A.Turan ALKAN
Günün birinde, otuzlu yıllarda olsa gerek, kuş uçmaz kervan geçmez köylerden birine valinin gideceği tutmuş. Ziyaretten sonra yaşlı bir köylü neler gördüğünü şöyle anlatmış,
-Köye bir vali geldi; içinden bir adam çıktı!
Haşmutlû bürokratik geleneğimizde otomobil, o günden beridir, ‘makam’ın itibar göstergesidir. Bürokratların vebalini almayalım, eli biraz bollaşınca evini, hanımını ve otomobilini tazeleyen sivil kesimimiz de otomobilin önemli bir prestij alâmeti teşkil ettiğini çok iyi anlamıştır. Arabasının içindeyken olduğunun birkaç katı fazla önemli, güçlü, kendinden emin ve erişilmez görünen adamlara rastladıkça bürokratların şu mâsum araba sevdâsına kızmak içimden gelmiyor.
Kaldı ki temsil edilen makam hem mübârek, hem muazzezdir ve değil en fiyakalısından Mersedes, makamın dinle devlet arasında gördüğü conta görevinin altını çizmek için değil Porsche, Lamborghini, Rolls Royce filan, bile az gelir; kezâ aziz milletimiz idarecilerinde bu gibi güç ve debdebe alâmetlerini gördükçe sanki kendine sulak yerden tarla bağışlanmış gibi hoşlaşır, devlete itminânı ve sadâkati pekişir.
Üniformayı da unutmayalım bu arada. Vaktiyle omuzunda kibrit kutularının kav sürülen yerini andıran lacivert nefteli bir ‘astek’ üniforması vermişti bana devletimiz eksik olmasın; onu çıkarmak zorunda kaldığım gün nasıl zoruma gitmişti anlatamam. O günden beri emekliye ayrılmış subayların sivil kıyafete bu kadar zor intibak etmesini hep anlayışla karşılamışımdır. Üniforma önemlidir, hatta çok önemlidir ve hatta sanıldığından daha önemlidir. Bu tesbitte bulunurken Diyanet İşleri reisimizin hâkim yakalı, yakadan etek uçlarına kadar sırmalarla müzeyyen beylik (yani resmî) beyaz latasını kasdetmiyorum; geçenlerde kısa süreceği anlaşılan sadâret devrinin son demlerini idrâk eden başvekilin, prefabrike Süleyman Şah Türbesi’ni ziyaretinde gördüğüm bir manzara çok hoşuma gitti. Görevinin ne olduğunu bilmediğim gençten bir diyanet görevlisi, başvekilin bir adım sağ gerisinde huşû ve hürmetle ona refakat ederken üzerindeki bej renkli (ve tabii hâkim yaka ve tabii sırmalı) cübbe dikkatimi çekti. Diyanet camiasını bilen birkaç arkadaşım vardı, arayıp “Yahu Diyanet’in bir üniforma standardı ve yönetmeliği var mı; yoksa canı çeken istediği gibi bir cübbe diktirip giyiyor mu?” diye soracaktım fakat zararım dokunmasın diye vazgeçtim. Diyanet cübbelerinin, askeriyede olduğu gibi rütbe ve sınıf belirtip belirtmediğini merak ediyorum şimdi ve kendi kendime “Acaba o görevli arkadaş Misak-ı Milli sınırlarının hemen kenarında diplomatik bir imamet vazifesi deruhte ettiği için mi (mesela seferî melbusât!) farklı bir cübbeyi lâbistir?” diye soruyorum. Bu görevli arkadaşın, başvekile refakat ederken, aynen genç kızların okul kitabı taşırken yaptıkları gibi taşıdığı Kur’an’ı iki eliyle göğsü hizasında tutması da pek hoşuma giden bir ayrıntıydı.
Diyeceksiniz ki, “Sırmalı cübbeyi, apoletli latayı bırak da Diyanet’in mitingde Kur’an göstermek hakkındaki alo fetva hattının son fetvasına gel!” Yağma yok efendiler! Henüz resmen tekzib edilmemiş de olsa bir diyanet fakihinden, “Kişi, Kur’an’la yaşayan biriyse buna Kur’an’ı alet etmek denmez. Kur’an’la alakası olamayan biri yaparsa o zaman alet etmiş olur; bunu yapan tüm Türkiye’yi yöneten bir Cumhurbaşkanı. Siyasi parti yapsa o zaman ‘dur’ deriz” şeklinde bir hüküm çıkacağını kulağımla duysam da inanmam. Böyle bir fetvâyı, mübârek hükûmetimizi perişanlatmak ve âleme dilli düdük etmek için ancak bir paralel müftü verebilirdi!
Yazıktır arkadaşlar, lâf aramızda başvekile acımıyor değilim, o da bir ana kuzusu neticede. Adam nereye yaslansa göçüveriyor; ‘reis’ bir tarafta ağzına ne gelirse konuşuyor, diyânet öteki tarafta, yargı dersen mâşallahı var. Arınç bile boşluğu bulunca geçiriveriyor aparkatı! Böyle yandaşları olduktan sonra başvekilin düşmana ne hâcet!
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016