Sezin ÖNEY
Türkiye’de sanki mozaiğin sadece minicik bir parçasına odaklanıyor ve ortadaki siyasi tablonun tamamını kaçırıyoruz.
İlkeler sabit olunca, Mısır, Rojava veya dünyanın herhangi bir yerindeki katliama farklı bakmak sözkonusu olmuyor; ama Türkiye’de “egemen” tutum bu değil.
Ateş düştüğü, “ilgilendirdiği” yeri yakmakla kalıyor.
Toplum genelinde herkesi kapsamı altına alan ve herkesin kapsama alanındaki temel insan hakları ilkelerinin, değerlerinin yokluğu ve bunun yol açtığı yozlaşma, Türkiye’deki siyasi çatışmaların, anlaşmazlıkların, sağırlıkların asıl nedeni.
“Neyse ki, yalnız değiliz” diye sevinelim mi?
Geçen yazıda, “rekabetçi otoriterlik” kavramından bahsetmiştim. Harvard ve Toronto Üniversitelerinden, Steven Levitsky ve Lucan Way’in üzerine yazdığı “rekabetçi otoriterlik”, seçimlerin düzenli olarak “meşru iktidarlar” ortaya çıkardığı ancak, demokrasinin sözkonusu olmadığı yönetim biçimleri.
Demokrasi değiller; “diktatörlük” veya “katıksız otoriter rejimler” de.
Rusya başta olmak üzere, bu sistemin dünya genelinde düzinelerce örneği var.
Bana kalırsa; bu sistemlerin bukalemun yapıları; yani tam olarak “dikta” veya “demokrasi” olarak niteleyemeyeceğimiz “melez” yapıları, daha doğrusu ortama göre renk değiştiren “yanardöner” hâlleri, bizim gibi siyaset üzerine yorum yapanlara çok malzeme veriyor.
“Demokrasi”, “Değil”, “Nereden nereye geldik” tartışarak, didişerek yıllar geçiyor; ama asıl sorunları teşhis edemiyoruz.
Güney Amerika uzmanı Levitsky ve Avrasya (özellikle Rusya) üzerine yoğunlaşan Way, “rekabetçi otoriterlik” tezlerine yönelik olarak 35 ülke üzerinde çalışmış; Afrika, Asya, Avrupa’dan onlarca ülkenin arasında Türkiye yok. Ancak, “Gezi sonrası” herhâlde, Türkiye kesinlikle “ıskalanmayacak vakalardan” biri olacak.
Bu kavramsal çizgiden ilk örnek; “liberal olmayan demokrasiler” fikri öncelikle, popüler medya kişiliği- gazeteci- yazar Fareed Zakaria tarafından ortaya atılmıştı.
“Gayrı liberal demokrasi” (illiberal democracy) kavramından sonra da, zaten “boş/ kof demokrasi”den tutun “sözde demokrasi”ye, hatta “düşük yoğunluklu demokrasi”ye sayısız tanımlama ileri sürüldü. Farklı detaylarla üç aşağı beş yukarı aynı şeyi tanımlayan bu kavramların ortak özelliği Zakaria’nın 1997’de bahsettiğiydi; yani, dünya genelinde, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olmadığı, “sandık demokrasileri”.
Levitsky’nin, 2000’lerin başında mesele ettiğiyse, Zakaria’nın (ve diğer bu konuda yazıp çizenlerin) bu sistemleri, tüm eksikliklerine rağmen “bir tür demokrasi” olarak nitelemesiydi. “Rekabetçi otoriterlik” kavramı ise, bardağın boş tarafına, yani olması gerektiği şekliyle demokrasinin yokluğuna odaklanılmasının önemine vurgu yapıyordu.
Çünkü... Rekabetçi otoriter sistemlerde, modern demokrasilerin en kilit unsuru olan, “hükümet ve muhalefet arasındaki eşitlikçi, eşit ilişki” sözkonusu olmuyor. Sandık gücüyle iktidara gelen hükümetler, muhalefetle kendilerini “aynı seviyede”, “aynı gemide” görmüyor, muhalif düşünce ve muhalefet siyasetini, yoldan çıkarmak, oyundan atmak için her yola mubah gözüyle bakıyor.
“Her yol”, tam teşekkül otoriter rejimlerde olduğu gibi, çetelerin giriştiği ağır işkence, faili meçhul cinayetler değil belki ama iktidar sahipleri, devletin “meşru olarak kullanabildiği” tüm yollarla, kendi güçlerine tehdit gördüklerini törpülüyor, bastırıyor.
Gezi ve Roboski gibi vakalara baktığımızda, Türkiye’de “faili meçhuller” döneminin tam manasıyla tarihe karıştığını söyleyebilmek bir yana, iktidar ve muhalif düşünce/ muhalefet arasında “adil bir oyun düzeni” olduğunu öne sürmek mümkün mü?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024