Ayhan ONGUN

SANIK, AYAĞA KALK!
21.11.2012
2689

 12 Eylül darbecilerinin yargılandığı şu günlerde davayı sulandırmak isteyenlerin en çok başvurduğu argüman, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yaşları ve sağlık durumu.

        Bugün mevcut konjoktür ve toplumda oluşmuş hassasiyetlerden dolayı açıkça darbecilere tam destek veremeyen o utangaç, mahcup modernist kesimler; aslında geçmişte, bugün Ergenekon’dan yargılananların görev ve sorumluluğunda, bizlere işkence yapılırken de darbecilerin yanındaydılar, bugün de aynı saftalar.

        Aslında şimdilerde yataklarından kalkamayan sanıkların yargılanması bir anlamda 12 Eylül darbe zihniyetinin yargılanmasıdır. O yüzden bugün darbeciler yargılandığında, o dönem alkış tutarak, daha masum bir ifadeyle, suskun kalarak darbeye çanak tutmuş olanlar, sanki kendileri yargılanıyormuş gibi rahatsız oluyorlar.

        Yoksa, “12 Eylül yargılansın, darbecilerden hesap sorulsun” diyenlerin amacının, yaşları doksanı aşmış iki zavallı paşadan, onları hapsederek intikam almak olmadığını herkes biliyor.

        Ama onların vicdanı rahat değil!

        Onlar, kendi utançlarının, darbe yandaşlıklarının konuşulmasından, hatırlatılmasından, gündeme getirilmesinden rahatsız oluyorlar.

        O yüzden, bizler suç duyurusunda bulunurken de ”bunlar boş işler, bu hükümet mi 12 eylülü yargılayacak, gereksiz işler peşinde koşuyorsunuz “ diye sözüm ona bizlere akıl veriyorlardı.

        Akıl fukarası olmak neyse ya, darbecilerle aynı safta yer almanın utancı öyle bir kara leke ki, girmedikleri kılık, boyanmadıkları renk kalmadı ama o kara lekeden kurtulamadılar bir türlü.

        12 Eylül davasının kimilerini bu denli rahatsız etmesinin altında, aynı kişilerin post modern darbecileri, balyozcuları, şikecileri desteklemeleri yatıyor.

        Bu gün ülkesinde kendi yurttaşlarına darbe günlerini aratmayacak baskı ve zulüm yapan diktatörlere duydukları sempati yatıyor.

        Geçmişte 12 Eylüle gerekçe yapılan toplumsal olaylar sırasında da bu modernist-elitler; şimdi aynı bayrak altında toplandıkları faşistler, sosyalist görünümlü milliyetçilerle birlikte ”ordu-millet el ele “diye bağırarak darbe çığırtkanlığı yapmışlardı.

        12 Eylül sonrası da her dönemde askeri ve bürokratik vesayetin gölgesinde iktidar hayalleri kuran bu zihniyet, vicdanlarını rahatlatmak adına kimi zaman demokrasi ve özgürlüklerden yana görünseler de onlar için demokrasi kendilerinin ihtiyacı olduğu zaman bir anlam ifade ediyordu. Bu gün de demokrasiyi de, özgürlüğü de, çağdaşlığı da kendileri için istiyorlar.

        İşte bu yüzden 12 Eylül davası, iki eski paşanın yargılanmasından çok daha derin anlamlar içeriyor.

        Bu gün yargılananlar o dönemde generaldi,  Ergenekon ve balyoz davasında yargılananlar da yine aynı dönemde kimi yüzbaşı, kimi albay ve hatta kimileri generaldi ve 12 eylül darbe geleneğinin temsilcileriydiler.

        Şimdi Silivri’ye selam duran, darbecileri masum ve mağdur göstermeye çalışanlar da o dönemin modernist-elitleriydi.

        Onlar, darbe dönemlerinin mirasçıları olmakla kalmamış, bu geleneğin ülkemizde oluşturduğu kaos ortamından yararlanarak faili meçhulleri gerçekleştirenlere de destek vermiş, kimilerini vekil yaparak meclise göndermiş, kimilerini belediye başkanı yapmışlardır.

        Şimdi yargılaması süren 12 Eylül davasının iki önemli sanığı sağlık nedeniyle yatarak ifade veriyorlar, ayağa kalkamıyorlar.

        Ancak inanıyorum ki sanıklar olmasa da darbelere alkış tutan, darbecileri destekleyenler bir gün mutlaka kamu vicdanında yargılanacaklar ve asıl onlara vicdanlarımız seslenecek.

        Sanık ayağa kalk!.............................

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar