Ergun BABAHAN
Türkiye’nin UEFA Kupası kazanan ilk takımı olmayı başardı. Hakan Şükür’ü Avrupa’nın taksicileri bile tanıyor, dünyanın her yanında lokantalarda garsonlar bile Türkiye’den geldiğimizi söyleyince “Galatasaray”diyordu. Not anymore…
Bir Fenerbahçeli olarak içimize koyan bu durum.. Galatasaray yönetimlerinin kötü yönetimi sonucu sarı-kırmızılı kulüp transfer yapamaz hale gelmeyi bırak, Avrupa kupalarına katılamayacak hale geldi. Önümüzdeki sezon için cezanın kesin olduğu, gelecek yıl da muhtemelen devam edeceği düşünülüyor.
Kulübün bu hale gelmesinde sadece kötü yönetimin değil, camiaya sahip çıkmakla görevli kimi kişilerin yolsuzluk yapmasının da etkili olduğu iddia ediliyor. Camia ayrıca liseliler ve olmayanlar diye de ikiye ayrılmış durumda.
Türkiye ile Galatasaray’ın durumu büyük benzerlikler içeriyor. Galatasaray ve Hakan Şükür adını çıkarın Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan isimlerini koyun durum değişmez.
2002 yılında Avrupa Birliği yolunda attığı adımlar ve yurt dışından gelen kaynakları altyapı yatırımlarına dönüştürmesi sayesinde Türkiye bir anda bölgenin yıldızı haline geldi.
Bugün kimi çökmüş olan duble yollar, her ilde açılmaya başlayan havaalanları, yenilenen hastaneler ile herkese parmak ısırtan bir ülke olmuştu. Galatasaray, Avrupa’nın UEFA Kupası’nı Müslüman bir ülke takımı olarak kazanarak ezilen tüm halkların sempatisini kazanmıştı; Türkiye de Müslüman bir ülke kimliğiyle ekonomisini ve demokrasisini güçlendirerek aynı halkların gururu haline gelmişti.
New York’ta arabasına bindiğiniz taksici de, Tokyo’daki garson da, Finlandiya’daki mağaza çalışanı da Türkiye deyince gülümsüyor, “Erdoğan” deyiveriyordu. Pasaportumuz itibarlı hale gelmiş, kontrol noktasındaki görevliler bize daha bir saygı gösterir olmuştu.
Not anymore…
Türkiye de bu başarıyı kalıcı hale getiremedi; tıpkı Galatasaray gibi… Giderek kötü yönetildi, yolsuzluklara saptığı için kaynakları çarçur edilip kişisel zenginlik için kullanılmaya başlandı. 17-25 Aralık’ta lağım patladı. Üstü aceleyle ve derme çatma yöntemlerle kapatılmaya çalışıldı ama koku hâlâ ortada.
Galatasaray’ın liseliler ve olmayanlar gibi bölünmesi gibi, ülke bölündü hem de bin parçaya… Kürt, Türk, Alevi, laik, solcu diye… Hatta Müslümanlar kendi aralarında bölündü, kanlı bıçaklı oldu.
Bölgenin yıldızı olarak nitelenen Türkiye’nin NATO’dan atılmasını talep eden Avrupa ülkeleri var. Suriye krizinin çözülmesinden sonra Avrupa’dan atılmasını isteyeceklerin tek ses olması gibi…
Galatasaraylılar alınmasın. Bu bir oh oldu yazısı değil. Bu, elindekinin kıymetini bilmemenin, kulübe sahip çıkmamanın, aradaki farklılıkları ortadan kaldırıp bir güç haline gelmemenin ve “yönetici bilir” rahatlığına kapılmanın sonucu oldu. Galatasaray büyük camia, bunu aşacaktır.
Tıpkı Türkiye gibi… Türkiye de bu dönemi aşacaktır ama Galatasaray gibi ağır bedel ödeyerek, hak ettiği yerde olmayarak, dışlanarak. Kaçınılmaz bir durum.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021