasında. Macaristan’daki, Çek Cumhuriyeti’ndeki, Slovakya’daki popülist politikacılarda. Şiddetin değil ama Müslümanlara karşı ayrımcılığın büyük kitlelerce içselleştirilmiş olmasında.
Bethany Allen-Ebrahimian’ın 16 Mart 2017’de Foreign Policy’de yazdığı gibi Amerika’da artık İslam karşıtlığını besleyen bir endüstri var. IŞİD gibi terör örgütlerinin uygulamalarının Müslümanlığa atfedilemeyeceğini anlatan akademisyenler bile tehdit ediliyor. Center for American Progress (CAP) tarafından 2011 yılında yayınlanan bir raporda aşırı sağcı yedi fonun 2001-2009 yılları arasında Amerika’daki düşünce kuruluşlarına Müslüman karşıtlığını körüklemek için 42.6 milyon dolar dağıttığı belirtiliyor.
İslam karşıtlığı, Müslüman düşmanlığı sadece Avrupa ya da Amerika’ya özgü bir durum da değil. Çin’de neler olduğunu Uygurların nasıl toplama kampı benzeri yerlerde “eğitildiklerini” çok yakın bir geçmişte gördük. Rohingyalar’a karşı Myanmar’da uygulanan ayrımcılığı, şiddeti, devlet terörünü de henüz hiç birimiz unutmadık. Dünya giderek daha fazla medeniyetler ekseninde kırılıyor. El Kaide ve IŞİD’in bıraktığı yerden Breivik’ler, Tarrant’lar başlıyor. Onların fikirleri ve fikirlerini yayma biçimleri giderek daha fazla taraftar buluyor.
Bu çok tehlikeli bir eğilim. Bir köşe yazısıyla anlatılamayacak ve anlaşılamayacak kadar karmaşık bir süreç. Hepimize sağduyulu olma, karşı tarafı suçlama yerine doğru analiz yapma ve soruna çözüm üretme sorumluluğu yüklüyor. Cuma günü Galatasaray Üniversitesi’ndeki veda töreninde çok duyarlı bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği gibi muhtemelen Beril’in de üstünde düşüneceği bu konuda öğrencilerinin, daha da önce biz meslektaşlarının ciddiyetle çalışması gerekiyor…
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019