Sezin ÖNEY
Şu haber dikkatinizi çekti mi bilmem;
Haberde, "ilgili kurum ve kuruluşların" görüşleri alındığı söyleniyor ama bu yasa taslağının ne olduğu kamuoyuna açık değil. Ancak, haberin ilerleyen satırlarından öğreniyoruz ki, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran'ın ifadesine göre, " Taslak ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı dahi olmayan ilköğretim mezunu ve lise mezunları, özel şirketlerden aldıkları eğitim ile neredeyse genel kolluk kuvvetleri kadar, hatta onun da üstünde hak ve yetkilerle donatılmak isteniyor".
Hukukçu Canduran,"Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar arasında yer alan ‘Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma’ şartı da kaldırılıyor. Silahsız özel güvenlik görevlisi olacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul, silahlı özel güvenlik görevlisi olacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak yeterli sayılıyor" diyor.
Bu yasa tasarısı, bu şekilde kanunlaşırsa, "Türkiye vatandaşı olmayan", Suriye'de savaşmış her türlü radikal silahlı örgütün üyesi, günü gelip Türkiye'nin sınırları içinde özel güvenlikçi olabilir.
"Vatandaş olmayan" özel güvenlikçiler, kendisine tanınan yasal haklar çerçevesinde, Türkiye vatandaşlarını durdurup, kimlik kontrolü yapma, elle arama, araçlarını arama, üzerindekilere el koyma gibi yetkilere sahip olacak.
Bir gün Suriye'de çözüme doğru ilerlendiğinde, Türkiye sınırlarından geçerek Suriye'ye gitmiş ve burada savaşmış olan bilumum insan, bir daha ülkelerine dönemeyecekler veya kendi tercihleriyle zaten dönmeyecekler. Bu durum, zaten büyük bir sorun; ama bu kişiler, bir de böyle bir yasa ile "özel güvenlikçi" olabilme gibi bir "kariyer fırsatı" yakalarlarsa, karşımıza çıkan sorun çok çok daha büyük.
Ne yazık ki, bu yasa tasarısının ardında yatan zihniyet, türlü yeni düzenleme ile, mevcut Türkiye vatandaşlarından "uygun bulunmayanları" dışlamayı ve yerlerine de yeni "vatandaşlar" veya vatandaşlığa yakın haklara sahip yeni toplulukları almayı öngören bir yaklaşıma sahip gibi gözüküyor.
Geriye gidelim; Nisan başında Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle bir konuşma yapmıştı:
Ancak, konuşma genelinde "terör örgütü yandaşı" atfı yapılanlardan da şu şekilde bahsediliyordu:
"Avukatlık bürosu adı altında terör örgütünün birimi olarak çalışan sözde avukatların bulunduğunu biliyoruz, bunda hiç şüphemiz yok. Aynı durum gazeteci kimliği, buranın altını özellikle çiziyorum, akademisyen kimliği, doktor, öğretmen kimliği taşıyanlar için de geçerli. Bakıyorsunuz son zamanlarda, 'akademisyen olduğuna göre tutuksuz yargılansın' deniyor. Ne demek, suçluysa, eğer yargı buna hükmettiyse o da tutuklu yargılanacak".
Ve bu açıkla şöyle devam ediyordu:
"Akademisyen görünümlü destekçi, gazeteci kimlikli casus, siyasetçi kılıklı eylemci, memur ünvanlı milis olarak, terör örgütünün emrine girenlerin elinde silahı, bombası olan teröristlerden hiçbir farkı yoktur. Yine kuzu postuna bürünmüş sırtlanlar da terör örgütü mensuplarıyla aynı amaca hizmet ediyorlar. Bu konuda da milletçe dikkatli olmalıyız. Devletine ve milletine ihanet içinde olan hiç kimseyi sırtımızda taşımak zorunda değiliz".
Geçen Kasım'dan beri, Türkiye'nin Kürtlerin ağırlıkta olduğu bazı kentleri, ilçeleri neredeyse toptan yerle bir edildi malum. Bu yerlerin aralarında, binlerce yıllık tarihe sahip Diyarbakır Sur da var.
Hürriyet'in hükümetten sorumlu muhabiri Abdülkadir Selvi'nin yazısından alıntılarsak; Sur için öngörülen plan şu:
"Birincisi: Bütün şahısların, bizdeki hak sahiplerinin isimleri, ne kadarlık evlerinin olduğu ve değerinin ne olduğu şu anda yazılı. İsterse vatandaş parasını alacak, tapusunu bize teslim edecek, zaten ev yıkılmış ama toprağın tapusunu bize teslim edecek. İki: ‘Bana daire verin’ diyorsa, şu anda Diyarbakır’ın mahallelerinde oluşturduğumuz yaklaşık 3 bin konutluk devam eden inşaatlarımız var. Kasım-aralık gibi bu evlerin bir kısmı bitecek. 2+1’ler var 3+1’ler var, 140 metrekare evler var. ‘Ben buradan ev almak istiyorum’ derse vatandaş, o zaman evinin tespiti ile o karşısında vereceğimiz evlerin değerini karşılaştıracağız, aradaki farkı uzun vadeli olarak kendisinden isteyeceğiz. Üçüncü bir şık daha var: ‘Ben Urfa’da, Mardin’de, İstanbul’da TOKİ’nin yaptığı evlerden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı evlerden istiyorum’ dedi vatandaş. Tamam, takasa girebiliriz. Sur içinde yapmak isterse, arsasının kendisinin olması lazım. Arsası kendisininse ve yapmak istiyorsa imar planına uygun olarak yapabilir. İmar planları kesin, buna herkes uymak zorunda, buna uygun davranmazsa hapis cezası var zaten".
Yani, Sur'un "orijinal halkı" için öngörülen gelecek, "ya git, ya git".
Sur'un bir "pilot proje" olduğunu tahmin etmek zor değil. Aynı proje, Nusaybin, Cizre, Yüksekova ve ötesi için de uygulamaya konacak belli ki. Peki, bu il, ilçe, yıkılan mahallelerin sakinleri başka yerlere yollanınca ne olacak? Herhalde, oralara bir nüfus yerleştirilecek. Acaba kimlerin oralara yerleşmesi, yerleştirilmesi öngörülüyor?
İpuçlarını birleştirince sadece Sur'u veya çevresini değil; tüm Türkiye'yi ve çevresini ilgilendirecek bir "tehcir" ve "mübadele" politikaları devreye girmiş gözüküyor.
"Yeni Türkiye"ye, yeni nüfus yaratılmak isteniyor gibi politikalar uygulanıyor.
İpuçları çeşit çeşit; özel güvenlik yasası dışında, şu günlerde alel acele yasalaştırılmaya çalışan paketlerin içerisinde, Türkiye'den mülk alanlara yabancılara, "Turkuaz Kart" verilip, vatandaşlığa yakın haklar tanınması, Suriye'den gelen sağlık çalışanlarında, Türkiye'de çalışırken "diploma denkliği" aranmaması gibi uygulamalar da var.
Yıllarca göçmen statüsünde yaşamış biri olarak, vatandaşı olduğum ülkeye başka yerlerden insanların gelip yaşamasına, çalışmasına, mülk edinmesine hiçbir itirazım yok. Ancak, eş zamanlı olarak, "makbul vatandaş" olmadıkları düşünülerek, "terör örgütü yandaşı" diye yaftalanıp dışlanmaya çalışılan Türkiye vatandaşları olması, "sırtımızda taşımak zorunda değiliz" diye "istenmeyenlere", yük muamelesi işin rengini değiştiriyor.
Nüfus mühendisliklerine girişiliyor ve çok ağır vebali olan işler bunlar. Tepeden bakıp, kimin kalıp kimin gönderileceğine, göçe zorlanacağına karar vermeye kalkmak, değil Türkiye'yi, bütün bu coğrafyayı paramparça eder.
SEZİN ÖNEY | HABERDAR
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024