Ayhan ONGUN
Ülkemizin içinde bulunduğu zor dönemeçte nerede duracağı, nasıl bir pozisyon alacağı konusunda netleşemeyen, ittihatçı geleneğin sürdürücülerinin defansıyla, barış sürecine katkı koymayan CHP, gerçek anlamda bir yol ayrımına girmiş görünüyor.
Geldiğimiz noktada barış talebi ve bu konuda gösterilecek tavır; bir anlamda demokrasi konusunda bir turnusol kağıdı gibi.
Kim tarafından, nasıl, hangi yönetmelerle yapıldığına bakmadan ya barış sürecini destekleyeceksiniz, ya da tarihe “kendi siyasi hedefleri, parti içi iktidar hesapları yüzünden barışa karşı durdular” diye yazılacaksınız.
Gerçi kişisel çıkarları, politik beklentileri nedeniyle ve özellikle de AK Parti iktidarında böyle bir gelişmenin yaşanmasını kendi ikballerinin önünde engel olarak görenlerin barış diye bir dertlerinin olduğunu da düşünmüyorum.
Anadolu da futbol tutkunları mutlaka hangi ligde oynarsa oynasın kendi bölge takımını tutar öncelikle. Ancak mevcut üç büyük takımdan birinin de taraftarıdır ve çoğu zaman o takım daha öne çıkar.
Gün gelir, kendi ilinin takımıyla, taraftarı olduğu takım bir maçta karşı karşıya gelirler. Büyük takımın şampiyon olması için mutlaka galip gelmesi gerekmektedir. Ancak ilinin takımı da yenilirse küme düşecektir.
İşte şu an CHP içerisindeki gelenekçi, ulusalcı kesimin iyi niyetli olanlarının durumu aynen sözünü ettiğimiz şaşkın futbol taraftarı gibi.
CHP nin oylarını artırarak iktidar alternatifi olmasının tek yolunun AK Parti karşıtlığıyla mümkün olabileceği gibi bir kısır anlayışa sahip olanlar, AK Partinin yaptığı, yapmaya çalıştığı her şeye karşı olmak gibi bir paranoya içine giriyorlar.
Öyle olunca da;” şu an zaten toplumun çoğunluğunun oylarına sahip iktidar partisi, barış sürecini de kazasız atlatır ve terörün sonlandırılmasını sağlarsa artık onun önünü alamayız.” gibi bir aymazlığın içine sürükleniyorlar.
Sonuçta barış görüşmelerine karşı bir pozisyon alıyor ve hatta engellemek için çaba gösteriyor, hiçbir şey yapamayanlar da nerdeyse yağmur duasına çıkar gibi barış süreci sekteye uğrasın diye dualara başlıyorlar.
Oysa iktidar olmanın yolu, halkın beklentilerini doğru analiz ederek, bu yönde politikalar geliştirmekten geçiyor.
Bu güne kadar Uludere’nin, Afyon’da silah deposundaki patlamanın, Suriye de düşen uçağın hesabını veremeyen iktidarın muhalefet edilecek öyle çok uygulamaları varken, yapmaya çalıştığı olumlu sosyal, ekonomik projeleri hedef almak ne kadar doğrudur?
İnanıyorum ki, CHP 1998 Kürt raporunun arkasında durabilse, faili meçhuller ve insan hakları ihlallerinin samimi takipçisi olsa, çoğunu AK Partiye kaptırdığı sosyal projelerine sahip çıkabilse ve barış sürecine ilişkin Kılıçdaroğlu’nun başta koyduğu destekleyici tavrını sürdürse, bugün iktidar partisinden daha çok bu süreçten karlı çıkan taraf olabilirdi.
Ancak CHP içerisinde öyle milletvekilleri var ki, yaşamları boyunca ne örgütlü mücadelenin içinde bulunmuşlar, ne de politik olarak sosyal demokrat ilkeleri benimsemişler. İçlerinde kimileri Demirel’in kontenjanından, kimileri derin devletin referansıyla CHP içerisine Truva atı gibi sürülmüş.
Bu gün CHP; ya politik gelişmesi ve yenilenmesinin önünde sürekli engel olan geleneksel devletçi, statükocu zihniyetten kurtulacak, evrensel sosyal demokrat değerlere sahip çıkacak, ya da çocuklarımıza” geçmişte böyle bir parti vardı” diyeceğimiz, nostaljik bir parti olarak yoluna devam edecek.
Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde, kendisini sol, sosyal demokrat olarak tanımlayan bir parti” barış karşıtı” bir pozisyon alır?
Hangi ülkede bir kitle partisi, kendi içerisindeki kanatlardan rahatsız olur, kendi gibi olmayanları yok etmeye çalışır?
Hangi sosyal demokrat partide, bir parti yöneticisi meclis kürsüsünden ırkçı söylemlerle, sözüm ona bölücülüğe karşı görünüp bölücülük yapar?
Bu nasıl bir çelişkidir ki; yapılan barış görüşmelerini “terörist başıyla görüşülür mü” diye kınayan bir parti; son dönemin en acımasız diktatörüne, kendi masum halkına zulmeden bir en büyük terörist başı Esad’a heyet gönderip, destek verir?
Bu ne acı bir tablodur! Bu ne hazin bir görüntüdür!
Bu ülkenin en çok ihtiyacı olduğu dönemde CHP gibi bir partiyi; ırkçılığı milliyetçilik gibi göstermeye çalışanların, turbana karşı olmayı laiklik diye yutturmaya kalkanların, AK Parti karşıtlığı üzeriden muhalefet yapıyor gibi görünüp, şov yapanların eline bırakanlar yerine, bu gerçekleri yazdığımız için bize kızan, neredeyse düşman gibi görenlere doğrusu acıyorum.
CHP, ideolojik kodlarını yeniden gözden geçirmek, hangi politik kulvarda mevzileneceğine karar vermek ve en önemlisi halkın içinde, halka dokunabilecek kadrolarla yoluna devam etmek zorundadırr.Bu kadrolar da; kesinlikle bu dar görüşlü, düşünce özürlü, ideoloji yoksunu statükocular, devletçi laikler, ulusolcular! olmayacaktır.
Yeni CHP, ancak kendisini sürekli yenileyen, değişimden, barış ve özgürlüklerden yana olan kadroların yönetiminde gerçekten yeni ve çağdaş bir kitle partisi olabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020