İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci
İbrahim Kahveci
Tüm Yazıları
Türkiye’de konut sorunu
13.10.2025
97

2012 yılında ülke nüfusu: 75.627.384 kişi

Toplam hane sayısı: 20.480.615

Kiracılık oranı: %20,90

Kiracı hane sayısı: 4.280.449

Ek: TÜİK verisine göre bir hanede 3,69 kişi yaşıyor. Hesaplar buna göre yapılmıştır.

2024 yılında ülke nüfusu: 85.664.944 kişi

Toplam hane sayısı: 27.515.652

Kiracılık oranı: %28,03

Kiracı hane sayısı: 7.712.637

Ek: Bir hanede 3,11 kişi yaşıyor.

***

2012 yılından 2024 yılına kadar geçen döneminde nüfus artışı 10.037.560 kişi

Kurulan yeni hane sayısı ise 7.035.037…

Kiracı hane sayısındaki artış ise 3.432.189

Bu demektir ki 2012 sonrası kurulan 7 milyon 035 bin hanenin 3 milyon 432 bini kiracı durumunda.

Yani toplam kiracılık oranı yüzde 20,90’dan yüzde 28,03’e çıkıyor ama yeni kurulan hanelerde kiracılık oranı tam %48,8 oranına sahip.

Kısaca yeni eve çıkan ve kurulan 7 milyon hanenin yarısı kiracı…

Peki, kim daha çok kiracı olmuş?

Toplumun en alt gelir grubunda kiracılık oranı %22,30’dan %36,69’a çıkıyor. Felaket bir şey…

Bu grubun ev sahipliği oranı da %59,8’den %45,8’e düşüyor.

Bir ülke veya bir toplum düşünün ki yeni kurulan hanelerin yarısı kiracı durumunda olsun… Ve kira fiyat endeksi muazzam artsın.

kahvecigraf111111.png

TEK KİŞİLİK HANELER

Hane tipleri hakkında veriler 2014 ve sonrasına ait. O nedenle hesabı bu yıllar için yapıyoruz.

2014 yılında 21 milyon 743 bin toplam hanenin yüzde 13,9’u tek kişilik hanelerden oluşuyordu. 2024 yılında tek kişilik hane sayısı yüzde 20,0 oranına ulaştı. Bu dönemde tek kişilik hane sayısı 3 milyon 022 binden 5 milyon 505 bine yükseliyor. Kısaca son 10 yılda tek kişilik hane sayısı 2 milyon 483 bin artıyor.
Toplam hane sayısı 5 milyon 773 bin artarken tek kişilik hane sayısı bunun yüzde 43,0’ünü oluşturuyor. Kıracı oranının yüksek çıkmasının bir nedeni burada aranmalıdır. Nitekim en zengin kesimde de kiracılık oranı yüzde 18,20’den yüzde 24,37’ye yükseliyor.

Özet olarak verecek olursak durum şudur:

Zenginler tek kişilik evlere çıkarak kiracı hane sayısını yükseltiyor ama bu yükseliş çok büyük değil. Asıl konut sorunu en alt gelir grubunda… Adeta herkes kiracı durumuna düşmüş… Yüzde 22,30’dan yüzde 36,69’a çıkan bir kiracılık durumu var.

Yeni hanelerde toplamda yüzde 48,8 kiracı oranı olsa da bu durum alt gelir gruplarında çok daha yüksek oranlar içeriyor.

NOT: Ülkemizde yapılan konut sayısı ile konut ihtiyacı dikkate alındığında konut sorununun nüfus artışına bağlı olmadığını görüyoruz. Sorunun oluşmasında göçmen politikası etkili olmuştur.

kahvecigraf222222222.png

MERKEZ FAİZ İNDİREBİLİR Mİ?

23 Ekim Perşembe günü Merkez Bankası faiz kararı verecek. Enflasyonun beklentilerin üzerine çıkması nedeniyle faiz kararı etkilenecek mi?

Ya da reel faizlere mi bakılacak?

Bugün burada bir başka göstergeye bakarak devam edelim: Kısa vadeli tahvil faizleri ile Merkez bankası faizi arasındaki ilişkiye.

Şu anda Merkez Bankası faizi %40,50 iken kısa vadeli tahvil faizi de %40,10 seviyesinde. Oysa sene başında Merkez’in faizi %48,0’lerdeyken tahvil faizi yine yüzde 40,0 seviyelerindeydi.

Ekrem İmamoğlu operasyonunda tahvil faizleri Merkez’in faizlerinin de üzerine çıkmış oldu. Mayıs ayından sonra yeni denge kuruldu ve Merkez ile tahvil faizi arasında 5,0-6,0 puan fark oluştu.

Temmuz ayında ortalama olarak Merkez Bankası faizi %45,3 iken tahvil faizi %40,48 olarak gerçekleşti.
Şimdi durum yeniden dar alana sıkışmış durumda. Merkez’in faizi ile tahvilin faizi nerede ise aynı. Yani piyasa faizleri Merkez’e indirim izni vermiyor.

Bakalım ne olacak?

Bir tarafta yüksek faizden şikayeti Merkez Bankasına bağlayanlar var ama diğer yanda yüksek faiz piyasada da devam ediyor.

Önce piyasanın iyileşmeye işaret etmesi gerekiyor ama o olmuyor. Merkez suni şekilde baskılara mı boyun eğecek, yoksa piyasanın dilini mi dinleyecek?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar