Aydın ENGİN
İyi tanıdığım bir delikanlı, bir kaç yıl önce, üniversiteye o yıl başlamış, kendine bir kartvizit bastırmak istedi. İstanbul’da bir kaç yerde, para atılıp istenen bilgiler girildikten sonra size 25, 50, 100 kartvizit basıp veren aygıtlar var. Bir tür “kartvizit otomatiği”.
Delikanlı kartvizitini bastırdı. Kartın üstünde adı, soyadı, adresi, hatta cep telefonunun numarası var. Ama bir de meslek satırı vardır. Hani mühendis, doktor, pilot filan gibi. Oraya ne yazmış?
Bilemediniz. Tahmin de edemezdiniz.
Oraya “Galatasaraylı” yazdı.
Yani?
Yani kendini öyle tanımlıyor. -Mesela- “Öğrenci” değil, Galatasaraylı!
Dünkü Tırmık’ta, ha bire “Derbi” diyeceğimize “Dur bi” desek derken tam da bunu kastetmiştim.
Haklıyım. Derbi’nin üstünden iki gün geçti. TV ekranlarında, gazete köşelerinde, kedi pisliğini örter gibi, “Galatasaray kupasını karanlıkta aldı...”, “Galatasaray’ın kupayı Şükrü Saraçoğlu’nda almasını Başbakan sağladı...”, “Soyunma odalarında neler yaşandı” üstüne bitip tükenmek bilmeyen ve ormana bakmaktansa ağaçlara bakmayı yeğleyen bir aymazlık kol geziyor.
Oysa derbi akşamı ve gecesi Kadıköy’de üstünde derin ve uzun uzun durulması gereken olaylar yaşandı. Bir kaç ay önce İnönü Stadı’nın önünde de Beşiktaşlı cengaverler döner bıçakları, palalarla benzerini (Peki, tamam biraz daha az şiddetlisini) yaşamış ve yaşatmışlardı. Trabzon’daki son derbide de benzerinin yaşanmasına ramak kaldı. Galatasaray stadyumunda içinde, önünde ve kentin Avrupa yakasının sokak, cadde ve meydanlarında bir benzeri yaşansa şaşar mıydınız ve şaşar mısınız?
* * *
Kolayına kaçıp “toplumsal bir cinnet yaşanıyor” denebilir. Ama bu neyi açıklar?
Cinnet bir tür kendinden geçme, kendini denetleyemeyecek ölçüde kimlik kaybına uğramadır. Tamam. Ama yine de bu tanım gerçeğin küçük bir dilimini açıklayabilir.
Dönün yazının başına; kartvizit bastıran delikanlıya...
Yaşı uygun olanlar bana tanıklık etsin: 12 Eylül öncesinde, evet o kanlı, o iç savaş benzeri çatışmalar yaşanan Türkiye’de... İçin için fokurdayan, kendini, ülkesini, dönüştürmek isteyen, daha adil, daha iyi bir dünyanın mümkün olduğuna inanan genç erkek ve kadınlar bir kartvizit bastırmak isteselerdi, kendilerini tanımlamak için –mesela- “Galatasaraylı” yazdırırlar mıydı?
Futbolun, 22 gencin çim sahada bedensel hüner ve beyinsel yetilerini kullanarak mücadele ettiği bir oyun olmaktan çıkıp, tribünlerde ve stadyum dışında kanlı bıçaklı ve en önemlisi dizginsiz bir öfkenin ve hedefsiz bir kinin eşlik ettiği bir mücadeleye dönüşmesinin sebebi herhalde “fanatik taraftar” tanımlaması ile açıklanamaz.
Acaba “Serbest piyasa tanrısına tapanların yarattığı bir sonuçla karşı karşıyayız” desem soruna çok mu ideolojik yaklaşmış olurum?
Kabul. İdeolojik (=dünya görüşüne ilişkin) yaklaşıyorum.
“Sol yenildi ve daha da belini doğrultamaz” diye sevinç çığlıkları eşliğinde göbek atanlara dönüp “ideolojime” uygun sesleniyorum:
- İşte yarattığınız Türkiye bu. Derbi sonrasında yaşananları ve derbilerde yaşanacak olanları siz yarattınız. Eserinizle öğünebilirsiniz...
Benim gibileri düşense “Dur bi” demek. “Dur bi”nin ardından gelmesi, söylenmesi gerekenleri bıkıp usanmadan konuşmak, düşünmek, tartışmak...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021