Markar ESAYAN
Yılın ilk saatlerinde vatandaşlarımızı ve misafirlerimizi hedef alan iğrenç saldırının amacı ne kadar deşifre olmuş olursa olsun, ciddiye almak zorundayız. Evet, emperyal aklın böl/yönet taktiklerini, sağ gösterip sol vuran, sureti haktan görünen hallerini bilmiyor değiliz.
Bir gece kulübünde yeni yılı karşılamak isteyen masum insanların hedef alınmasının türlü nedenleri var. Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in ifade ettiği gibi “Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur.”
Türkiye saldırıyı üstlenen DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi sürdüren ülke olarak öne çıkıyor. El Bab’da TSK ve ÖSO çok önemli bir başarı elde etti. Suriye’de ateşkesi sağlayan iki önemli ülkeden birisi olduk. Suriye’nin bütünlüğü içindeki bir çözüm, DEAŞ ve PKK/PYD gibi birçok örgütün arkasındaki kukla oynatıcılarının hiç hazzetmediği bir durum.
Yılbaşı gecesi yaşanan saldırı da, işte yılbaşının ifade ettiği anlamlar, seçilen mekanın hizmet ettiği sosyoloji ile birlikte düşünüldüğünde, ucuz bir şekilde muhafazakarlar ile sekülerlerin arasını açmaya dönüktü. Oysa DEAŞ eylemi üstlendiği açıklamasında, AK Parti hükümetini “mürted” ilan ediyordu. Bu ucuz tuzağa karşı yapılabilecek en sorumsuzca açıklama Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Sanki Türkiye’de laiklik sorunu varmış gibi, “Terörü laik aklın birikimiyle bertaraf etmekten” bahsetti.
Herkesin çok dikkatli olması, özellikle sorumluluk makamında olanların konuşmalarını bin kez düşünerek yapmaları gereken bir dönemdeyiz. Kariyer yapacak, gündeme gelecek, bunun için “her tuzluğum var diyene hıyarla koşturacak” zaman değil. Her hesabı bir kenara bırakarak, toplumu rahatlatacak, birliği ve beraberliği güçlendirecek, insanları iyi hissettirecek işler yapmamız lazım. Yapamıyorsak da, zarar verecek şeylerden kaçınalım. Bunu her kesim için söylüyorum. Vatan yoksa, ucuz hesaplarımızı bile yapacak ortam bulamayabiliriz.
Türkiye’nin laiklik sorunu yok. Yaşam biçimlerimiz de tehlikede değil. 23 Mart 2014’te Yenikapı’daki mitingde Başbakan Erdoğan şöyle diyordu: “Ülkemde kahir ekseriyeti Müslüman da olsa Müslüman olmayanlara da bizim hizmetimiz var. O bizim görevimiz. İster Hıristiyan olsun, ister Musevi olsun, ister ateist olsun ayrımcılık yok. Herkese aynı hizmeti götürmeye mecburuz. Bu ayrımı yapamayız.”
Laiklik hakkında başlayan bir tartışmada ise Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuşmuştu, hatırlayınız: “Bunların hepsi boş şeyler. Anayasada bu ülkedeki tüm dini grupların inançları güvence altına alınıyorsa, devletin tüm inanç gruplarına eşit mesafede olması esas alınıyorsa, özellikle İslam’a vurgu yapmaya ne diye ihtiyaç olsun? Ben bir Müslüman olarak inancımı istediğim gibi yaşayabiliyorsam mesele bitmiştir. Hıristiyan Hıristiyanlığını yaşayabiliyorsa, Musevi Museviliğini yaşayabiliyorsa, ateist ateistliğini yaşayabiliyorsa onun için de bitmiştir.”(Hırvatistan ziyareti esnasındaki röportajdan, 28.04.2016.)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri çok kıymetli. DEAŞ gibi kurgular için de en büyük panzehir. Medine Sözleşmesi’nde, Veda Hutbesi’nde bu anlayış vardır. Kolay olan DEAŞ gibi yapmak veya FETÖ gibi Truva Atı’na dönüşmektir. Erdoğan zor ama doğru olan duruşu simgeliyor. O yüzden de DEAŞ’ın da, küreselcilerin de hedefi olmakta. Bizler, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sahip olduğumuz değerin, ülkenin, birbirimizin, muhabbet ve barış ortamının değerini bilecek ve daha da kenetleneceğiz. Kötü başlasa da (ki saldırının bir amacı da insanların umudunu kırmaktı) 2017 yılı ve gelecek daha müsbet olacak.
İyilik varoluşsal, kötülük eylemseldir. Bunun açılımı; kötülüğün asla ezel ebed bir zafer kazanamayacağıdır. Sonsuza kadar saklı kalacak hiçbir şey yoktur. Herkes hesabını buna göre yapsın.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019