Amberin ZAMAN

Amberin ZAMAN
Amberin ZAMAN
DİKEN Tüm Yazıları
Sıra yabancı basında mı
25.10.2013
3207

 AK Parti iktidarı ilk dönemlerinde askerî vesayete karşı verdiği mücadele, Kürt sorununa el atması, ekonomiyi düze çıkarması ve dış politikada geliştirdiği “sıfır sorun” anlayışıyla Batı medyasında hakkıyla övülüyordu. “Radikal İslamcı bunlar!” çığlıklarıyla karşı çıkan bir avuç yazarı kenara koyarsak, Batı basını AK Parti’ye genellikle olumlu yaklaşıyordu. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan liberal reformcu çizgisinden sapıp, milliyetçi muhafazakâr ve ötekileştiren söylemlere sarılınca eleştiriler yavaş, yavaş yükselmeye başladı. Bu kez iktidar ve iktidara yakın gazete ve yazarlar Batı medyasını karalamaya başladılar.

İşler Gezi olaylarıyla birlikte iyice çığırından çıktı. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in BBCmuhabiri Selin Girit’i Twitter üzerinden hedef göstermesinden tutun, bu çirkin tweetlerin ve Erdoğan’ın bakanları ve danışmanları tarafından paylaşılmasına kadar yabancı basına yönelik kampanya yoğunlaştı. Muhabirliğini yürüttüğüm The Economist dergisi meşhur “Sultan Erdoğan” kapağı yüzünden “özel” muameleye nail oldu. AK Parti gençlik kolları tarafından örgütlendikleri iddia edilen yumurta kafalı Twitter tetikçileri işi ölüm tehditlerine kadar vardırdılar. The Wall Street Journal ve The Washington Post’un Hakan Fidan yazıları etrafında dönen niyet okumaları bu saldırgan ve paranoyak ruh hâlinin en taze örneği.

Ne mutlu ki Türk medyasında olduğu gibi Başbakanlık’tan gelen bir telefon ile Batı medyasında bu işler “halledilemiyor”. Dolayısıyla elde kalıyor bir tek silah. O da yabancı gazetecileri Türkiye’den uzaklaştırmak. Hollanda’nın Financial Times’ı sayılan NRC Handelsblatt gazetesi ve devlet televizyonu NOS’un 2009 yılından beri Türkiye muhabirliğini yürüten Bram Vermeulen’in başına gelenler tam da “acaba bu yöntemlere mi başvuruluyor artık” sorusunu akıllara getirdi.

Çünkü Türkiye ile ilgili yaptığı haberlerle ülkesinde birçok ödüle layık görülen Vermeulen çok garip bir durumla karşı karşıya. Geçen martta Türkiye’ye giriş yaparken pasaport kontrolündeki bilgisayar ekranlarında adının yanında bir işaret çıkıyor. Apar topar güvenlik bölümüne götürülüyor. Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün verdiği sarı basın kartı ve 31 Aralık’a kadar geçerli ikamet belgesine rağmen iki saat alıkonuyor. Serbest kaldıktan sonra olayı araştırmaya koyulan Bram ve avukatı tam bir duvara tosluyor. Tıpkı Hollandalı diplomatlar gibi. Adının yanında “bir işaret” olduğunu doğrulayan Türk yetkilileri bunun anlamını ancak İçişleri Bakanlığı’nın açıklayabileceğini iddia ediyorlar. İçişleri Bakanlığı’ndan ise tık yok. Bram’ın bana ifade ettiği, “Kesin olan tek şey oturma iznim bitikten sonra Türkiye’ye tekrar turist vizesiyle giriş yapamayacak olacağım”. Bram’a Türk yetkilileri tarafından iletilen bu. Nedenine gelince... Türkiye’yi ne denli sevdiğini bildiğim Bram’ın yaptığı haberler mi? Tartışmayı bu mecraya çektiğimiz an en büyük tuzağa düşmüş oluruz. Çünkü bu kez hangi haberler “hassas” veya değil sınıflandırmasına başlarız. Otosansür denen o pis virüse kalemimizi kaptırırız.

Bram Suriye olsun Kürt sorunu olsun bir çok “radyoaktif” konuya el attı. Hepimizin yaptığı gibi. Gazetecilik faaliyetleri yanı sıra herhangi bir suç işleseydi ânında sınırdışı edilirdi veya yargılanırdı.Hürriyet’e konuşan Türk yetkilileri de zaten aynı şeyi söylemişler. O hâlde nedir bu muammanın özü?

Bram’ı dinledikçe aklıma İstanbul’da uzun yıllar muhabirlik yapan Yunanlı bir meslektaşım geldi. 90’lı yıllarda ya Emniyet İstihbarat ya da MİT’e bağlı olduğunu tahmin ettiği kişiler gizlice evine girmişler. Viskisinden içip, bardakları ortada bırakıp gitmişler. “Bana, yazdıklarımdan ötürü bir gözdağıydı bu” demişti Yunanlı arkadaşım. Bram’ın yaşadıkları yabancı medyada görev alan hepimize bir gözdağı olsa gerek...


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar