Yıldıray OĞUR
20 maddelik Trump’ın “Gazze Barış Planı” ortaya çıktı. Netanyahu, planı Trump’ın yanında onayladı ama sonra gidip İbranice bir video çekti ve İsraillilere planı “Gazze’den tamamen çekilmeyeceğiz, Filistin devletini kabul etmedik” diye anlattı.
Halbuki planda İsrail’in kademeli olarak Gazze’den çekileceği yazıyor. 19’uncu madde de ise açıkça “Gazze’nin yeniden inşası ilerlerken ve Filistin Yönetimi reform programını tamamladığında, Filistinlilerin uzun zamandır talep ettiği kendi kaderini tayin hakkı ve devlet kurma yönünde inandırıcı bir yol haritası oluşabilir” diyor.
İki devletli çözümü reddeden Netanyahu ilk kez en azından Filistin devleti perspektifi olan bir plana evet demiş oldu.
İbranice plana aykırı beyanlarda bulunması, dünyayı kandırmak olarak yorumlandı ama nihayet İbranice antik değil, anında çevrilen bir dil. Planla ilgili şerhlerini İngilizce değil, İbranice ifade etmesi bunu iç kamuoyuna anlatma ihtiyacını yani zorluğunu gösteriyor.
Nitekim Batı Şeria’nın işgalini bile koalisyonun devamı için şart koşan kendisinden daha radikal koalisyon ortağı Maliye Bakanı, planı Oslo Barış Anlaşması’na benzetti: “Eski Oslo dönemi sanrılarına geri dönmek - güvenliğimizi başkalarına devretmek, gerçek savaş alanı kazanımlarını cilalı diplomatik tiyatroyla takas etmek, Katar’ı merkezi bir arabulucu olarak yeniden güçlendirmek ve bir Filistin polisini eğitmek - trajik ve geriye doğru atılmış bir adımdır.”
Aynı şekilde Filistin tarafından bakanlar da planı eleştiriyorlar.
Her ne kadar Türkiye, Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Katar ve Mısır dışişleri bakanları ortak bir bildiriyle plana destek verse ve Erdoğan “Gazze’de akan kanın durması ve ateşkesin sağlanması için ABD Başkanı Sayın Trump’ın gösterdiği çabayı ve liderliği takdir ediyorum” dese de genelde planın Hamas’ı silahsızlandırması, Hamas’ı Gazze’den çıkarması, Blair’li geçici komitenin kolonyal dönemlere benzemesi, İsrail’in çekilme takviminin belirsizliği gibi eleştiriler geliyor.
Bunun Hamas’ın cihadına ihanet olduğuna kadar uzanıyor eleştiriler.
Karşımızda ne 60 bin insanın öldüğü bir soykırımın hakettiği bir final var ne Trump’ın mide bulandırıcı emlak projelerinden biri.
Bunu İsrail için de Hamas için de zafer ya da yenilgi görmek mümkün değil.
Ama her barış anlaşması gibi isteyen öyle de sunabilir.
Muğlaklıklar var. Ama o muğlaklıklar ileriye bırakılmış meseleler.
Tam da bu yüzden dışarıdan bakanların teslimiyet Gazze’ye ihanet olarak gördüğü anlaşmaya Hamas’tan ilk refleksler negatif olmadı.
Bugün Doha’da arabulucular Mısır ve Katar, Hamas’la planı görüşecek. Toplantıya Türkiye de davet edildi. MİT Başkanı İbrahim Kalın Doha’ya gitti.
İlk işaretler Hamas’ın anlaşmaya evet diyeceği yolunda.
İşte tam da bu Netanyahu’nun en çok korkttuğı seçenek olabilir. Çünkü Hamas hayır derse Trump’tan, her istediği alabilirsin garantisi aldı Netanyahu ve anlaşmanın ardından en çok bunu tekrarladı halkına.
Ama ya Hamas evet derse? İşte tam orada Netanyahu’nun Başbakan olarak kalması kolay gözükmüyor. Radikal partiler koalisyondan ayrılacaktır. Daha ılımlı partilerle koalisyon kurup yola devam edebilir ya da ülke seçime gider.
Peki, anlaşmaya nasıl bakmalı?
Zor bir soru. Cevabı da ancak bir soruyla verilebilir.
Peki bu anlaşmanın alternatifi ne?
Anlaşmanın alternatifi şu anda olanların devam etmesi. Ama mesela Hamas anlaşmaya Hayır dedikten sonra İsrail’in elini tutan da olmayacak. Ölümler sürer, uluslararası baskı anlaşmaya yanaşmayan aleyhine döner.
Anlaşmanın reddinin doğal sonucu İsrail’e savaşmak olabilir. Peki Hamas şu anki kapasitesiyle bundan bir sonuç alabilir mi? İsrail’le gerilla savaşı yapar, zarar verir ve kendisi de büyük zarar görmeye devam eder.
Peki, İsrail’le savaşmayı göze alacak bir devlet var mı ortada. Çok açık ki yok. İsrail şu anda dünyada en nefret edilen ülke ama bu öfke bir savaş çıkartmaya, Tel Aviv’i bombalamaya da varmıyor. Varmayacak da.
O halde Filistinliler için en önemli öncelik dünyanın desteğini kaybetmemek.
Son iki yıldaki direnişleri ve mücadeleleriyle İsrail’i soykırımla yargılanan, yarışmalardan kovulan, en nefret edilen ülkeye dönüştürdüler.
Bu anlaşma için Filistinliler için masayı değiştirmek için büyük bir fırsat.
Çünkü şu ana kadar masada Filistinliler ve İsrail yalnız oturuyordu.
Uzaktan verilen desteklere rağmen sahada çok güçlü İsrail ordusuna karşı, borulardan füze yapan Filistinliler vardı.
Ama bu anlaşmayla dünya ilkkez sahaya iniyor.
Kolonyalizm denerek kızılan şey aslında bir kazanç olabilir. Çünkü İsrail-Filistin arasında artık Trump, Blair, Batılı devletler ve en önemlisi Müslüman ve Arap ülkeler var. Şu ana kadar korkudan ağzılarını açamayan Arap ülkeleri Filistin’e asker gönderecek, para gönderecek ve yönetime katılacak.
Çok korktukları Filistin meselesine böyle dahil olmuş olacaklar. İsrail artık karşısında sadece zayıf Filistinlileri değil, komşu Müslüman ve Arap ülkeleri de bulacak. Hem de fiziki olarak.
İngiliz kolonyalizmi bile mevcut durumdan ileriyken, bu aslında Filistin’de denklemi değiştiren bir müdahillik olabilir.
Tabii bunu iyi değerlendirmek şartıyla.
O yüzden anlaşmaya hemen buyur kıvırmak gibi konforlu aktivizmler yerine bunun bir adım olduğunu ve mevcut durumdan ileri bir adım olduğunu düşünmek ve ileriye bakmak gerek.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025