Sezin ÖNEY
Budapeşte’deki Művészetek Palotája’da, yaniSanatlar Sarayı’nında devasa bir org var.
“Org” kelimesi, Yunancadan geliyor; “organon”, “enstrüman”, “araç” anlamında… Milat’tan Önce 280’lerde İskenderiye’de yaşayan mucit Tesibius’un icat ettiği “su orgu”, dünyanın “teknik mucize” sayılan ilk müzik aletlerinden.
Yine “mucize” sayılan bir diğer enstrüman da, Milat’tan Sonra 800’lerin ortalarında Bağdat’ta yaşayan Benî Mûsâ Kardeşler’in yarattığı “otomatik flüt”. İran kökenli bu kardeşler, Abbasi Halifeliği’nin hükümdarlığı altında, sanat ve bilimin desteklendiği bir ortamda, matematikten siyasete, sanattan felsefeye her konuyla ilgilenmişler. Harun Reşit döneminde kurulan, tüm dinler ve kökenlerden mucit, filozof, sanatçının özgürce, destek ve saygı görerek çalıştığı Beyt-ül Hikma, yani Hikmet/ Bilgelik Evi, bu hükümdarın ölümünden sonra da, dönemin imkânları ölçüsünde, mucizelerin yaratıldığı bir merkez oldu.Benî Mûsâ Kardeşler de, bu ortamda yetişen ve üreten bilim insanlarındandı. Benî Mûsâ Kardeşler,dönemin Abbasi Halifesi’nin siparişi üzerine Kitab ül-Hiyel’i (Hüner/ Maharet Kitabı) hazırladılar. Bu kitap, pek çok mekanik alet tasarımını içeriyordu. Bu aletler arasında önceden programlanabilen bir flüt ile gününüz orglarının ilki varsayılabilecek bir enstrüman da yer alıyordu.
Bazı orglar 20-30 metre yüksekliğinde olabiliyor; Mozart’ın deyişiyle org, “çalgıların kralı”.
Budapeşte’deki Sanatlar Sarayı’nda, biri Britanyalı, diğeri Alman iki org sanatçısı arsındaki “düello”yu izledim önceki gece. Ronny Krippner ve Dirk Elsemann, atılan zara göre denk gelen klasik, rock, jazz her türden besteyi, önlerinde nota olmaksızın çaldı. Dinleyicilerden toplanan bir kâğıda çiziktirilmiş notalarla, kendilerine gösterilen bir resim veya okunan şiirle, o anda besteler yaptılar. Ve sonunda biri, düelloyu kazandı.
Orgun, muazzam ses gücü ve pedallardan klavyeye, ses ayar düğmelerine uzanan karmaşık organizasyonel yapısı, bana bir siyasi partiyi çağrıştırıyor. Orgu çalan da, parti liderliği gibi; aynı anda, yüzlerce, binlerce, milyonlarca kişiyi yönetmek gibi, orgun dev ses kapasitesini idare edebilmek. Orgun yanlış bir tuşuna basıldığında, hatalı bir hareket yapıldığında, bunu duymamak, bundan ters etkilenmemek imkânsız.
Org ile yapılan bir düello da, siyasete çok benziyor.
Konserin sonunda, iki sanatçının, aynı orgu beraber çaldığında özellikle bu benzerliği düşündüm. Aynı sıraya oturup, bazen biri diğerine yer verirken, biri diğerinin yerine tuşlara basarken de, önlerinde bir beste yoktu. Bu uyumu sağlamak, yetenek, deneyim, ustalık, bilgi ve sezgi ile mümkün ancak.
İdeal haliyle siyasette de, önünüze konuveren, çıkıveren bir soruna, ani bir gelişmeye karşı alınacak tavır; sadece zekâ değil müthiş de bir altyapı, birikim ve idare yeteneği gerektiriyor.
Siyaset, aynı zamanda ortak ilkeler üzerinden bir değer dilini konuşmayı da zorunlu kılıyor.
AKP ile çok benzer bir çizgisi olan muhafazakâr-sağ Fidesz’in çoğunlukçu ve popülist iktidarındaki Macaristan’da, siyaseten olumsuz her şeye rağmen var olan saraylar sadece “tarihî eserler” ve “sanat sarayları”. Fidesz’in aşırılıklarını, Avrupa’nın kendi içinde, evrensel hak ve özgürlük ilkelerinin “vazgeçilmez kaideler” olarak kabul görmesi, baskılıyor.
Yeni Türkiye’de ise evrensel ilkelere dayalı bir siyaset dili, imkânı ve felsefesi namına olabilecek ne, tek tük kim varsa yok edilmeye çalışılıyor. Ki, geriye sadece, “Evladı Fatihan” cızırtısında yeknesak bir ses ve muhalif gözükenin de eşlikçi olduğu bir cazgır ve detone koro kalsın. Maharet de, “hüner” değil, “hile” anlamını alsın…
Tıpkı müzik gibi, evrensel bir dil olan şeffaflık gibi temel değerler, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasinin temel ilkelerinin asla ve hiç kimse için çiğnenemez, vazgeçilmez olduğu bir sistemin olmadığı bir ülke ve coğrafyada, yeni tek şey olabilir. Baskıcılık ve bağnazlıkta yeni ve daha boğucu etaplar, merhaleler, yeni saraylar ve hep daha da ezen saray erkânı ile uzantıları.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024