Fehmi KORU
İlk gençliğimde, muhalifler, mucidinin Aziz Nesin olduğunu sandığım bir tekerlemeyi her fırsatta tekrarlayıp sokakları inletirlerdi: “Eller aya, biz yaya” tekerlemesini…
Zeki Alasya – Metin Akpınar ikilisinin tiyatroları olan Devekuşu Kabare uzun yıllar Haldun Taner’in ‘Astronot Niyazi’ oyununu sergilemişti. Oyunun kadrosunda ‘Astronot Niyazi’ rolü Kemal Sunal’ındı. “Kemal Sunal’ı ilk nerede izledim?” sorusunu kendime her sorduğumda aklıma o rolü gelir.
Aya ilk ayak basanlar Apollo 11 uzay aracıyla giden Amerikalılardı.

Uzay aracı kadrosundan astronot Neil Armstrong aya ilk ayak bastığında (21 Temmuz 1969) “Bu, bir insan için küçük fakat insanlık için büyük bir adım” demişti.
Türkiye’de yaşayanlar ‘telesafir’ olarak toplaştıkları evlerde, o zamanlar ancak pek nadir ailelerde bulunan TV cihazlarında, siyah-beyaz TRT ekranından, aya inişi olaydan bir gün sonra izleyebildiler.
Ülkedeki TV sayısının o yayından sonra arttığını sanırım.
Neil Armstrong’un aya ayak basan ilk insan olarak ziyaret ettiği başkentlerden Kahire’de toplum karşısında konuşurken işittiği bir sese “Bu şarkı da ne, nereden geliyor?” tepkisini verdiği, işittiğinin ‘ezan’ olduğu söylendiğinde “Ben onu ayda da dinlemiştim” dediği bir yerlerde haber olarak karşımıza çıktığında çok sevinmiştik.
Yalan da olsa güzel bir anekdot olarak bir süre bizleri idare etmişti o haber…
Benim ilk gençliğimi yaşadığım günler şimdi hem AK Parti genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’ın da tanıklık ettiği bir dönemdir; “Eller aya, biz yaya” tekerlemesi ve aya ilk insanın inişi sonrasında yaşananlar onun da belleğinde yer etmiş olmalı.
Günler öncesinden ‘özel ve güzel haber’ diye paylaştığı “Aya insan göndereceğiz” müjdesini verirken fark edilen heyecanı o günlerin eseridir. Gençler o günleri bilmedikleri için heyecanına şaşırmış olabilirler.
Ay yolculuğundan neden vazgeçildi?
ABD’nin aya yolculuk macerası dönemin başkanı John F. Kennedy’in 1962 yılında “Bu on yılın sonunda ilk insanlı uzay aracını aya göndereceğiz” demesiyle başlamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “10 yıl içerisinde aydayız” hedefini koydu.
Aya ilk varan Apollo 11 uzay aracı ABD tarafından gönderilen altı seferden ilkiydi; o seferlerin beşi başarıyla hedefe varmıştı. Sonuncu seferi yapan Apollo 17’den sonra (1970) aya insanlı seferler durdu.
“Neden acaba?” sorusuna cevap arayanlar şu gerçekle karşılaşırlar: Pahalı olduğu için… Kennedy hedefi koyduğunda maliyetin 7 milyar doları bulacağı düşünülmüştü; sonunda toplam maliyet 20 milyar dolar oldu.
Ayda hayat bulunmadığı ve orada yaşamanın mümkün olmayacağı da anlaşılmıştı. Vazgeçildi.
Şimdilerde uzayda farklı bir hedef var: ‘Kızıl gezegen’ de denilen Mars…
Dünyanın en zengin adamı unvanını yakında ele geçiren Elon Musk kurduğu SpaceX şirketiyle Mars’a yolcu taşımayı hedefliyor. İlk hesaplarda biletlerin adam başı 500 bin doları bulacağı söyleniyordu (dönüş bedava olacak), Musk bu rakamın 100 bin doları geçmeyebileceğini açıkladı 2019 yılında. İlk Mars seferinde yer almak isteyenler ve bunun için kaynak ayıranlar arasında bizden de birkaç ismin olduğunu gazeteler haberleştirdiği için biliyoruz.
Arap aleminde bir sevinç, bir sevinç
Önceki gün Arap Dünyası bir sevinçle uyandı: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından uzaya gönderilen ‘Hope Probe’ (umut arayışı) isimli araç Mars’ın yörüngesine girdi. BAE ve Körfez’deki diğer Arap ülkeleri “Bu işi ilk biz başardık” sevincinde. [Aslında Umut’tan önce dört uzay aracı daha Mars yörüngesine ulaşmıştı]. Mars’tan ilk fotoğrafları bu hafta sonu göndermesi bekleniyor Umut’un…
Umut projesi küçük bir Körfez ülkesi olduğu halde büyük devlet olma rüyası gören ve öyleymiş gibi davranma çabasına giren BAE yönetimi için bir güç gösterisi. Bu yıl nisan ayında bağımsızlığa kavuşmasının 50. yıldönümünü kutlayacak BAE için bu bir prestij projesi. [Amerikalılar aya 1969’da gittiler, o zaman henüz BAE bağımsızlığına kavuşmamıştı bile.] Parası da var, uzaya seyahata harcayabiliyor BAE.

BAE Mars’a uzay aracı gönderme olayını dünya siyasetine ağırlık koyma amacıyla da kullanıyor. Umut aracının Mars yörüngesine girdiğini dünyaya duyurmak için düzenlenen gösteri toplantısında ön planda bir kadın bakan yer aldı.
Sarah Al Amiri BAE’nin ileri teknoloji bakanı ve aynı zamanda BAE uzay ajansının da başkanı. Umut misyonuyla ilgili medyayı bilgilendirme görevini Sarah Hanım üstlendi.
BAE’in aracı Hope Mars’a giden tek uzay aracı değil. Bu hafta Çin ve ABD uzay araçlarının da kızıl gezegenin yörüngesine girmesi bekleniyor.
Çin ve ABD’nin uzay araçları sadece yörüngede kalmayacak, Mars’a inecekler de.
Musk götüreceği yolcularla Mars’ta koloni kurmayı düşlüyor; orada hal-i hazırda hayat bulunmasa bile hayat kurulabileceği inancında.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilan edilen Türkiye’nin aya yolculuk projesine Musk’ın da katkıda bulunması söz konusu. Musk’ın SpaceX şirketi bu yıl ocak ayında fırlatılan Türksat 5A iletişim uydusunu para karşılığı uzaya taşımayı üstlenmişti. “Aya gidilecek” açıklamasını yapmadan önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Musk’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği açıklandı.
Acaba Musk, “Neden ay, Mars’ı düşünsenize” demiş midir o görüşmede?
Hope Probe Mars’a varana kadar 493 milyon km yol kat etti, seferi 7 ay sürdü. Ay ise dünyamızdan 400 bin km uzakta.
BAE’nde Umut’la ilgili haberler yedi ay boyunca hiç eksilmedi; son birkaç gündür de Körfez ülkelerinde yer gök bu haberle inliyor. Bizde ise “Aya gidilecek” müjdesi nedense fazla ilgi çekmedi.
[“O kadar milyar dolar nereden bulunacak?” sorusu bence havada kalıyor. Dolar-faiz çekişmesinden haklı çıkabilmek için 120 milyar dolar harcandı; ABD ile pazarlıkta “Kullanmayacağız” sözü verilmeye hazırlanılan S-400 sistemi için Ruslara 2,5 milyar dolar ödenmedi mi?]
“Eller aya, biz yaya” denkleminin bozulacağına inanan mı yok acaba?
Umut zenginin uzay aracının adı ise fakirin de ekmeği…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025