İhsan YILMAZ
Ramazan’da siyasi yazı okumak caiz mi?
7.02.2016
1654
Okuyucularım arasında, AKP’nin zulümlerine tepki verdiğimde bana tam destek olan ama “devlet”, “millet”, “tarih” ve “din adamı” eleştirisi yaptığımda kızan bir dindar grup var. Halbuki, devlet, millet, tarih, sultan, bürokrat, ulema vs. gibi kavramların eleştirilemez, hatasız ve suçsuz olduğuna dair hiçbir İslami karine yok.
AKP’nin, İslam’ı, İslam tarihini ve Osmanlı’yı, mafyatik rejimi için alabildiğine sömürmesi AKP’ye sempatisi olmayan dindarların, sömürülen bu kavramları tekrar eleştirel bir süzgeçten geçirmesine yol açtı. Tabulaştırılıp, üzerinde konuşulamaz, fikir serdedilemez ama ancak övgü ile bahsedilebilir uçuk bir menkıbe haline getirilen İslam ve Osmanlı tarihleri, “nasıl olur da AKP ve tabanı bunlardan ilham ve güç alır” merakı ile tekrar değerlendirmeye alındı. Sadece ben değil, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Kurucan, Gökhan Bacık, Ahmet Kuru, Savaş Genç ve Özgür Koca gibi akademisyenler, Emevilerin İslam’a aykırı bir şekilde otoriteyi kutsar hallerinden, Osmanlı’nın iktidar için beşikte masum evlat ve kardeş katletmesine kadar devletin İslam’ın üzerinde yer aldığı hiyerarşik ve çarpık ilişkiyi giderek daha yüksek sesle eleştiriye tabi tutmaya başladılar. Ayrıca, milletimizin kültüründeki gayri-İslami ama baskın unsurlar da sorgulanmaya başlandı.
İslam ve Osmanlı tarihlerine eleştirel gözle bakmak, tarihlerini “Evliyalar Tarihi”, kendilerini de “Evliya Millet” görenlerin memleketinde, maliyeti olan bir pratik. Bir anda, “liberal İslam” arayışında olan ya da daha ilginci “Batı’yı hiç eleştirmeyen, nerede ise onu kutsayan” birisi olarak suçlanırsınız. Bu tip bir tepki ile bir kez daha karşılaştım. Ahmet Turan Alkan hocamızın Yeni Hayat gazetesindeki Patrona Halil üzerine yazdığı bir yazıyı “Ramazan'da yapılacak en hayırlı işlerden birisi de bu yazıyı sindirerek okumaktır” diyerek takipçilerimle paylaştım. Şöyle bir tepki aldım: “Nasıl ki, dini bir değeri terimi, olguyu, kendi iktidarı için araç yapmak Siyasal İslam’ın karakteri ise; muhalefet adına da 'Ramazan’da en hayırlı iş' diye siyasal bir olayın okunmasını tavsiye etmek de çok farklı değildir. Ramazan O'nun içindir ve nasıl ve ne yapılması tavsiyesi Kuran ve Sünnet’te belirlenmiştir, bizim güncel anlayışlarımızla değil.”
“En hayırlı iş” demedim; en hayırlı işlerden birisi diyerek orucu, namazı, Kur’an, Sünnet’te denen ne varsa onları da dahil ettim. Ayrıca, ben sevgili okurum gibi yazının AKP’ye muhalefet boyutunu değil de Osmanlı tarihini kutsayanlara yönelttiği eleştiriyi çok daha önemli bulmuştum. Yazı, Osmanlı idarecilerinin korkak ulemanın fetvaları eşliğinde nasıl eşkıya ile işbirliği içinde yargısız infazla insan katlettiğini vurguluyordu. Sonunda da bence 1915 tartışmalarına imaen, “atalarımız, milletimiz asla zulmetmemiştir” diyenlerin dikkatine bu olayı arz ediyordu.
İslam’ı da Ramazan’ı da dar yorumlamamalı. İslam da Ramazan da sadece ibadetten ibaret değil. İbadetler çok önemlidir ancak tefekkür de iyi insan olmaya gayret etmek de çok önemlidir. Ramazan'da sadece aç olanlarla empati yapıyorsanız, din anlayışınız, mide ve mutfak merkezli bir din anlayışıdır. İyi bir insana yani iyi bir Müslümana, çok daha farklı açılardan da empati yapmak yakışır. 16-17 saat oruç tutarken, yemekleri ve aç insanları düşünmek diyelim ki bir saatinizi aldı, kalan vaktin bir kısmında da geçmişte ve bugün zulüm görenlerle empati yapmanız mümkün". Neden böyle oluyor, kendine Müslüman diyenler bu zulümleri nasıl yapıyor, kalabalıklar neden susuyor, tarih boyunca İslam âlimlerinin %90’ı neden binlerce fetvaları ile zalime, otoriteye, devlete, güçlüye destek oluyor da “hak, adalet, hukuk, özgürlük, insan” diyemiyor?.." gibi sorular da tefekkürün parçasıdır.
Bu tür tefekkür, bence Ramazan’da yapılacak en hayırlı amellerden birisidir.
Yorum Yap
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yorumlar (1)
- Bir dünya barışı projesi olarak Hizmet Hareketi
10.07.2016 - Hocalara ilişme!
8.02.2016 - “Ümmet” bayramı hak ediyor mu?
7.02.2016 - Muhasebem
3.02.2016 - İkinci evim ve referandum
26.06.2016 - İslam siyaset felsefesi ve fıkhı neden korkutucu?
22.06.2016 - Kürt komşularımızla sıfır sorun
18.06.2016 - İslam devleti nasıl bir şey?
16.06.2016 - Orlando katliamı ve fıkıh sorunumuz
14.06.2016 - Tükürük testi ile cevap veriyorum
12.06.2016
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
ibrahim şimşek
kanlımı kansızmı sorusundan sadece kan çıkaran birilerinin köşe yazarlığı yaptığı bir ülkede yaşıyoruz yazıkki.Hemde iktidara kansız bir şekilde şeçimle gelindiğini gözardı edecek kadar körmü bunlar.