Halil BERKTAY
[10 Ekim 2015] Boğuluyor gibiyim. Zaten içimde artan bir sıkıntı vardı. Ankara’da patlayan bombalar bu hissi pekiştirdi. Dört bir yanımızı kör inatlar; dar kafalı boyölçüşmecilik, imhacılık ve maksimalizmler sarmış. Kimse lâf dinlemiyor. Kimse dilini tutmuyor, tutamıyor. Herkes kısa vâdeli hesaplarla gerilim ve daha fazla gerilim yaratma peşinde. Bir felâkete sürükleniyoruz.
Şu an, yani Cumartesi 17:45 itibariyle 86 ölü ve 186 yaralı var; ama 28’i ağır ve 18’i ameliyatta deniyor. Kim yapmış olabilir? Ya IŞİD ve/ya Suriye Muhaberatı. Belki, belki Cemaatin “paralel yapı”sı içindeki polisler (çünkü onlar da çıldırmış vaziyette). Tabii büyük ihtimal ilki. Fakat temelde, kutuplaşmanın tırmanması ve bazı güçlerin sınır tanımazlaşmasıyla, herkesin herkesi suçlamasına çanak tutan bu tür anonim cinayetlere de elverişli bir zemin oluştuğu için felâkete sürükleniyoruz.
Bütün eksik ve aksaklıklarıyla birlikte olağan işleyişi içinde bir parlamenter rejim ve AKP’ye karşı normal bir muhalefet yerine kendini topyekûn bir “devirmecilik” kültürüne kaptıran kesimler yüzünden felâkete sürükleniyoruz.
Hükümet Kobani’de bir süre seyirci kaldığı ve en basit sınırötesi “kalkan” önlemlerini almadığı için felâkete sürükleniyoruz. PKK Kobani’yi Stalingrad’laştırdığı için felâkete sürükleniyoruz. PKK’dan başlkayarak bütün bir cephe, “AKP = IŞİD” teranesini uzun süre tekrarladığı için felâkete sürükleniyoruz.
Özellikle HDP, giderek bütün varlığını Erdoğan nefreti ve cumhurbaşkanını “götürmek” üzerine kurduğu; gözü başka şey görmez olduğu; seçim kampanyasını da buna dayandırdığı ve Çözüm Sürecinde karşısında AKP diye bir muhatap bırakmadığı; bugün de “Saray ve Sultan” ucuzluğunu dilinden düşürmez hale geldiği için felâkete sürükleniyoruz.
Bir yanda PKK ve HDP, diğer yanda hükümete yersiz müdahaleciliği içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ona karşı çıkamayan AKP, Çözüm Sürecini bir oradan bir buradan tekmelediği ve özellikle AKP’nin bu açıdan yaptığı hatâlar, PKK’ya fiilî çatışmasızlık halini de sona erdirme fırsatı tanıdığı için felâkete sürükleniyoruz.
7 Haziran’dan sonra CHP, HDP ve bazı sol aydın teorisyenler “yüzde 60’lık blok” diye bir fanteziye kendilerini kaptırıp gerekli rota değişikliklerini zamanında yapamadıkları; özellikle de AKP-HDP veya AKP-CHP koalisyonlarını savunmadıkları, tam tersine bunları çürütmeye ve engellemeye çalıştıkları için felâkete sürükleniyoruz.
Yıllar boyu kendini silâhlı mücadele ideolojisinden arındıramayan, barış ortamında ise işlevsizleşmekten korkan PKK, bir de “özyönetim” diye adı konmamış devletleşme ve bölgesel hegemonya hayallerine kapılıp, bütün demokratik olanaklar önlerinde açılmışken en ufak bir haklılık zemininden yoksun yeni bir “devrimci halk savaşı” başlattığı için felâkete sürükleniyoruz.
HDP buna net ve kesin bir şekilde karşı çıkamadığı; PKK’nın gölgesinden sıyrılıp kendi mutlak barışçı sivil siyaset kimliğine kavuşamadığı; 20 Temmuz’dan bu yana ikili bir dansı sürdürdüğü; kâh Kandil’den tek-yanlı ateşkes talep etmek kâh esas şimşeklerini hükümete yöneltmek arasında gidip geldiği; sadece siyasî değil, ahlâkî inandırıcılığını da giderek yitirdiği için felâkete sürükleniyoruz.
HDP ve onunla örtüşen sol kesimler, savaşı PKK’nın nasıl, 11-21 Temmuz arasındaki hangi adım ve demeçlerle (KCK’nın “askerî barajlar” deklarasyonuyla, Bese Hozat’ın yazılarıyla, Cemil Bayık’ın “özsavunmaya hazırlanma” çağrısıyla) başlattığı; ardından “özyönetim” ilânlarıyla sürdürdüğü son derece açıkken, kuyruğu dik tutmak uğruna yalana sarılıp kendilerini ve herkesi, “seçimlerde oyunu yükseltip tekrar tek başına iktidar olmak” uğruna savaşı Erdoğan’ın başlattığına ikna etmeye kalkıştığı; ardından da bunu “Sarayın savaşı” diye masallaştırdığı ve klişeleştirdiği için felâkete sürükleniyoruz.
Madalyonun diğer yüzünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çevresi dahil bir bütün olarak AKP önderliği, yaklaşan badirenin büyüklüğünü ve Türkiye’nin yönetilemez kılınması/gösterilmesi uğruna girişilecek yeni çabaların varabileceği noktaları tam değerlendiremediği; bu tehlikeyi AKP’nin tek başına göğüslememesi zaruretini idrak etmediği; belki kendi kendine “adam sende, idare ederiz” dediği ve/ya normal bir erken seçimin yapılabileceğini sandığı; öyle veya böyle, sonuçta, CHP ile koalisyonda yeterince ısrarcı olmadığı, bu koalisyon için gerekli tâvizlerin hiç olmazsa bir bölümünü göze alamadığı için felâkete sürükleniyoruz.
Gerekli enseklik, uzlaşmacılık ve toparlayıcılığın tam tersine; AKP içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kendi hizip lideri konumuna getirmeye çalışan, ona böyle kısır ve kısıtlı bir rol biçen, Yedi Düvele tek başına meydan okuma yanlısı, “sağlam irade” inatçısı bir Jakobenizm türediği; bu çevreye mensup kariyerist kapıkullarının körüklediği düşmanlık ve çatışma söylemi de Hürriyet’e ve Ahmet Hakan’a saldırılar gibi, çapı ne olursa olsun Türkiye ve dünya kamuoyu nezdinde AKP’ye fevkalâde zarar veren şiddet eylemlerini özendirdiği, dolayısıyla zaten mevcut kutuplaşmayı mayna değil alabildiğine vira ettiği için felâkete sürükleniyoruz.
ABD’nin sırtını döndüğü, Kürt halkının kitle desteğinden yoksun kalan, askerî alanda da darbe yiyen PKK, başı bu kadar sıkışmışken ve giderek genişleyen kesimlerin çağrıları hilâfına, sanki pazarlık gücü kalmışmış gibi giderek absürdleşen koşullarla oyalanıp bir türlü ateşkes ilân edemediği; aksine, yenilgiyi kabullenmemenin yolunu krizi ne pahasına olursa oılsun derinleştirmede aradığı; bu doğrultuda, seçimleri yaptırmamayı ya da en azından HDP’yi seçime sokmamayı belki bir çare gibi gördüğü için felâkete sürükleniyoruz.
HDP de kendini bir kere daha bu projeden yüzde yüz koparamadığı; Demirtaş biz tabii seçim istiyoruz “ama” sözleriyle seçimleri boykot etmeleri olasılığını silip atamadığı için felâkete sürükleniyoruz.
Erdoğan ve AKP öteden beri “basın özgürlüğüne karşı” olmakla suçlanırken, geçmişteki twitterkapatmaları unutulmamış ve Hürriyet ile Ahmet Hakan’a saldırılar da bu kadar tazeyken, RTÜK marifetiyle Digitürk’e Cemaat’in kanallarını kapattırmayı birileri herhalde marifet sandığı için felâkete sürükleniyoruz.
Erol Katırcıoğlı gibi sol aydınlar hâlâ demokrasiyi değil “devrimci şiddet”i savunup “haklı savaş” yazıları yazabildiği için felâkete sürükleniyoruz. Sedat Peker gibi tescilli bir çete reisi daha dün “teröre karşı” ultra-milliyetçi bir miting düzenleyip “oluk oluk kan dökmek”ten söz edebildiği için felâkete sürükleniyoruz. Selâhattin Demirtaş PKK taziyeleri ve cenazelerine gitmeyen HDP milletvekilleri hakkında soruşturma açtıracağını ilân ettiği için felâkete sürükleniyoruz. Murat Karayılan, tam anlamıyla “şecaat arezederken sirkatin söyleyen mer-i kıptî” misali, “şimdiye kadar hiç devreye sokmadığımız ölüm timlerimiz”den dem vurduğu -- PKK liderliği artık bu denli akılsızca nadanlaştığı -- için felâkete sürükleniyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere hükümet ve AKP liderlerinin büyük çoğunluğu terör saldırısını son derece net ve kesin ifadelerle lânetlerken, Orman Bakanı Veysel Eroğlu, “Biliyorsunuz daha önce Diyarbakır’da seçimlerden önce sırf barajı aşsın diye, mağdur görünsünler diye böyle bir provokatif eylem yapıldı” sözleriyle, patlamaların PKK/HDP’nin işi olabileceğpi gibi bir imâda bulunabildiği için felâkete sürükleniyoruz.
Öte yandan, gerçek tiyneti konusunda kimseyi şüphede bırakmamaya, kimseye zerrece umut vermemeye kararlı görünen Demirtaş, AKP’nin en ufak bir fayda ummayacağı böyle acılı bir anda dahi şarlatanlığı elden bırakmayıp, katılıp katılmayacakları dahi belli olmayan (ve “parti olarak kampanya yürütemeyiz” gibi cümlelerle katılmayacaklarına dair sinyaller vermeyi sürdürdüğü) seçimlerde belki iki puan fazla almak uğruna, aynen Diyarbakır ve Suruç’ta (Bese Hozat’ın izinden giderek) yaptığı gibi katliamı hükümete yıktığı; “AKP iktidarının eveleme geveleme şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz. Eliniz kanlıdır. Yüzünüzden ağınızdan her yerinize kan sıçramıştır. Ve en büyük terör destekçisi olduğunuz ortaya çıkmıştır. Yurt içinde yurt dışında terör anlayışını halka dayatan zihniyet olduğunuz ortaya çıkmıştır. Her gün onlarca genci katleden taş attı, slogan attı diye infaz eden devlet, Ankara'nın göbeğinde büyük bir katliama imza atmıştır. (…) [B]u alçakların önünde asla diz çökmeyeceğiz. (…) Sizin gibi alçaklardna korkmayacak, onurlu direniş geleneğinden gelen halklar var karşınızda. (…) Bu alçaklık karşısında vicdanı olanların kenetlenmesi gerekiyor. Bizim alçaklarla bir arada yaşama, dayanışma gibi isteğimiz yoktur. (…) Haysiyetini yitirmiş olanlarla birlikte yaşam da olmaz (…) Bu devletimizin, milletimizin birliğine yapılan saldırı değil, devletimizin halkımıza yaptığı saldırıdır (…) Ortaya çıkan tablodan çok memnunlar (…) Hiçbir devlet başkanının Cumhurbaşkanını arayıp başsağlığı dilemesini kabul etmiyoruz” diyebildiği için felâkete sürükleniyoruz.
Siz daha sürdürün, sapına kadar çatışmacı kültürlerinizi. “Tek yol”culuğunuzu. “Ne pahasına olursa olsun”culuğunuzu. “Uzlaşmaz” ve “tâvizsiz”liğinizi. “Ya hep ya hiç”çiliğinizi. Dünya batsın. Türkiye batsın. Yeter ki geri adım atmayın. Yiğitliğe leke sürülmesin.
On üç yıllık göreli demokrasi, istikrar ve refahtan sonra, tekrar felâkete sürükleniyoruz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024