Aydın ENGİN
Aritmetik can da sıksa, milliyetçi yargı ve önyargıları da zedelese o soğuk gerçeği ortaya koyuyor: HDP’nin içinde yer almadığı ya da dışında bile kalsa desteklemeyeceği bir ittifak seçim kazanamaz…
Muhalefet, özellikle ana muhalefet sözcülerine kulak verelim.
Sırayla gidelim.
Bir: Üçüncü ittifak? Yok hayır, hedef Millet İttifakı'nı DEVA ve Gelecek partileri ile genişletmek…
İki: Baskın seçim mi, erken seçim mi? Yok canım. Korona vurgunu yemiş, ekonomiyi dibe vurdurmuş; tüccarın kasası, sizin bizim cüzdanımıza devlet katında denk düşen hazinede paralar suyunu çekmiş. AKP enayi mi seçim yapsın…
Üç: Peki tamam, baskın ya da erken ya da 1923 seçimi farketmez, eğer Millet İttifakı'nı genişletebilirsek Tayyip Erdoğan’ı da, AKP iktidarını da alaşağı ederiz, bütün işaretler bunu gösteriyor...
* * *
Şimdi aynı sırayla soralım:
Bir: Diyelim genişletildi, ne kadar genişlemiş olur? Hani genişlik ölçüsüne vursak kilometre mi, metre mi, santim mi, milim mi?
İki: Bak bu doğru gibi. Görünen o ki seçim 1923’de. Milletvekillerinin partilerinden ayrılıp başka partilerin çatısı altına geçmelerini önleyecek seçim kanunu değişiklikleri filan bir erken seçim hazırlığına değil, AKP içinden çıkan partilerin önünü kesmek; AKP’den kopup oralara geçecek milletvekillerini caydırma hesaplarına işaret ediyor gibi.
Üç: Sahiden bütün işaretler bunu gösteriyor mu? Ne zaman seçim yapılırsa yapılsın Erdoğan ve takımı sandıktan çıkamayacak, iktidardan gümbür gümbür düşecekler mi?
Sandıktan çıkamasalar bile "N’apalım yenildik. Demokrasinin kuralına uyuyoruz" mu diyecekler, yoksa bir savaş hali yaratıp seçimleri yapılamaz hale mi getirirler?
Bu bir olasılık ve ciddi bir olasılık. Ama bir başka yazıda ayrıntılı ele alınmaya gerektirecek kadar ciddi bir olasılık...
Biz diyelim ki sandık kuruldu, diyelim ki Millet İttifakı genişledi ve CHP + İyi Parti + Saadet Partisi kurdukları ittifakın saflarına DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’ni de kattılar.
Sonuç sizce ne olur?
* * *
Aritmetik "sayılar bilimi" demek. Sayılar bilimi, bütün bilimler gibi gönülden geçenleri değil gerçeği, acımasızca gibi görünse de gerçeği gösterir.
Seçmen kitlesinin yüzde 25’i CHP’ye, diyelim barajı geçme başarısını gösterdi, yüzde 10’ü İyi Parti’ye, yüzde 2,5’u Davutoğlu’nun partisine yüzde 3,5’u da Babacan’ın partisine oy verdi...
Ne etti? Aritmetik kısa ve kesin bir cevap veriyor: Taş çatlasa yüzde 41…
Yani AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı yüzde 41,5 oy toplasa bile iktidarı alıyor demektir.
"Efendim bu tür hesaplamalar için henüz erken, 2023’e kadar çok şey değişir. CHP’nin, özellikle DEVA Partisi'nin oyları yukarı çıkar" diye yürek serinletenler var.
Ben geleceğe ilişkin bu içi boş umut dağıtım tezgahlarına, siyasal falcılıktan ibaret aritmetik dışı hesaplara kulak asmamaktan yanayım.
Aritmetik can da sıksa, milliyetçi yargı ve önyargıları da zedelese o soğuk gerçeği ortaya koyuyor: HDP’nin içinde yer almadığı ya da dışında bile kalsa desteklemeyeceği bir ittifak seçim kazanamaz…
* * *
Başta ana muhalefet partisi olmak üzere tüm muhalefet partileri bu gerçekten, bu aritmetik zorunluktan ölümüne uzak duruyor, üstünde tartışılmasına bile yanaşmıyorlar.
Paşa keyifleri bilir.
Ama kurnaz (zeki değil kurnaz) AKP Reisi ve partisi ise bu gerçeğin farkındalar.
Bir yandan CHP’yi kriminalize etmek için her fırsatı ahlaksızca kullanıp bugünkü oy potansiyelinin de gerisine düşürmeye çabalıyor bir yandan da HDP’yi desteğine muhtaç olunmayacak kadar yaralanmış, etkisizleştirilmiş bir parti konumuna düşürmek için dört koldan saldırıyor.
Bu konuda AKP gerçekten de çok kararlı ve çok daha gözü kara hesaplar ve saldırılar arifesinde gibi.
Şimdi sözü esirgemeden soralım:
Yarın bir gün AKP Reisi ve MHP desteği ile Meclis’te çoğunluğu elinde tutan partisi, HDP’nin üstüne daha da amansız çullanır; önce HDP‘yi kapatıp, ardından Kürt seçmene seslenecek yeni bir parti kurulmasının önünü yasal cambazlıklarla kapatırsa muhalefet partileri, hele hele CHP ne yapacak?
Bir kez daha "Anayasaya aykırı ama itiraz etmeyeceğiz" filan deyip genişletilmiş Millet İttifakı’nın seçim zaferi düşleri ile kendini ve yurttaşları aldatmaya devam mı edecek, yani yumurtasız omlet pişirmeye mi kalkacak, yoksa "Kürt ya da Türk herkes bu ülkenin eşit haklı yurttaşları"dır deyip, HDP’siz bir Meclis’te yer almayı red mi edecek?
Demokrasi sınavı dedikleri de zaten çoğu kez böyle bir eşikte bir karar vermekten ibarettir…
Yazarlar
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021