Oktay Cansın EMİRAL
Ocak ayında gerçekleştirilen CHP Kurultayı’nda 691 delegenin oyunu alarak parti meclisine seçilen Selin Sayek Böke hem medyada hem de parti içerisinde hakkında sıkça konuşulan isim hâline geldi. Aldığı yüksek oy neticesinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi halefi yakıştırmalarına maruz kalması ile dikkatleri üzerine çeken politikacı hakkında medyada başlatılan algı operasyonları liberal hak ve özgürlüklerin Türkiye toplumunda içselleştirilmesinin önündeki engellerin neler olduğu hakkında ipuçları vermekte ve 21. yüzyılda verilecek özgürlük mücadelemizin çok çetin bir ortamda geçeceğini anlatmaktadır. Selin Sayek Böke aldığı yüksek oy ile parti meclisine seçilerek CHP’nin yeni parti sözcüsü görevini üstlenmiştir.
Selin Sayek Böke üzerinden başlatılan algı operasyonu ünlü İngiliz dergisi The Ekonomist’in “Ortadoğu’yu Kaybetmek” başlıklı sayısı ile başlamakta ve Türkiye içerisinde bulunan Batı hizmetkârı köşe yazarlarının yazıları ile devam ettirilmektedir. Algı operasyonunun küresel sivil topluma verdiği mesaj ise derinlemesine düşünülmesi gereken ve yüzeysel saptamalar ile anlaşılamayacak bir olguyu içermektedir. Politikacının Hıristiyan kökenli oluşu üzerine kurgulanan yayın projesi Müslüman toplumların hiçbir zaman demokratik değerlerle çevrelenmiş insan onuruna yakışan yaşam standartlarına erişemeyeceğini kabul ettirmeyi amaçlamakta, oluşturulan tedirginlik yaratıcı siyasal iklim ile Batı Medeniyeti’nin üstünlüğünü kabul ettirebileceği ve bireysel haklar ile özgürlüklerin katledildiği bir Türkiye siyasal arenası yaratılmak istenmektedir.
Öncelikle kamuoyu tarafından bilinmesi gereken en önemli husus Türkiye Hıristiyanlarının sahip oldukları vicdani değerler nedeni ile tüm dünya Hıristiyanları tarafından örnek alındığıdır. Üzerinde yaşadıkları coğrafyanın tarihî dokusu itibarı ile engin bir gönül zenginliği geliştirmiş olmalarından dolayı dünyada seçkin kabul edilen Türkiye Hıristiyanları, Vatikan’ın siyasal hedeflerine yönelik propagandalarına istemeden de olsa alet edilmekte, basın yayın kanalları kullanılarak kişisel başarılar kilisenin sömürüsüne uğramaktadır.
Selin Sayek Böke üzerinden sürdürülen kampanyanın yurtiçi ayağına gelince medyada hakkında söylenen safsataları değerlendirmek için siyasal kültürümüzde yeterince yer bulmayan liberal özgürlükler hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Politikacının elde ettiği siyasi başarının arkasında derin ABD ve AB lobilerinin olduğu safsatası toplumun algısına sunularak liberal özgürlüklerin başında gelen “kendini geliştirme hakkı” engellenmekte, bireysel itibarı düşürülmek amaçlanmaktadır. Bu tür algı operasyonları genellikle toplumda siyasi yabancılaşma sağlamak amacı ile yapılmaktadır. Bireylerin siyasi seçimlere katılım oranını azaltarak demokratik gelişmenin önünü tıkayan siyasi yabancılaşma olgusu toplumdaki siyasi rol- model kişiler üzerinden yapılan algı operasyonları ile gerçekleştirilmektedir. Toplum tarafından içselleştirilmesi engellenmek istenen bir diğer özgürlük ise “din ve vicdan özgürlüğü”dür. Mensup olduğu din ile lanse edilerek topluma tehlikeli olarak algılatılan politikacı üzerinden modern devletin temeli sayılan laiklik kavramının toplumdaki karşılığının silinmesi ve anti-demokratik eğilimlerin yaygınlaşması hedeflenmektedir. Türkiye toplumuna Selin Sayek Böke üzerinden gerçekleştirilen algı operasyonunun bir diğer boyutu ise eski ekonomi bakanı Kemal Derviş ile yakınlığından ötürü “etekli Kemal Derviş” olarak lanse edilmesidir. Galiba ülkemizde daha önce kadın erkek eşitliğine bu kadar zararlı bir slogan üretilmemiştir.
Selin Sayek Böke üzerinden toplumumuza yapılmak istenen algı operasyonu emeline ulaşamayacaktır. Bunun nedeni ise tarihî kültürümüzün yapıtaşlarında bulunmaktadır. Konu ile ilgili olarak değerli bir büyüğümün yorumunu da eklemek istiyorum. Mevlana hazretlerinin bir sözü konuyu aydınlatması açısından uyumlu olmaktadır. Mevlana der ki: “Pirincin içerisindeki siyah taşlardan değil, beyaz taşlardan korkun.” İsmini değiştirmeyen Yahudi, Ermeni, Rum’dan zarar gelmez ama adını Müslüman- Türk adı koyuyor, kriptoluk yapıyor, takiye yapıyorsa maksat, niyet başka demek!
Son olarak bu yazıyı yazma sebebimden bahsetmek istiyorum. Türkiye siyasal ortamında bireysel hak ve özgürlüklerin savunulması adına yapılan örgütlü veya bireysel mücadelelerin yetersizliğinden şikâyetçiyim. Ülkemdeki başarılı kişilerin harcanmasına, toplumsal gelişime katkısı olabilecek potansiyele sahip bireylerin üzerinden yapılan algı operasyonları ile siyasal kültürümün yozlaşmasına müsaade edemem. Bu yazımdaki savunum emsal haksızlığa uğramış her kişi için geçerlidir. Bugün ülkemizde aydın ve entelektüel geçinen kimselerin benden önce bu savunuyu yaparak toplumsal özgürlüklere katkı sağlamasını beklerdim.
Bu ülke nasıl olacak da muasır medeniyetler zirvesine erişecek diye düşünen, kafa yoran yüzlerce insan vardır. Bu kişiler farklı kültürlerin ve medeniyetlerin hayat pratiğini, toplumsal değerlerinin dayanağı olan bireysel karakteristik duyguları ve bunların nesilden nesle aktarılması başarısını nasıl gerçekleştirdikleri hakkında bilgi sahibi olmadığı müddetçe kavramlar üzerinden akıl yürüterek başarılı olmaları imkânsızdır.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.07.2022
19.04.2022
8.04.2022
22.05.2021
16.03.2017
18.01.2017
8.02.2016
27.09.2016
2.02.2016