Sezin ÖNEY
İtalyancada bir kelime var; scivolare. “Sci”, yani “kayma” ve “volare”, “uçmak” birarada.
Kaygan zeminde dengesini kaybedip, komik hareketlerle havaya savrulanların hâlini anlatıyor.
Türkiye’nin son hâllerine de çok uygun bir kelime.
Bu sözcükte, patinaj çekmenin durdurulamaz, önlemez hâlinin tarifi var; peki, Türkiye bu savruluş hâline nasıl düştü?
2000’lerin başından bu yana, ne demokratik kazanımı varsa Türkiye’nin, buhar olmuş gibi. Son 10 yılda elde edilen hiçbir demokratik kazanım, “geri çevrilemez”, “kısıtlanamaz” değil; her an, “güç için her yol mubahtır” düşüncesiyle herşey yapılabilir.
Çok da ironik biçimde, sivil siyasetçi dönüp dolaşıp “ordudan” medet umuyor... Bu sefer de, konuya, siyasete “ortaklıklar” veya doğrudan müdahale ile değil de, “hukuk yoluyla” çare arayan Genelkurmay’ın kendisi oluyor...
“Siyasetteki her alanın erbabı” şeklinde, Başbakan danışmanlığı, milletvekilliği, köşe yazarı olarak siyasi yorumculuk, kimi zaman da üniversitelerde siyaset hocalığı yapan Yalçın Akdoğan’ın, “milli orduya kumpas” ifadesi, her ne kadar tekzip etmeye çalışsa da, Türkiye politikası tarihindeki yerini çoktan aldı.
Siyasette, sözleri doğru kullanmak gerekir yapamıyorsanız da, o zaman yeriniz siyaset değildir.
Türkiye’de politikaya giderek daha fazla egemen olan bir “ilkesizlik” buhranı var.
Esneklik, şartlara uyum sağlama, politikada sahip olunması gereken bir meziyet ama ya, ilkesizlik?
Türkiye’nin altındaki kaygan ilkesizlik zemine, “buzlanmaya” ne, neden oldu?
Zemini dondurup patinaja açık hâle getiren başlıca sebeplerden biri de, medyada pıtrak gibi biten “fast-food” yorumcular.
Kimseyi hakir görmek bana düşmez; hemen herkesin düşüncesi kendince değerlidir.
Katılabilirim katılmayabilirim; hoşuma gitmeyebilir...
Ancak, bugüne kadar en çok, benden farklı düşünenlerden öğrendiğimden, kendi düşüncelerimi, kanaatlerimi, en çok benden farklı olanlarla diyaloga geçtiğimde geliştirebildiğimden; düşünce çeşitliliği benim dünyama anlam katıyor.
Ne var ki, aynı zamanda, zekâya, yaratıcılığa ve bilgiye verilen emeğe, dürüstlüğe, tutarlılığa, ahlaka da saygım var.
Bu nedenle, sırf “iktidarda olana” methiye olsun diye, iktidarın “ışıklı halesini” savunmak için ortaya karışık şişirme birtakım sayıklamaları biraraya getirenler için de; düşünceye emek verenlere saygımdan ötürü, “onlarınki de kıymetli” diyemeyeceğim.
İngilizce- Türkçe sözleri de (“level atlamak”, “reset yapmak”...) katkı maddesi şeklinde, “ekmek arası fikirlerine” serpeleyen bu yorumcuların çizgisine, ben ancak, “junk food”dan (abur cubur gıda) esinle, “junk thought” (abur cubur düşünce) diyebiliyorum.
Nasıl fast-food zincirleri her köşede bitiveriyor ve aynı basmakalıp, tatsız- tuzsuz ve sağlığı tehdit eden, çabuk tüketilebilen gıdaları servis ediyorlarsa; Türkiye’de de son dönemde, kafa sağlığına zarar, son kertede ruhsal obesiteye neden olan bir “medyatik varlık” türü, basın dünyasını esir aldı.
Bu “tür”, medyanın atmosferini kapkara bulutlar gibi kaplayarak, Türkiye’deki düşünce iklimini değiştirdi. Ve sonuçta adeta bir “zihinsel buzul çağına” girildi.
Siyaseti, bu “düşüncesizlik” iklimi yok ediyor. İktidar da, aslında kendine en büyük kötülüğü, özünde kanserojen “abur cubur” düşünceye, başlıca besin (ve esin) kaynağı diye yaklaşarak yaptı.
Neticesinde de, birtakım tuhafiye siyasetçi, yorumcu, “her şeyi bilen üstün insanların”, her türlü tuhaflığı “normalleştiren” bir “dalga boyutunda” (adeta dalga geçilir gibi) savruluyor bir koca ülke.
Serbest stil kayıp gidişinde, Türkiye’nin, artık artistik puanlama yapılacak bir hâl de yok; zira durum, estetik figür çabalarıyla da kurtarılamıyor.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024