Akif BEKİ

Ona ‘karşı reform’ derler Hüseyin Bey
14.10.2025
55

Yerel yönetimler reformu geliyormuş.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, ‘biz reformlar partisiyiz’ diyerek müjdeledi.
Kusura bakmasın da AK Parti’nin övündüğü “sessiz devrimler”i, “tarihi reformlar”ı geri alacak değişikliklere reform değil, olsa olsa ‘karşı reform’ denir.

2026, yeni reform ve değişimlerin yılı olacak, Türkiye’yi geleceğe hazırlayacakmış. Belediyeleri etkisiz ve yetkisizleştirerek, geçmişin de gerisine döndürerek mi?

Çünkü Hüseyin Bey, yerel yönetimler reformunun hangi ihtiyaçtan doğduğunu şöyle açıklıyor:

“CHP’li belediyelerin kamu kaynaklarını kendi kasasına, yerel siyaseti ise çıkar çevrelerine devretmesinin ülkemize neye mal olduğunu hep birlikte görüyoruz. Milletin emanetini hizmete dönüştürmek yerine ranta tahvil eden bu zihniyetin Türkiye’de bir daha kök salmasına izin veremeyiz.”

Ha, demek bir daha seçimde kazanıp yönetemeyeceği şekilde CHP’yi belediyelerden kesecek, kazıyacak kökten bir reform tasarlıyorlar. Yanlış anlaşılmasın: sandıkta kaybettikleri yerel yetkileri sandıksız geri almak için değilmiş. Kendileri için bir şey istemiyorlar, millet için.

Bunun neden reform değil, anti-reform olacağını bir kez daha hatırlatayım öyleyse.

Kamu yönetimi reformu, AK Parti’nin ilk bakanlar kurulunun iki ana gündem maddesinden biriydi.

Merkezde aşırı toplanan yetkileri yerele dağıtacaklardı.

Ancak 2019’da Ankara’yla İstanbul’u CHP’ye kaybettikten sonra fikir değiştirdiler. Büyükşehirlerin yetkilerini parça parça tırpanlamaya başladı, kendi iktidar merkezlerine devrettiler.

Şimdi yerelde kalan ne yetki varsa onları da merkezin tekelinde toplamaya girişiyorlar.

Kim derdi ki... Merkezde toplanan fazla yetkileri yerele dağıtma, yerinden yönetimi güçlendirme vaadiyle iktidara gelen AK Parti, belediyelerin kimi yetkilerini de geri alacak, daha fazlasını merkezde toplayacak?

İktidar, belediyelerin yetkilerini niye yeniden düzenlemek istediğini aslında saklamıyor.

İmardan kültür sanat etkinliklerine, sosyal desteklerden sportif faaliyetlere kadar, CHP’li belediyelerin kullandığı yetkiyi fazla buluyor.

Tabii belediyelere fazla yetki verildiği, İstanbul ve Ankara’yı CHP alınca fark edilir oldu. AK Parti’deyken değil.

İronik olansa... AK Parti, merkezde toplanan fazla yetkileri devrederek yerel yönetimleri güçlendirmek isterken CHP, buna direnen taraftaydı. Türkiye’yi bölme projesi, diye karşı çıkıyordu.

Rolleri, külahları değiştiler. Artık AK Parti, CHP’li belediyeleri devlet içinde devlet gibi davranmakla, paralel devletçilik oynamakla suçluyor.

Aşırı merkezileşmeyle yetkileri tek elde toplamanın devleti yavaşlattığını, tıkadığını, hantallaştırdığını, Türkiye’nin sorunlarını çözmeye böyle hiç yetişemediğini ise artık CHP’den duyuyoruz.

Önce CHP’li başkanların ulaşım koordinasyon kurullarıyla imar kanunundaki yetkileri tırpanlandı.

Ardından pandemide bağış toplama yetkileri. Halk ekmek büfeleri açmalarından halka yardım dağıtmalarına kadar engeller çıkarıldı.

2020 Şubat’ında, KONDA anketi sormuştu: “Bu toplumda güç merkezi mi olsun, yoksa yayılmalı mı?”.

“Yayılmalı” diyenlerin oranı yüzde 75’ti. O gün gücün aşırı tekelleştiğini düşünenlerin oranı da yüzde 75...

Yani AK Parti, artık sadece kendi başlangıç hedeflerinin değil, bir zamanlar önünü açtığı toplumun da gerisinde kalıyordu.

Üstünden bu istikamette 5 yıl daha geçti.

Ve hayır, AK Parti’nin kendi ilerleme reformlarını geri alacağı değişikliklere reform denmez. Karşı reformdur o.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar